Son sezonu çekilen Stranger Things'in yıldızlarından duygu dolu paylaşımlar

Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard ve Noah Schnapp, Stranger Things'e veda ediyor (Netflix)
Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard ve Noah Schnapp, Stranger Things'e veda ediyor (Netflix)
TT

Son sezonu çekilen Stranger Things'in yıldızlarından duygu dolu paylaşımlar

Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard ve Noah Schnapp, Stranger Things'e veda ediyor (Netflix)
Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard ve Noah Schnapp, Stranger Things'e veda ediyor (Netflix)

Stranger Things'in yıldızları Millie Bobby Brown, Noah Schnapp ve Finn Wolfhard dizinin sona ermesinin yasını tutuyor ve her biri oyuncu kadrosuna ve ekibe yönelik içten övgülerini paylaşıyor.

Netflix'in sevilen dizisinin 5. ve son sezon çekimleri 20 Aralık Cuma günü tamamlandı. Son sezonun 2025'te izleyiciyle buluşması planlanıyor.

20 yaşındaki Brown, Instagram'da paylaştığı bir videoda gözyaşları içinde, "Mezuniyetin rahatlama getirmesi, öğretmenleri ve sınıf arkadaşlarını geride bıraktığınız için mutlu olmanız gerekmez mi? Benim için öyle değil" diyor.

Sizlerden ayrılmaya hiç hazır değilim. Her birinizi çok seviyorum ve bir aile olarak birlikte yarattığımız anıları ve bağları sonsuza dek taşıyacağım.

Psişik Eleven'ı canlandıran Brown, videonun yanı sıra yıllar boyunca sette çekilmiş çeşitli fotoğraflara da yer verdi. Gönderinin açıklamasına, "Sevgilerimle, El" diye yazdı.

Çekingen Will Byers'ı canlandıran 20 yaşındaki Noah Schnapp ise Instagram'da ayrı bir veda paylaşımı yaparak şunları yazdı:

İki gün önce Will Byers olarak son sahnemi tamamladım ve çok duygusal hissediyorum. Hayatımın bu bölümünü kapatırken, tanıştığım inanılmaz kişiler ve bu 10 yıllık yolculuk boyunca öğrendiğim değerli yaşam/kariyer dersleri için sonsuza dek minnettar kalmaktan kendimi alamıyorum.

Stranger Things'i "hayat boyu süren bir rüya" diye niteleyen Schnapp, dizinin yaratıcıları Matt ve Ross Duffer'a "henüz 10 yaşında bir çocukken bana şans verdikleri ve sizin için bu kadar önemli olan bir şeyi bana emanet ettikleri" için teşekkürlerini sundu.

Schnapp ayrıca kendisinin ve rol arkadaşlarının eski ve kamera arkası görüntülerine de yer verdi.

Öte yandan Eleven'ın arkadaşından sevgilisine dönüşen Mike Wheeler'ı canlandıran 21 yaşındaki Finn Wolfhard, 5. sezonu tamamladıkları için "hâlâ şokta" olduğunu söyledi.

Instagram paylaşımında "Bir yıl boyunca çekim yaptık ve tüm arkadaşlarımı ve karakterlerimizi çok özleyeceğim" dedi.

Diziyi düşündüğümde aklıma bu ilk fotoğraf geliyor. Bir grup şapşal genç insan, havalı olduğunu düşündükleri ama aslında ne olacağına dair hiçbir fikirleri olmayan bir şey yapıyor. Hâlâ o insanlarmışız gibi hissediyorum ve bugün hâlâ onların yanında olduğum için şanslıyım. Umarım siz de bu sezonu en az benim kadar seversiniz. Gelecek yıl görüşmek üzere.

2016'dan bu yana üç genç yıldız, 22 yaşındaki Gaten Matarazzo ve 23 yaşındaki Caleb McLaughlin'le birlikte, Indiana'daki memleketlerini saran doğaüstü gizemleri araştıran bir grup arkadaş olarak Netflix dizisinde başrol oynuyor.

2022'deki 4. sezonun ardından, dizinin yıldızlarının canlandırdıkları karakterlerin yaşını geride bırakma hızına ayak uydurabilmek için son sezonda bir yıllık bir zaman atlaması yapılacağı doğrulanmıştı.

5. sezonda Joyce Byers rolüyle Winona Ryder, Jim Hopper rolüyle David Harbour, Max Mayfield rolüyle Sadie Sink, Nancy Wheeler rolüyle Natalia Dyer, Jonathan Byers rolüyle Charlie Heaton, Robin Buckley rolüyle Maya Hawke, Erica Sinclair rolüyle Priah Ferguson ve Vecna rolüyle Jamie Campbell Bower dahil tüm oyuncu kadrosu geri dönecek.

Independent Türkçe



Otizm vakaları neden artıyor?

Çocuklara otizm tanısı koymanın yolu, çoğunlukla ebeveynlerinin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemlerinden geçiyor (Unsplash)
Çocuklara otizm tanısı koymanın yolu, çoğunlukla ebeveynlerinin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemlerinden geçiyor (Unsplash)
TT

Otizm vakaları neden artıyor?

Çocuklara otizm tanısı koymanın yolu, çoğunlukla ebeveynlerinin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemlerinden geçiyor (Unsplash)
Çocuklara otizm tanısı koymanın yolu, çoğunlukla ebeveynlerinin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemlerinden geçiyor (Unsplash)

Otizm rakamlarının artması, bir kez daha ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın da gündemine girdi. 

Onlarca bilimsel araştırmayla çürütülen "Aşılar otizme neden oluyor" önermesi, kısa süre önce verdiği bir röportajda Trump'a soruldu. 78 yaşındaki siyasetçi, "Bir şeyler olduğu belli. Birilerinin bunu çözmesi lazım" dedi. 

ABD genelinde otizm teşhisi oranları son yıllarda önemli ölçüde arttı ve 2011'le 2022 arasında neredeyse üç katına çıktı. Ülkedeki her 36 çocuktan birine bu tanı konuyor. 2000'de bu oran 150'de birdi. 

Otizm spektrum bozukluğunu belirleyecek bir kan testi ya da beyin MR'ı yok. Teşhis çoğunlukla ebeveynlerin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemleriyle konuyor.

Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin sayısı mı artıyor, yoksa önceden fark edilmeyen semptomlar artık daha mı fazla teşhis ediliyor?

Bilim insanları muhtemelen ikisinin de etkili olduğunu söylüyor. 

Araştırmacılar, rakamlardaki artışı büyük ölçüde otizme dair farkındalığın artmasına ve teşhis yöntemlerindeki değişimlere bağlıyor. Bunun yanı sıra genetik ve çevresel faktörler de inceleniyor.

100'den fazla gen otizmle ilişkilendirilse de genetik yatkınlıkla çevresel tetikleyicilerin karmaşık bir birleşimi etkili oluyor gibi. 

Hava kirliliği, zehirli kimyasallara temas ve hamilelik sırasındaki viral enfeksiyonlar gibi onlarca etken incelendi. 

Bazı araştırmalarsa daha yaşlı ebeveynlere (özellikle daha yaşlı babalara) sahip bebeklerin otizm riskinin arttığını ortaya koyuyor. 

Erken doğum ve düşük doğum ağırlığının etkili olduğunu belirten çalışmalar da var.

Otizm üzerine uzmanlaşan Dr. Juergen Hahn, bu araştırmaların kesin cevap vermesinin zor olduğunu vurgulayarak "Bazen 'Bilmiyoruz' demek zorundayız. Bu da spekülasyona yol açıyor" diyor. 

Britanyalı araştırmacı Andrew Wakefield'ın 1990'ların sonunda 12 çocukla yaptığı çalışma en popüler komplo teorilerinden birini büyüttü. 

Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak (KKK) aşılarıyla otizm arasında ilişki olduğunu savunan hipotez sonrasında pek çok bilimsel çalışmayla çürütüldü, iddianın yer aldığı makale yayımlandığı bilimsel dergi Lancet'ten geri çekildi, Wakefield'ın Birleşik Krallık'ta tıbbi uygulama yapması yasaklandı.

Kusurlu bir şekilde yürütülen araştırmanın ortaya koyduğu iddia, otizm spektrumu tanımının genişlemesiyle birleşince söylentiler iyice yayıldı. 

Amerikan Pediatri Akademisi'nin (AAP) 2007'de 18-24 aylık tüm çocukların otizm testinden geçmesi için öneri yayımlaması da etki etti. 

1980'li yıllarda çocukları bakım evlerini gönderilmesin diye onları akıl sağlığı uzmanlarına götürmekten çekinen ebeveynlerin sayısı otizme dair farkındalığın artmasından sonra azaldı. 

Beyindeki farklılıklardan kaynaklanan otizm bozukluğunun erkek çocuklarda kızlara kıyasla yaklaşık 4 kat daha yaygın olduğu bildiriliyor.

Öte yandan teşhislerdeki en büyük artış genç yetişkinler, kadınlar ve kız çocukları arasında oldu. ABD'deki Hispanik, siyah ve Asyalı çocuklar arasında da otizm rakamları yükseldi. 

Cambridge Üniversitesi Otizm Araştırmaları Merkezi Direktörü Simon Baron-Cohen, rakamların artmasında ruh sağlığına daha rahat erişimin yanı sıra sosyal medyanın da önemli rol oynadığını söylüyor. 

Kendisi ya da bir yakınının otizm spektrumunda olduğundan şüphelenen kişilerin Reddit gibi platformlarda iletişime geçip bu kimliği benimsediğini ifade ediyor.

Independent Türkçe, New York Times, Medical Express