İklim değişikliği soğuk hava kaynaklı ölümleri artırıyor

Araştırmacılar, soğuk havaya bağlı ölümlerin sayısının son yıllarda iki kattan fazla arttığını söylüyor

ABD'nin Illinois eyaletinde havaların aniden soğuduğu Wheeling'de sıkı giyinmiş bir kadın, kaldırımda yürüyor. Yeni araştırmada soğuk havalarla ilişkili ölümlerin 1990'lardan bu yana arttığı bulundu (Nam Y. Huh/AP)
ABD'nin Illinois eyaletinde havaların aniden soğuduğu Wheeling'de sıkı giyinmiş bir kadın, kaldırımda yürüyor. Yeni araştırmada soğuk havalarla ilişkili ölümlerin 1990'lardan bu yana arttığı bulundu (Nam Y. Huh/AP)
TT

İklim değişikliği soğuk hava kaynaklı ölümleri artırıyor

ABD'nin Illinois eyaletinde havaların aniden soğuduğu Wheeling'de sıkı giyinmiş bir kadın, kaldırımda yürüyor. Yeni araştırmada soğuk havalarla ilişkili ölümlerin 1990'lardan bu yana arttığı bulundu (Nam Y. Huh/AP)
ABD'nin Illinois eyaletinde havaların aniden soğuduğu Wheeling'de sıkı giyinmiş bir kadın, kaldırımda yürüyor. Yeni araştırmada soğuk havalarla ilişkili ölümlerin 1990'lardan bu yana arttığı bulundu (Nam Y. Huh/AP)

Yeni bir araştırmaya göre, büyük kısmı mevsimin en soğuk havalarından bazılarına hazırlanan ABD'de soğuğa bağlı ölümlerin sayısı 1990'ların sonlarından bu yana artıyor.

Verilere göre soğuk havaya bağlı ölümler 1999'la 2022 arasında iki kattan fazla artarken, en büyük artış 31 kişinin öldüğü 2016'dan sonra gerçekleşti.

Araştırmanın lideri Michael Liu, perşembe günkü sosyal medya gönderisinde, "Küresel ısınma bağlamında haklı olarak sıcaklığa odaklanılıyor ve birçok çalışma sıcaklığa bağlı ölümlerde büyük artışlar olduğunu açığa çıkardı. Bununla birlikte, iklim değişikliğinin daha aşırı kış olaylarıyla da ilişkili olduğuna dair yeni kanıtlar ortaya çıkıyor" diye açıkladı.

Sözkonusu bulgular cuma günü JAMA Network adlı akademik dergide yayımlandı.

Yazarlar, soğuğun altta yatan ya da katkıda bulunan bir neden olarak kaydedildiği ölüm belgelerini analiz etmek için Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nden alınan verileri kullandı. 1999'la 2022 arasındaki 63 milyondan fazla ölümün 40 binden fazlasında altta yatan veya katkıda bulunan neden olarak soğuk yer alıyor.

Araştırmacılar, veri eksikliği nedeniyle ölümlerin eksik sayılmış olabileceğini belirtti.

Araştırmaya dahil edilen yıllar arasında soğuğa bağlı ölüm oranlarında yıllık yüzde 3,4'lük bir artış vardı. Soğuğa bağlı ölümlerde erkeklerin oranı kadınlara kıyasla daha fazla.

Liu, neredeyse tüm gruplarda önemli artışlar görülse de ölümlerin siyah, Amerikan Yerlisi ve Alaska Yerlisi yetişkinler ve 75 yaş üstü kişiler arasında en yüksek olduğunu belirtti. Yaşlı yetişkinlerin kronik rahatsızlıkların yaygınlığı ve vücut ısısını sabit tutma becerilerinin sınırlılığı nedeniyle daha savunmasız olduğunu belirten araştırmacılar, siyahlar, Amerikan Yerlileri ve Alaska Yerlileri için yapısal risk faktörlerinden bahsetti.

Araştırmacılara göre bu artış, halk sağlığı müdahalelerini ve savunmasız nüfuslar için ısınma merkezlerine erişimin iyileştirilmesini gerektiriyor.

Çevre Koruma Ajansı'na göre, son yıllarda ABD'de kış aylarındaki ölüm oranları kış dışı aylara kıyasla yüzde 8 ila 12 daha fazla. Ölüm oranları genellikle kırsal bölgelerde daha yüksek.

Liu, "Bu bulgular küresel ısınmanın aciliyetini ve sağlık üzerindeki etkilerini hafif göstermemeli, aksine toplumlarımızı ve savunmasız nüfusları bu kış mevsiminde soğuğa maruz kalmaktan korumayı da (örneğin ısınma merkezlerine erişim) unutmamamız gerektiğini hatırlatmalı" dedi.

Evsizlik ve madde bağımlılığı gibi diğer faktörlerin yanı sıra, iklim değişikliğinin tetiklediği ekstrem kış hava olaylarının daha sık görülmesi de bu artışta muhtemel bir katalizör olabilir.

bhn
Yetkililer bu hafta Maine'de 911'i arayarak uzuvlarının donduğunu söyleyen bir yürüyüşçüyü kurtardı. Soğuğa bağlı ilk ölümlerden bazıları Maryland'de bildirildi (New Hampshire Fish and Game)

İklim değişikliği nedeniyle kışlar ısınırken, aynı zamanda daha fazla aşırı soğuk görülüyor.

Bu bulgular, mevsimin soğukla bağlantılı ilk ölümlerinin yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı. Perşembe günü Maine'de 28 yaşındaki bir adam 911'i arayarak uzuvlarının donduğunu söyledikten sonra kurtarıldı.

Yaklaşık son iki yılın en soğuk havası bu hafta sonu ABD'nin doğusuna ve kuzeydoğusuna yerleşirken New York'ta Mavi Kod verildi. Bu, akşam 4'le sabah 8 arasında sıcaklığın 0 derece ya da altına düşmesi halinde devreye sokuluyor.

Independent Türkçe



17 bin yıl önce doğan çocuk, mavi göze dair en eski kanıtı sundu

Kalıtım bilimine göre 6-10 bin yıl önce Avrupa'da görülen bir mutasyon, çağımızdaki mavi gözlü kişilerin tamamından sorumlu gibi görünüyor (Unsplash)
Kalıtım bilimine göre 6-10 bin yıl önce Avrupa'da görülen bir mutasyon, çağımızdaki mavi gözlü kişilerin tamamından sorumlu gibi görünüyor (Unsplash)
TT

17 bin yıl önce doğan çocuk, mavi göze dair en eski kanıtı sundu

Kalıtım bilimine göre 6-10 bin yıl önce Avrupa'da görülen bir mutasyon, çağımızdaki mavi gözlü kişilerin tamamından sorumlu gibi görünüyor (Unsplash)
Kalıtım bilimine göre 6-10 bin yıl önce Avrupa'da görülen bir mutasyon, çağımızdaki mavi gözlü kişilerin tamamından sorumlu gibi görünüyor (Unsplash)

Bologna Üniversitesi'nden arkeolog Owen Higgins ve ekibinin İtalya'da incelediği kalıntıların, 17 bin yıl önce kalp rahatsızlığıyla doğmuş bir bebeğe ait olduğu belirlendi.

Bu çocuk, mavi göze dair en eski kanıtı sundu. Önceki en eski mavi gözlü insan, 14 bin yıl önce yaşamış ve "Villabruna erkeği" diye bilinen kişiydi.

İtalya'da bulunan çocuğun göz rengi ve diğer genetik benzerlikler, onun Villabruna erkeğinin atalarından olabileceğini ortaya koyuyor.

cd
Bebeğin iskeleti, 1998'de keşfedilmişti (Mauro Calattini)

Çocuğun genlerini inceleyen araştırma ekibi, Nature Communications adlı bilimsel dergide yayımlanan makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En yüksek ihtimal, küçük çocuğun mavi göz, koyu ten, neredeyse siyah denebilecek kadar koyu ve kıvırcık saçlara sahip olması.

Floransa Üniversitesi'nden moleküler antropolog Alessandra Modi şöyle diyor:

Genetik testleri çocuğun ebeveynleri arasındaki yakın akrabalığın altını çizdi, muhtemelen birinci dereceden kuzendiler.

Paleolitik çağdaki çoğu kişi gibi bu çocuğun da yetişkinliğinde sütü sindirebilecek genlere sahip olmadığı belirtildi. 

Analizler, bebeğin annesinin karnında ve doğum sırasında da zor anlar geçirdiğini ortaya koydu.

Normalden çok daha kalın olan kalp kaslarıysa kalıtsal bir hastalığa işaret ediyor. Ufak yaşta erken ölüme neden olan hipertrofik kardiyomiyopati saptandı. 

82 santimetre uzunluğundaki bebeğin 7,5-18 aylıkken öldüğü değerlendiriliyor. 

Siena Üniversitesi'ndeki arkeologlar, bebeğin kalıntılarını 1998'de Puglia'daki Grotta delle Mura mağarasında bulmuştu. 

Independent Türkçe, ScienceAlert, IFLScience