Brezilya'nın Oscar adayı gişede tarih yazıyor

IMDb kullanıcılarından 8,9 gibi yüksek bir puan alan Hâlâ Buradayım, bu yıl Filmekimi kapsamında Türkiye'de de izleyiciyle buluşmuştu (StudioCanal)
IMDb kullanıcılarından 8,9 gibi yüksek bir puan alan Hâlâ Buradayım, bu yıl Filmekimi kapsamında Türkiye'de de izleyiciyle buluşmuştu (StudioCanal)
TT

Brezilya'nın Oscar adayı gişede tarih yazıyor

IMDb kullanıcılarından 8,9 gibi yüksek bir puan alan Hâlâ Buradayım, bu yıl Filmekimi kapsamında Türkiye'de de izleyiciyle buluşmuştu (StudioCanal)
IMDb kullanıcılarından 8,9 gibi yüksek bir puan alan Hâlâ Buradayım, bu yıl Filmekimi kapsamında Türkiye'de de izleyiciyle buluşmuştu (StudioCanal)

Brezilyalı sinemacı Walter Salles imzalı Hâlâ Buradayım (Ainda Estou Aqui), dünya prömiyerini yaptığı Venedik'te En İyi Senaryo ödülünü kazanmasının ardından başladığı yolculuğuna devam ediyor. 

Geçen hafta En İyi Uluslararası Film dalında Akademi Ödülü için kısa listeye kalan Hâlâ Buradayım, Salles'in "geri dönüş filmi" diye lanse ediliyor. 

Gişe fenomeni

1971'de Rio de Janeiro'da geçen yapım, Brezilya gişesinde de bir fenomen haline geldi.

Brezilya'nın, askeri diktatörlüğün giderek sıkılaşan pençesinde ezildiği dönemi mercek altına alan drama, eski milletvekili Rubens Paiva'nın ordu tarafından gözaltına alınması ve karısı Eunice'in tutuklanmasıyla başlıyor.

Eunice günler sonra serbest bırakılsa da eşi Rubens ortadan kayboluyor. 5 çocuğuyla ortada kalan kadın, ailesinin paramparça oluşuyla hem aktivist hem avukat hem de kahraman olarak hayatını ve kendini baştan yaratmak zorunda kalıyor.

2012'den beri yeni film çekmeyen 68 yaşındaki Salles, Hâlâ Buradayım'ı Rubens'in oğlu Marcelo Rubens Paiva'nın kitabından beyazperdeye uyarladı.

Hasılatı 11 milyon dolara dayandı

İlk olarak gösterime girdiği 7 Kasım hafta sonunda Brezilya gişesinde bir numaraya yükselen film, vizyon yolculuğuna güçlenerek devam etti.

Pazar gününe dek Brezilya'da 10,7 milyon dolar hasılat elde etmeyi başardı.

İkinci haftasında izleyici sayısında yüzde 28'lik bir artış gösteren film, üçüncü haftasında Brezilya'da yılın en başarılı filmi oldu. 

Hâlâ Buradayım, Salles'in Altın Ayı ve Altın Küre ödüllü filmi Merkez İstasyonu'nu (Central Station) da geride bıraktı.

Çarpıcı drama ayrıca bu yüzyılın en büyük 7. Brezilya yapımı filmi oldu. 

"Bunu tahmin edemezdik"

Salles, daha önce Deadline'a verdiği röportajda, filmin ülkede beklenmedik bir kültürel fenomen haline geldiğini söylemişti: 

İnsanlar jeneriğin sonuna kadar filmde kalıyor ve sosyal medyada, bulundukları gösterim salonundaki deneyimin nasıl olduğunu yazıyorlar... Bu bir tür kültürel, sosyolojik politik fenomen haline geliyor. Bunu tahmin edemezdik. Ve bu bana edebiyatın, sinemanın, müziğin unutulmaya karşı inanılmaz araçlar olabileceğini düşündürdü.

W Magazine'in Genel Yayın Yönetmeni Sara Moonves, yılın en iyileri arasında gösterdiği filme övgüler yağdırarak şöyle yazmıştı:

Aylar önce izlediğimden beri bu film hakkında düşünüyorum. Başrol oyuncusu Fernanda Torres muhteşem ve filmi izledikten sonra ona performansından ne kadar etkilendiğimi söyleme heyecanını yaşadım. Film gibi onun da hak ettiği Altın Küre adaylığını almasına çok sevindim. Umarım bu ödül sezonunda daha pek çok ödül alırlar.

Independent Türkçe, Deadline, W Magazine



17 bin yıl önce doğan çocuk, mavi göze dair en eski kanıtı sundu

Kalıtım bilimine göre 6-10 bin yıl önce Avrupa'da görülen bir mutasyon, çağımızdaki mavi gözlü kişilerin tamamından sorumlu gibi görünüyor (Unsplash)
Kalıtım bilimine göre 6-10 bin yıl önce Avrupa'da görülen bir mutasyon, çağımızdaki mavi gözlü kişilerin tamamından sorumlu gibi görünüyor (Unsplash)
TT

17 bin yıl önce doğan çocuk, mavi göze dair en eski kanıtı sundu

Kalıtım bilimine göre 6-10 bin yıl önce Avrupa'da görülen bir mutasyon, çağımızdaki mavi gözlü kişilerin tamamından sorumlu gibi görünüyor (Unsplash)
Kalıtım bilimine göre 6-10 bin yıl önce Avrupa'da görülen bir mutasyon, çağımızdaki mavi gözlü kişilerin tamamından sorumlu gibi görünüyor (Unsplash)

Bologna Üniversitesi'nden arkeolog Owen Higgins ve ekibinin İtalya'da incelediği kalıntıların, 17 bin yıl önce kalp rahatsızlığıyla doğmuş bir bebeğe ait olduğu belirlendi.

Bu çocuk, mavi göze dair en eski kanıtı sundu. Önceki en eski mavi gözlü insan, 14 bin yıl önce yaşamış ve "Villabruna erkeği" diye bilinen kişiydi.

İtalya'da bulunan çocuğun göz rengi ve diğer genetik benzerlikler, onun Villabruna erkeğinin atalarından olabileceğini ortaya koyuyor.

cd
Bebeğin iskeleti, 1998'de keşfedilmişti (Mauro Calattini)

Çocuğun genlerini inceleyen araştırma ekibi, Nature Communications adlı bilimsel dergide yayımlanan makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En yüksek ihtimal, küçük çocuğun mavi göz, koyu ten, neredeyse siyah denebilecek kadar koyu ve kıvırcık saçlara sahip olması.

Floransa Üniversitesi'nden moleküler antropolog Alessandra Modi şöyle diyor:

Genetik testleri çocuğun ebeveynleri arasındaki yakın akrabalığın altını çizdi, muhtemelen birinci dereceden kuzendiler.

Paleolitik çağdaki çoğu kişi gibi bu çocuğun da yetişkinliğinde sütü sindirebilecek genlere sahip olmadığı belirtildi. 

Analizler, bebeğin annesinin karnında ve doğum sırasında da zor anlar geçirdiğini ortaya koydu.

Normalden çok daha kalın olan kalp kaslarıysa kalıtsal bir hastalığa işaret ediyor. Ufak yaşta erken ölüme neden olan hipertrofik kardiyomiyopati saptandı. 

82 santimetre uzunluğundaki bebeğin 7,5-18 aylıkken öldüğü değerlendiriliyor. 

Siena Üniversitesi'ndeki arkeologlar, bebeğin kalıntılarını 1998'de Puglia'daki Grotta delle Mura mağarasında bulmuştu. 

Independent Türkçe, ScienceAlert, IFLScience