Zengin Viking kadınlarının mezarlarından "küçük bir hazine" çıktı

Arkeologlar, Norveç'te Viking Çağı'ndan kalma üç zengin kadının mezarında kazı yapıyor (Bergen Üniversitesi Müzesi)
Arkeologlar, Norveç'te Viking Çağı'ndan kalma üç zengin kadının mezarında kazı yapıyor (Bergen Üniversitesi Müzesi)
TT

Zengin Viking kadınlarının mezarlarından "küçük bir hazine" çıktı

Arkeologlar, Norveç'te Viking Çağı'ndan kalma üç zengin kadının mezarında kazı yapıyor (Bergen Üniversitesi Müzesi)
Arkeologlar, Norveç'te Viking Çağı'ndan kalma üç zengin kadının mezarında kazı yapıyor (Bergen Üniversitesi Müzesi)

Arkeologlar, yakın zaman önce Norveç'in batısında ortaya çıkarılan kadim bir mezarda zengin Viking kadınlarının mücevherat, gümüş sikkeler ve başka alışılmadık eserlerle birlikte gömüldüğünü doğruladı.  

Araştırmacılar, bulguların Vikinglerin geniş ticaret ağını vurgulayan yakın tarihli çalışmaları destekleyici nitelikte yeni kanıtlar sunduğunu düşünüyor.

Norveç'in Fitjar kentinde, Skumsnes adlı arkeolojik alanda yapılan kazılarda, Viking Çağı'nda MS 9. yüzyıla uzanan bir düzineden fazla insan kalıntısı ortaya çıkarıldı.

Araştırmacılar, bu kalıntılardan en az üçünün kadınlara ait olduğunu ve mezarlarda cam boncuklar, gümüş sikkeler ve "vulva taşı" diye adlandırdıkları bir taş da dahil olmak üzere "küçük bir hazine" olarak niteledikleri bir dizi eser keşfetti.

Mezarlarda, İrlanda veya İngiltere'ye ait bir eser olduğu tahmin edilen cam mozaikli ve altın kaplamalı üçgen bir broşla dokuma kılıcı ve ağırşak da dahil olmak üzere tekstil üretiminde kullanılan aletler de buldular.

Viking Çağı'ndaki ticaretin kozmopolit yapısına işaret eden araştırmaların sayısı giderek artıyor, buna Vikinglerle Ortadoğu arasındaki kapsamlı ticareti ortaya koyan yakın tarihli çalışmalar da dahil.

Ekimde yayımlanan bir çalışma, Vikinglerin "epey fazla seyahat ettiğini" ve en az üç kıtayı kapsayan "küresel" bir fildişi ticareti ağı olduğunu göstermişti.

Araştırmacıların, ağustosta Danimarka'daki Aarhus kentinde keşfettiği ve "olağanüstü bir gümüş hazine" diye nitelediği bir dizi bilezik de bu kazı alanının, Viking Çağı'nda Rusya, Ukrayna ve Britanya Adaları'yla bağlantılara sahip uluslararası bir ticaret merkezi olduğuna işaret etmişti.

hytjukı
Cam mozaikli ve altın kaplamalı broş (Bergen Üniversitesi Müzesi)

Son araştırmalar, Haçlı Seferleri'nin Ortadoğu'daki fildişi ticaretini sekteye uğratmasının ardından Vikinglerin deniz aygırlarının dişlerini toplayarak bölgeye sattığını ortaya koyuyor.

İlk kez Science Norway'de yayımlanan en yeni keşifler, Skumsnes'in Viking Çağı'ndaki gezginler için kazançlı bir liman işlevi görmüş olabileceğini düşündürüyor.

csvd
Arkeologların vulva taşı diye adlandırdığı, tekne şeklindeki yapının ortasındaki taş (Bergen Üniversitesi Müzesi)

Bergen Üniversitesi Müzesi'nden arkeolog Soren Diinhoof, yerel haberlere son kazıda açığa çıkarılan tüm mezarların gösterişli bir şekilde süslenmesinin, bunların yüksek statülü kişilere ait olduğuna işaret ettiğini söyledi.

Araştırmacılar, bölgede kadınlara ait herhangi bir iskelet kalıntısı bulunmamasına rağmen eserlerin, kadınların yurtdışından gelerek Skumsnes topluluğu üyeleriyle evlenmiş veya belki de kıta Avrupası'yla bağları olabileceğini gösterdiğini söylüyor.

Kadın mezarlarından birinde, uzun bir Viking teknesi şeklinde özenle düzenlenmiş taşlar bulunduğunu ve bunun muhtemelen kadının öbür dünyaya yolculuğuna yardım etmek için yapılan bir ayin olduğunu da eklediler.

Araştırmacılar, taş geminin direğinin olması gereken noktaya yerleştirilmiş ve bir kadının cinsel organına benzer bir şekil verilmiş "vulva taşı" diye adlandırdıkları bir eser de keşfetti.

Arkeologlar, mezarın bedeni muhtemelen başka bir yere gömülmüş bir kadına ait olduğunu belirtmek üzere vulva taşının kullanılmış olabileceğini düşünüyor.

Bu teorinin mezarlarda neden hiç kadın kemiği bulunmadığını açıklayabileceğini ileri sürüyorlar.

Arkeologlar, bulguların Viking kadınlarının topluluklarında üretim, ticaret ve liderlik alanlarında önemli rollere sahip olduğunu gösterdiğini söylüyor.
Independent Türkçe



Yunuslar duymak için dişlerini mi kullanıyor?

Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
TT

Yunuslar duymak için dişlerini mi kullanıyor?

Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)

Bilim insanları yunusların su altında duymak için dişlerinden yararlanıyor olabileceğini öne sürdü.

Yunusların ağzındaki diş sayısı 240'a kadar çıkabiliyor. Katil balina diye bilinen orkaların 40-56, şişe burunlu yunuslarınsa 72-104 civarında dişi var.

Bilim insanları, bu memelilerin çok sayıda dişe sahip olmasının yemek dışında başka bir işlevi olup olmadığını anlamak için çeşitli türleri inceledi.

Bulguları hakemli dergi The Anatomical Record'da yayımlanan araştırmada, yunusların diş yapısının diğer memelilerden epey farklı olduğu tespit edildi. 

Örneğin dişleri tutan alveol kemik, diğer hayvanlardakinden daha süngerimsi bir yapıya sahipti. Ayrıca yunusların dişlerini tutan yuvaların alışılmadık derecede büyük olduğu ve dişlerin daha gevşek durduğu saptandı.

Araştırmacılar ayrıca yunusların benzersiz bir bağ yapısına sahip olduğunu buldu. Bağın iç tabakasındaki lifler diğer memeliler gibi dişin kökünden yayılıyordu ancak dış tabakadaki lifler süngerimsi kemiğe karmaşık bir şekilde nüfuz ediyordu. 

İki katman arasında başka bir türde rastlanmayan uzun sinir lifleri vardı. Bazı liflerin ucundaysa duyusal reseptörlere benzeyen ve elektrokimyasal sinyallerin daha hızlı iletilmesi sağlayan yapılar görüldü. 

Bilim insanları bulgulara dayanarak yunus dişlerinin, çevredeki değişimleri algılamalarını sağlayan bir rol oynadığını söylüyor.

Ekip, dişlerinin ses dalgalarını algılayan bir anten görevi görerek yunusların su altında daha iyi duymasını sağlıyor olabileceğini öne sürüyor.

Bulguların bu düşünceyi kesin bir şekilde doğruladığını söylemek henüz mümkün değil. Fakat yeni çalışma, yunusların diş yapısının ve sayısının neden farklı olduğuna dair dikkate değer bir açıklama getirmesiyle öne çıkıyor. 

Japonya'daki Tsurumi Üniversitesi'nden Ryo Kodera, yazarları arasında yer aldığı çalışma hakkında şöyle diyor:

Bulgularımız, yunusların dişlerini gelişmiş bir ses algılama sisteminin parçası olarak kullandığı hipotezini destekliyor. Dişlerin, yunusların su altı yaşamına nasıl katkı sağladığına dair fikir veriyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, The Anatomical Record