Japonların sıradışı Noel alışkanlığı

Noel süslemeleriyle çekilen özçekimler de kutlamaların bir parçası (AFP)
Noel süslemeleriyle çekilen özçekimler de kutlamaların bir parçası (AFP)
TT

Japonların sıradışı Noel alışkanlığı

Noel süslemeleriyle çekilen özçekimler de kutlamaların bir parçası (AFP)
Noel süslemeleriyle çekilen özçekimler de kutlamaların bir parçası (AFP)

Hz. İsa'nın doğum gününün kutlandığı Noel'de Hıristiyanlarla birlikte diğer inançlardan kişiler de etkinlikler düzenlerken her kültür, kendine özgü davranışlarını da ortaya koyuyor.

Japonya'da da Noel'i ikinci bir Sevgililer Günü gibi kutlamak alışkanlık haline geldi.

Sumire Sekino, hayatındaki en güzel Noellerden birini sevgilisiyle dolaşarak geçirdiğini söylüyor. Önce bir dijital sanat galerisine, oradan da Tokyo'yu tepeden görebilecekleri bir seyir terasına gitmişler:

Daha yalnızca bir aydır birlikteydik, o yüzden hâlâ gergindik. Bu yerlere ilk kez birlikte gittiğimiz için çok eğlenmiştim.

19 yaşındaki Akao Takao da geçen sene sevgilisiyle Noel pazarına gidip sıcak çikolata içmiş:

Harika bir deneyimdi.

Batı'da Hıristiyanlar aileleriyle bir araya gelip hasret giderirken bazıları da kiliseye gidiyor. 

Şintoizm ve Budizm'in hakim olduğu Japonya'da toplumun yüzde 1'inden azı Hıristiyan. Noel süslemeleri de sevgililere yarıyor.

Genellikle evlenene kadar aile evinde kalan genç çiftler lüks otel odalarına gecelik 2 bin dolara varan ücretler verebiliyor.

Dünyaca ünlü otel zincirleri de sevgililere özel programlar hazırlıyor. Örneğin Ritz-Carlton Tokyo buz patenini de sunduğu servislere ekledi.

CNN, II. Dünya Savaşı'ndan Japonya'yı etkisi altına alan Amerikan kültürünün beraberinde Noel kutlamalarını getirdiğini bildiriyor. 

Yeni Zelanda'daki Otago Üniversitesi'nden Japonya uzmanı Roy Starrs şöyle diyor:

Japonların çoğu Noel'i dini bir etkinlik gibi değil de Batı'dan ithal edilmiş, popüler ve kültürel bir etkinlik olarak görüyor.

Starrs, Japonların estetiğe önem veren bir toplum olduğunu söyleyerek, Noel kutlamalarının sunduğu romantik atmosferle onları da cezbettiğini vurguluyor:

Çiftler birbirine hediye verdikten sonra Alman tarzı egzotik bir Noel pazarını ziyaret edebilir. Akşamı da hoş bir Fransız ya da İtalyan restoranında sonlandırabilirler. En nihayetinde ortamın havası, bir evlilik teklifine çok uygun.

23 yaşındaki üniversite öğrencisi Inoue Shogo, herkes Noel yemeği için dışarı çıktığından artık Batı mutfaklarının pahalı seçenekler arasında yer aldığını işaret etti. 

O da ülkedeki pek çok genç gibi evde bir parti verebilir. Zira evlerin süslendiği, pastalı Noel partileri de çok popüler.

19 yaşındaki Yuhi Hasegawa ise sevgilisiyle birlikte evde dizi izleyerek romantik bir gece geçirmek istediğini söylüyor. 

Noel'in böyle kutlanması Japon devletini mutlu edebilecek bir durum çünkü ülkede ciddi bir nüfus krizi yaşanıyor. 

İçişleri ve İletişim Bakanlığı'nın nisanda yayımladığı verilere göre, ülkenin nüfusu son 13 yıldır düşüşte.

65 yaş üstü nüfus 36 milyon 227 bine, 75 yaş üstü nüfus 20,08 milyona yükselirken, 0-14 yaş nüfussa 14 milyon 173 bine geriledi.

Independent Türkçe, CNN, Popsci



Yunuslar duymak için dişlerini mi kullanıyor?

Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
TT

Yunuslar duymak için dişlerini mi kullanıyor?

Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)

Bilim insanları yunusların su altında duymak için dişlerinden yararlanıyor olabileceğini öne sürdü.

Yunusların ağzındaki diş sayısı 240'a kadar çıkabiliyor. Katil balina diye bilinen orkaların 40-56, şişe burunlu yunuslarınsa 72-104 civarında dişi var.

Bilim insanları, bu memelilerin çok sayıda dişe sahip olmasının yemek dışında başka bir işlevi olup olmadığını anlamak için çeşitli türleri inceledi.

Bulguları hakemli dergi The Anatomical Record'da yayımlanan araştırmada, yunusların diş yapısının diğer memelilerden epey farklı olduğu tespit edildi. 

Örneğin dişleri tutan alveol kemik, diğer hayvanlardakinden daha süngerimsi bir yapıya sahipti. Ayrıca yunusların dişlerini tutan yuvaların alışılmadık derecede büyük olduğu ve dişlerin daha gevşek durduğu saptandı.

Araştırmacılar ayrıca yunusların benzersiz bir bağ yapısına sahip olduğunu buldu. Bağın iç tabakasındaki lifler diğer memeliler gibi dişin kökünden yayılıyordu ancak dış tabakadaki lifler süngerimsi kemiğe karmaşık bir şekilde nüfuz ediyordu. 

İki katman arasında başka bir türde rastlanmayan uzun sinir lifleri vardı. Bazı liflerin ucundaysa duyusal reseptörlere benzeyen ve elektrokimyasal sinyallerin daha hızlı iletilmesi sağlayan yapılar görüldü. 

Bilim insanları bulgulara dayanarak yunus dişlerinin, çevredeki değişimleri algılamalarını sağlayan bir rol oynadığını söylüyor.

Ekip, dişlerinin ses dalgalarını algılayan bir anten görevi görerek yunusların su altında daha iyi duymasını sağlıyor olabileceğini öne sürüyor.

Bulguların bu düşünceyi kesin bir şekilde doğruladığını söylemek henüz mümkün değil. Fakat yeni çalışma, yunusların diş yapısının ve sayısının neden farklı olduğuna dair dikkate değer bir açıklama getirmesiyle öne çıkıyor. 

Japonya'daki Tsurumi Üniversitesi'nden Ryo Kodera, yazarları arasında yer aldığı çalışma hakkında şöyle diyor:

Bulgularımız, yunusların dişlerini gelişmiş bir ses algılama sisteminin parçası olarak kullandığı hipotezini destekliyor. Dişlerin, yunusların su altı yaşamına nasıl katkı sağladığına dair fikir veriyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, The Anatomical Record