Ekip çalışmasında karıncalar, insanları geride bıraktı

Karıncalar işbirliği içinde çalışarak pek çok zorluğun üstesinden geliyor (Pexels)
Karıncalar işbirliği içinde çalışarak pek çok zorluğun üstesinden geliyor (Pexels)
TT

Ekip çalışmasında karıncalar, insanları geride bıraktı

Karıncalar işbirliği içinde çalışarak pek çok zorluğun üstesinden geliyor (Pexels)
Karıncalar işbirliği içinde çalışarak pek çok zorluğun üstesinden geliyor (Pexels)

Karıncaların grup çalışmasında insanlardan çok daha becerikli olduğu ortaya kondu. 

İnsanlar ve karıncaların çok fazla ortak yönü olmasa da ikisi de işlerini yapabilmek için sık sık başkalarıyla birlikte çalışıyor. 

İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü'nden araştırmacılar, bu ortak özellikten dolayı insan ve karıncaların grup çalışması performansını ölçmeye karar verdi.

Bilim insanları, Paratrechina longicornis türündeki karıncalar ve insanların boyutuna göre ayarlanmış ve büyüklüğü dışında birbirinin aynısı iki labirent kurdu.

Tarafların, iki dar geçitle birbirine bağlanan üç odaya bölünmüş dikdörtgen bir alan boyunca manevralar yaparak T şeklinde büyük bir nesneyi taşıması gerekiyordu.

Hayvanlar bu görevi tek başına, 7 kişilik küçük bir grup veya 80 kişilik büyük bir ekip halinde yerine getirmeye çalıştı. İnsanlarsa tek başına, 6-9 veya 26 kişilik gruplar halinde aynı görevi yaptı. 

Taraflar arasındaki eşitsizliği gidermek adına insanlara konuşmamaları ve el kol hareketleriyle iletişim kurmamaları söylendi. 

PNAS adlı hakemli dergide 23 Aralık Pazartesi günü yayımlanan araştırmada, tek kişilik görevlerde insanların karıncalardan çok daha iyi bir performans sergilediği gözlemlendi.

Araştırmacılar, insanların stratejik planlama becerileri sayesinde büyük nesneyi başarıyla taşıdığını kaydetti.

Ancak grup çalışmasında durumlar değişti. Özellikle büyük karınca ekipleri, insan takımlarından çok daha iyi sonuçlar elde etti. 

Karınca gruplarının planlı ve stratejik bir şekilde birlikte hareket ettiği ve kolektif hafıza sayesinde aynı hataları tekrarlamaktan kaçındığı görüldü. 

Bilim insanları bu durumu, karınca kolonilerinin "süper organizma" gibi davranarak ortak çıkarlar doğrultusunda hareket etmesine bağlıyor. 

Diğer yandan insanların, takım çalışmasında "açgözlü" tercihler yaparak kısa sürede faydalı olsa da uzun vade yarar sağlamayacak şekilde hareket ettiğini söylüyorlar. 

Bu nedenle, özellikle iletişim kısıtlandığında, insanların ekip çalışmasında bireysel görevden daha kötü performans sergilediği gözlemlendi. 

Çalışmaya liderlik eden Prof. Ofer Feinerman , "Karınca kolonileri aslında ailedir" diyerek ekliyor: 

Yuvadaki tüm karıncalar kardeştir ve ortak çıkarları vardır. İşbirliğinin rekabetten çok daha ağır bastığı, sıkı sıkıya örülmüş bir toplum var. Bu nedenle karınca kolonileri, birbiriyle işbirliği yapan çok sayıda 'hücreden' oluşan bir tür canlı gibi, bazen süper organizma diye adlandırılıyor.

Independent Türkçe, Interesting Engineering, Phys.org, PNAS



Kanserli hücreleri normale çevirebilen teknoloji geliştirildi

Bilim insanları kanserli hücreleri eski haline çevirerek tedavinin yan etkilerini azaltmayı umuyor (Unsplash)
Bilim insanları kanserli hücreleri eski haline çevirerek tedavinin yan etkilerini azaltmayı umuyor (Unsplash)
TT

Kanserli hücreleri normale çevirebilen teknoloji geliştirildi

Bilim insanları kanserli hücreleri eski haline çevirerek tedavinin yan etkilerini azaltmayı umuyor (Unsplash)
Bilim insanları kanserli hücreleri eski haline çevirerek tedavinin yan etkilerini azaltmayı umuyor (Unsplash)

Kanserli hücreleri sağlıklı hallerine geri çevirebilen bir yöntem geliştirildi. Hayvan deneylerinde başarılı sonuç elde eden bilim insanları, mevcut tedavilerde ortaya çıkan yan etkileri azaltmayı umuyor.

Kemoterapi gibi mevcut kanser tedavilerinde, tümör hücreleri öldürülerek hastalık kontrol altına alınıyor. 

Ancak bu süreçte sağlıklı hücrelerin de zarar görmesi, sancılı bir tedaviye neden oluyor. Başarıya ulaşılması durumunda kanser tedavi edildiği ve hastanın hayatı kurtulduğu için yöntem uygulanmaya devam ediyor.

Bilim insanları hastaya zarar vermeyecek etkili bir yöntem bulmaya çalışırken, kanserli hücrelerin eski haline dönüştürülmesi fikri son yıllarda gittikçe ilgi çekiyor. 

Daha önceki araştırmalarda lösemi ve meme kanseri gibi hastalıklarda kanserli hücreyi dönüştürmenin mümkün olduğu görülmüş ancak hangi gen veya proteinlerin bunu sağladığı saptanamamıştı.

Sürecin tam olarak nasıl işlediğinin anlaşılamaması, bilim insanlarının tedaviyi geliştirmesi önünde engel teşkil ediyordu. 

Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nden araştırmacılar, kalın bağırsak kanserindeki hastalıklı hücreleri, normale çevirebilen yeni bir teknoloji geliştirdi. 

Normal hücre gelişiminin gen ağını içeren bir dijital model kullanan ekip, bağırsak duvarındaki hücrelerin değişmesini sağlayan bazı molekülleri tespit etti.

Modelde bu düzenleyicileri baskılayarak hücrelerin normale yakın bir duruma geri dönmelerini sağladılar. Bu sayede herhangi bir hücre zarar görmeden kanser ortadan kaldırıldı. 

Bulguları farelerde de test eden ekip, başarılı sonuçlar elde ettiklerini aktarıyor. 

Araştırmacılar dijital model sayesinde, fare beyinlerinin hipokampus bölgesindeki hücre dönüşümünü sağlayan 4 ana düzenleyiciyi de saptadı. Bu bulgu, beyin kanserinin yayılmasını inceleyip tersine çevirme çalışmalarına katkı sağlama potansiyeli taşıyor. 

Ayrıca yeni teknoloji, diğer kanserlerdeki hücrelerin değişim sürecini daha iyi anlayıp tedavi etme yolunda sistematik bir yol haritası çizme imkanı sunuyor. 

Hakemli dergi Advanced Science'ta yayımlanan çalışmaya liderlik eden Kwang-Hyun Cho "Kanserli hücrelerin tekrar normal hücrelere dönüştürülebilmesi şaşırtıcı bir olgu" diyerek ekliyor:

Bu araştırma, kanserli hücrelerin normal hücrelere geri döndürerek yenilikçi bir tedavi konseptini ortaya koyuyor. Ayrıca normal hücrelerin değişme sürecinin sistematik analizi yoluyla, kanserin tersine çevrilmesi için hedeflerin belirlenmesine yönelik temel teknolojiyi de geliştiriyor.

Independent Türkçe, New Atlas, IFLScience, Advanced Science