3 soruda porno bağımlılığı

Uzmanlar bu sorunun üstesinden gelmek için neler yapılabileceğini açıkladı

Bilim insanları, çok fazla porno izlemenin cinsel sorunlara yol açabileceğini söylüyor (Unsplash)
Bilim insanları, çok fazla porno izlemenin cinsel sorunlara yol açabileceğini söylüyor (Unsplash)
TT

3 soruda porno bağımlılığı

Bilim insanları, çok fazla porno izlemenin cinsel sorunlara yol açabileceğini söylüyor (Unsplash)
Bilim insanları, çok fazla porno izlemenin cinsel sorunlara yol açabileceğini söylüyor (Unsplash)

Aşırı derecede porno izlemek, çeşitli olumsuz etkilerinden dolayı pek çok kişiyi endişelendiren bir durum. 

Yetişkin filmlerinde çalışan oyuncuların cinsel şiddete maruz kaldığı ve pornonun, kadınları aşağıladığı gerekçesiyle pek çok feminist bu sektöre sert eleştiriler getiriyor. 

Etik tartışmaların dışında çok fazla porno izlemenin cinselliğe bakışa zarar verdiği ve kişinin partneriyle ilişkisini zedelediği kaygıları da mevcut. 

Bugüne kadar yapılan pek çok çalışmada bu içerikleri bağımlılık derecesinde tüketmenin zararlı sonuçlar doğurabileceği görülüyor. 

Orgazm olma veya boşalma sorunları yaşamanın yanı sıra yorgun hissetme, günlük işleri yerine getirememe veya bilişsel gerileme belirtileri gösterme gibi etkiler öne çıkıyor.

Ayrıca cinsel şiddetle arasında da bağlantı bulunurken, özellikle kadınlara karşı saldırgan davranan erkeklerin genellikle aşırı derecede porno izlediği kaydediliyor.

2014'te yayımlanan bir araştırmadaysa, daha fazla porno izleyen erkeklerin beyninin ödülle ilgili bir bölgesinde daha az gri madde olduğu görülmüştü. 

Diğer yandan bazı uzmanlar, bu bağlantıların ne kadar güçlü olduğunu sorgularken, porno izlemenin her zaman kötü bir şey olmayabileceğini öne sürüyor. 

Yine de kendisini porno bağımlısı olarak gören ve bundan kurtulmak isteyen de pek çok kişi var. 

1) Porno bağımlılığı nedir?

Aslında çoğu prestijli psikiyatri kurumu, "porno bağımlılığı"nı bilimsel bir tanımlama olarak kabul etmiyor. Uzmanlar genellikle "problematik porno tüketimi" ifadesini tercih ediyor. 

Sorunlarla başa çıkma mekanizması olarak sık sık pornoya başvurulması problematik bir durumun işareti olabilir.

Ayrıca 2020 tarihli bir çalışmada, daha çok porno izleyenlerden ziyade, suçluluk duyanların kendisini bağımlı olarak gördüğü kaydedilmişti. 

Erkeklerin pornoyla yaşadığı zorluklar üzerine çalışan ve kendi problematik porno kullanımının üstesinden gelen terapist Dr. Luke Sniewski "Hem doktora araştırmamda hem de klinik deneyimlerimde, utanç ve suçluluğun genellikle sorunu daha da kötüleştirdiğini gördüm" diyor:

Bir kişi davranışlarını ahlaki açıdan yanlış olarak gördüğünde veya yoğun suçluluk hissettiğinde, kendisiyle ilgili daha kötü hissettiği ve pornoyu başa çıkma yolu olarak kullandığı olumsuz bir döngü yaratabilir.

Bazı araştırmalarda da porno tüketimininin sorunlu olduğunu düşünen kadınlardaki olumsuz etkilerin, erkeklerden daha şiddetli olduğu görülüyor. 

Padova Üniversitesi'nden Prof. Sabrina Cipolletta bu durumun "ana akım porno endüstrisinin erkek odaklı olması sonucu kadınların yabancılaşmış ve rahatsız hissetmesinden" kaynaklanabileceğini söylüyor: 

Ayrıca kadınların porno izlemesi daha büyük bir tabu ve bu da tüketiminden dolayı utanç ve suçluluk duymalarına yol açabilir.

2) Porno izlemek her koşulda zararlı mı?

Pek çok araştırma porno tüketiminin, ilişkilerde tatmin duygusunun azalmasıyla bağlantılı olduğuna işaret ediyor. 

Öte yandan porno izlemenin, romantik ilişkilerde olumlu bir etki yaratabildiğini saptayan çalışmalar da var.

2021'de yayımlanan bir makalede, birlikte daha fazla porno izleyen heteroseksüel çiftlerin ilişki ve cinsel hayatlarına dair memnuniyetinin daha yüksek olduğu kaydedilmişti. 

Araştırmalardan çıkan farklı sonuçlar, çiftlerin pornoya nasıl yaklaştığı, bunu aldatma olarak görüp görmediği veya beraber izlemekten keyif alıp almadıklarıyla açıklanabilir.

Ayrıca pek çok uzman, aşırı derece porno izlemenin özellikle erkeklerde partnerine karşı cinsel isteği azaltabileceğini ve ereksiyon sorunu yaratabileceğini belirtiyor. 

Diğer yandan 2015 tarihli bir çalışmada, daha fazla porno izlemenin kişinin partnerine karşı daha fazla cinsel istek duymasıyla ilişkili olduğu gözlemlenmişti.

Çalışmanın yazarlarından nörolog ve cinsel arzu uzmanı Dr. Nicole Prause, "Yetişkinler üzerinde yapılan çalışmalar pornografinin nötr veya olumlu etkilerini neredeyse hiç sorgulamıyor, bu da olumsuz etkilere aşırı odaklanılmasına neden oluyor" diyor.

3) Bağımlı olduğunu düşünenler ne yapabilir?

Porno tüketimi üzerine çalışan klinik psikolog Prof. Joshua Grubbs, çoğu kişinin yetişkin filmlerinden olumsuz etkilenmediğini söylese de bazılarında bu alışkanlık sıkıntılı bir hal alabiliyor. 

Uzmanlar suçluluk duygusu, durumu daha kötü hale getirebileceği için ilk adımın kişinin kendisini yargılamaması olduğunu söylüyor.

Prof. Grubbs danışanlarıyla görüşmeleri hakkında "Pornografi kullanımını azaltmanın yolları hakkında konuşuyoruz ama aynı zamanda porno izlerlerse kendilerine nasıl şefkatli ve anlayışlı olacakları üzerine de tartışıyoruz" diyor.

Ayrıca uzmanlar pornonun, özellikle daha küçük yaşlarda izlenmesinin problemlere yol açabileceğini vurguluyor.

Dr. Prouse en büyük riski, pornografiyi gerçek hayatın yansıması gibi gören gençlerin taşıdığını belirtiyor.

Uzmanlar, problematik denebilecek seviyede porno tüketen veya bundan endişelenen kişilerin terapiste başvurmasını öneriyor. 

Böyle bir imkanı olmayan kişilerinse neden porno izlediğinin temeline inmeye çalışmasını tavsiye ediyorlar. 

Dr. Sniewski "Porno kullanımı bir dayanak noktası haline geliyorsa ya da endişeli, stresli veya dış dünyadan kopuk hissettiğinizde başvurduğunuz bir şeyse, bunun nedenini araştırmak iyi olabilir" diyor.

Ayrıca bir süre porno tüketimini kısıtlamak da faydalı sonuçlar verebilir. Bununla beraber Dr. Prause, kullanımı aniden ve tamamen bırakmanın başarısızlığa yol açarak utanç, depresyon, kaygı ve intihar düşüncelerini şiddetlendirebileceğini söylüyor.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Medical News Today, Psychology Today, JAMA Psychiatry, National Library of Medicine, Sexual Medicine



Ünlü oyuncu 16 Emmy ödüllü dizideki ikonik rolü nasıl aldığını anlattı

Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
TT

Ünlü oyuncu 16 Emmy ödüllü dizideki ikonik rolü nasıl aldığını anlattı

Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)

Televizyon tarihinin en etkileyici karakterlerinden biri olan Don Draper'ın gizemli havası, karakteri bu kadar unutulmaz kılan unsurlardan biriydi. Ancak bu atmosferin oluşması, Mad Men'in yaratıcısı Matthew Weiner'ın, o dönemde pek tanınmayan bir ismi başrole yerleştirme konusundaki ısrarı sayesinde mümkün oldu. 

Şu sıralar Apple TV+ dizisi Your Friends and Neighbors'da rol alan Jon Hamm, Weiner'ın Don Draper rolünü kendisine vermek için yapımcıları ikna etmeye çalışırken nasıl zorlu bir süreç yaşadığını konuk olduğu Awards Chatter podcast'ine anlattı. 

Hamm'e göre, Weiner dizinin ruhunu anlatırken, oyuncunun tanınmıyor olmasının bir eksiklik değil, aksine bir avantaj olduğunu vurgulamış.

54 yaşındaki Hamm, "Matthew, yöneticilere 'Bu dizinin olayı, kimsenin bu adamın kim olduğunu bilmemesi' dedi" ifadelerini kullandı: 

Düşünsenize, Rob Lowe gibi biri bu rolde olsaydı. O zaman 'Aa, Rob Lowe dizisiymiş bu' derdiniz. Bu yüzden benim bilinmiyor olmam işime yaradı.

Yine de AMC yöneticilerini, Hamm'i 16 Emmy ödüllü dizinin başrolüne koymaya ikna etmek kolay olmamış. Hamm, rolü almadan önce 6 ya da 7 kez seçmelere katıldığını ve nihayetinde New York'a, AMC yöneticileriyle son görüşme için çağrıldığını söyledi.

O süreci anlatan Hamm, "Yönetim kademesinde, 'Gerçekten kimsenin tanımadığı bu çocuğu mu dizimizin başrolüne koyacağız? Bu, kanal tarihimizin ilk orijinal dizisi' gibi hararetli tartışmalar olmuş" dedi: 

O dönemin genel yaklaşımı, bilinen, kredisi olan bir ismi başrole koymaktı.

Neyse ki New York'taki son toplantıda rol resmen Hamm'e teklif edildi. Hamm, karakterin ruhunu anlamasını sağlayan kişisel bir deneyimi de paylaştı. Özellikle kendi babasının, Don Draper'la benzer yanları olduğunu fark ettiğini anlattı.

Hamm, "Babamda da Don'da olduğu gibi sürekli bir melankoli hali vardı" dedi:

Bir sürü şeye sahip oluyorsun, ayrıcalığın, erişimin, her şeyin var. Ama neden mutlu değilsin? Bence bu da diziyi ayakta tutan duygulardan biriydi.

Jon Hamm şu sıralar Amanda Peet ve Olivia Munn'la başrolü paylaştığı Your Friends and Neighbors'ta oynuyor. Dizinin yeni bölümleri her cuma Apple TV+’ta izleyiciyle buluşuyor.

Independent Türkçe, IndieWire, Fox2Now, Awards Chatter