Kırılgan narsisistleri açığa çıkaran 9 işaret

Benzer düşünce ve hislere sahip olsalar da narsisistik özelliklerini fark etmek çok daha zor.

Kırılgan narsisistler daha utangaç görünüyor (Pexels)
Kırılgan narsisistler daha utangaç görünüyor (Pexels)
TT

Kırılgan narsisistleri açığa çıkaran 9 işaret

Kırılgan narsisistler daha utangaç görünüyor (Pexels)
Kırılgan narsisistler daha utangaç görünüyor (Pexels)

Narsisizmden söz edince akla genellikle dikkatlerin üzerinde olmasından hoşlanan, sürekli böbürlenen kişiler geliyor.

Narsisistik kişilik bozukluğundan muzdarip bazı kişilerde bu özellikler görülse de belirtiler herkeste bu kadar belirgin değil. 

Bilim insanları bu ruh sağlığı sorununu temelde ikiye ayırıyor: Büyüklenmeci narsisistler klasik tanıma uyan dışa dönük özellikler sergilerken, kırılgan narsisistler daha utangaç ve içe dönük görünüyor.

İki durumda da kişi bir yandan kendini çok önemli görüp diğer yandan içten içe özgüvensizlik yaşıyor. Aralarındaki fark ise kendilerini dışarıya nasıl yansıttıklarına göre değişiyor. 

Psikolog Dr. Susan Albers  "Açık narsisistler odaya girdiğinde bu narsisistik özellikleri hemen hissedersiniz. Gürültücüdürler. Agresiftirler. Kendilerini çok görkemli bir şekilde sunarlar" diyerek ekliyor:

Gizli narsisistlerse radarın dışında kalır. Biriyle yıllardır bir ilişki içinde olsanız bile narsisistik özelliklerini çok uzun bir süre fark etmeyebilirsiniz. 

Gizli veya kırılgan narsisistlerin bu özellikleri onları, etraflarındaki kişiler için daha tehlikeli bir hale getirebiliyor. 

Narsisistler genellikle kendilerinde bir sorun olduğunu düşünmediği için onlarla yaşanan sorunları çözmek epey zorlayıcı olabiliyor. Çoğu durumda bu sebepten dolayı terapiye de başvurmuyorlar.

Fakat kırılgan narsisistleri saptamak daha zor olduğundan hayatlarındaki kişiler sorunu anlayamayıp ilişkiyi nasıl idare edeceğini bilemiyor.

Yine de uzmanlar kırılgan narsisistleri fark etmeyi sağlayan bazı işaretler olduğunu söylüyor.

1) Belirli sosyal ortamlardan kaçınma

Kırılgan narsisistler, başkaları kadar başarılı olamayacaklarını düşündükleri ortamlardan kaçınma eğilimi gösterebiliyor. 

Örneğin pek iyi olmadıkları bir oyunun oynadığı buluşmaya katılmak istemeyebilirler.

Klinik psikolog Dr. Michael Wusik, bu kişilerin diğerlerinden daha kötü veya beceriksiz görünmekten korkuğunu söylüyor.

2) Pasif agresif davranışlar

Büyüklenmeci narsisistler genellikle öfkelerini göstermekten sakınmazken, kırılgan narsisistler pasif agresif tepkiler vermeye daha yatkın.

İş arkadaşının çalışmasını engelleme veya sorun yaşadığı arkadaşı kendisiyle konuşmaya çalışınca yanıt vermeme bu davranışlar arasında sayılabilir.

Ayrıca duydukları öfkeyi kendilerine yöneltme veya duygularını bastırma eğiliminde olabiliyorlar.

3) Suçu başkalarına atma

Narsisistler kendilerini çok değerli gördüğü için başarısızlık durumunda şaşkınlık veya öfke duyabiliyorlar.

Dr. Wusik "Başarısızlık ya da tamamen başarıdan daha azı, bu bireylere cezalandırıcı gelir" diyerek ekliyor: 

Başarılı olamamak kimliklerine yönelik bir tehdit olduğu için öfkeyi, bazen de hiddeti tetikler. 

Başarısızlık durumunda kırılgan narsisistler sorumluluk almaktansa başkalarını suçlayabiliyor. 

Yaptıkları yanlışlar kendileriyle ilgili yarattıkları imgeye uymadığı için bu davranış yüzlerine vurulduğunda bile karşıdaki kişiyi suçlamaya devam edebiliyorlar.

4) Kıskançlık

Narsisistler kendilerinin hak ettiğini düşündükleri para veya statü gibi şeylere sahip olan kişilere karşı kıskançlık duyabiliyor. 

Kırılgan narsisistlerde kıskançlık sonucu verilen tepkiler hemen göze çarpmayabilir. 

Ancak layık olduklarına inandıkları şeyi elde edemeyince kırgın, kızgın veya içerlemiş davranabilirler.

5) Kendisine çok düşkün olma

Kırılgan narsisistler tıpkı diğerleri gibi kendileriyle çok fazla meşgul olabiliyor. Uzmanlar bunlar çok belirgin olmasa da başkalarının duygularını görmezden gelme seviyesine varabileceğini söylüyor.

Ayrıca kendilerini çok önemli gördükleri için çevrelerinden bunu destekleyecek yorumlar almaya çalışıyorlar.

Dr. Albers, "Gizli narsisistler kendi önemleriyle ilgili çok daha mütevazı görünürler ancak yine de bu hayranlık ve ilgiyi arzularlar" diyor: 

Bu tür bir ilgiyi ve doğrulamayı elde etmek için çok daha yumuşak taktikler kullanırlar.

6) Kendini küçümseme

Kırılgan narsisistler dikkat çekmek ve başkalarından kendileri hakkında güzel şeyler duymak için kendileri hakkında olumsuz şeyler söyleyebilir. 

"Bugün berbat görünüyorum" veya "Ne kadar aptalım" gibi cümleler karşısında insanlar genellikle olumlu şeyler söyleme eğilimindedir. Kırılgan narsisistler de bu şekilde istedikleri ilgiyi alır.

Dr. Albers, "Gizli narsisistler dikkatleri çok ince ve sinsi yollarla çekerler ve çoğu zaman bunu yaptıklarının farkına bile varmayabilirler" diyor.

7) Eleştiriye karşı aşırı hassas olma

Dr. Wusik kırılgan narsisistlerin eleştirilerle başa çıkmakta zorlandığını belirtiyor. Her türlü geri bildirimi haksız bulma eğiliminde oluyorlar. 

Dr. Albers da aşağılandıklarını veya alay konusu olduklarını hissetmemek için eleştiriler karşısında savunmaya geçebileceklerini ifade ediyor: 

Gizli narsisistlerde üstü kapalı da olsa ters ifadeler ve hakaretler daha yaygındır.

8) Başkalarının kendisi hakkındaki fikirlerini fazla önemseme

Kırılgan narsisistler başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğüne büyük önem verir. Dr. Wusik, bu nedenle yeteneklerini doğal bir şekilde gösterebilecekleri fırsatlar arayabileceklerini söylüyor. 

Ayrıca diğerlerini çok fazla önemsiyor görünerek yardımsever davranışlar da sergileyebiliyorlar.

Zor durumda olan kişilere yardım etmek güzel bir şey olsa da kırılgan narsisistler farklı amaçlarla bunu yapıyor.

Dr. Albers "Gerçekten yardım etme isteğinden ziyade, ilgi ve minnettarlık kazanmak ve harika bir insan olarak görünmek için bunları yapabilirler" diyor.

9) Depresyon ve anksiyete

Cleveland Clinic'e göre anksiyete ve depresyon, gizli narsisizmde açık olandan çok daha yaygın görülüyor. Ayrıca bu sorunlar kendini daha net bir şekilde gösterebiliyor.

Dr. Albers, "Açık narsisist, anksiyete ve depresyonunu gizler çünkü bunun başkaları tarafından görülmesini istemez" diye açıklıyor:

Ancak gizli narsisist bu bilgileri insanlarla paylaşmaya daha istekli olabilir çünkü bu onlara başkalarından sempati kazanma şansı verir.

Diğer yandan 2020 tarihli bir araştırma kırılgan narsisistlerin, açık olanlara kıyasla daha fazla depresyon belirtisi göstermesine karşın duygularını daha çok bastırdığına işaret ediyor.

Dr. Albers, "Bu bilgileri diğer insanlarla paylaşabileceğiniz bir noktaya gelmek için gerçekten savunmasız olmanız gerekir" diyor: 

Taktıkları maskenin birazcık bile aşılmasına izin vermeleri için epey zaman ya da güven gerekebilir.

Independent Türkçe, Business Insider, Cleveland Clinic, Healthline, National Library of Medicine



Yeni araştırma, esrarın psikozu nasıl tetiklediğini ortaya koyuyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Yeni araştırma, esrarın psikozu nasıl tetiklediğini ortaya koyuyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Yeni araştırma, esrarın psikozu nasıl tetiklediğini ortaya koyuyor

McGill Üniversitesi'nin yürüttüğü ve Jama Psychiatry adlı akademik dergide yayımlanan çalışma, mevcut ilaçların kaçırdığı belirtileri hedef alarak psikoz için daha iyi tedavilerin önünü açabilir.

Çalışma, sağlıklı bir kontrol grubuna kıyasla psikoz riski taşıyan bireylerin beynindeki (sinaps yoğunluğu diye bilinen) sinir hücresi bağlantılarında belirgin bir azalma tespit etti. Bu kişiler arasında esrar bağımlılığının bu süreci daha da kötüleştirdiği saptandı.

Esrarın, şizofreniye kadar ilerleyebilen psikoza yol açma riski taşıdığı biliniyor ama araştırmacılar, bu araştırmayla ilk kez risk altındaki bir popülasyonda beyin düzeyinde değişiklikleri gerçek zamanlı olarak tespit etmeyi başardı.

Çalışmanın eş yazarı Romina Mizrahi, "Esrar, beynin sağlıklı beyin gelişimi için gerekli olan sinapsların iyileştirilmesi ve düzenlenmesindeki doğal süreci bozuyor gibi görünüyor" dedi.

Her esrar kullanıcısı psikoz geliştirmese de bazıları için bu risk yüksek. Araştırmamız bunun nedenini açığa çıkarmaya yardımcı oluyor.

Araştırmacılar, yakın zamanda psikotik belirtiler gösteren ve yüksek risk altında olduğu düşünülen kişiler de dahil, 16 ila 30 yaşlarındaki yaklaşık 50 katılımcıyı incelemek için gelişmiş beyin tarama teknolojilerinden faydalandı.
 

xscdfrgt
Bir farenin binlerce sinaptik bağlantı içeren hipokampal nöronu (Lisa Boulanger, Moleküler Biyoloji Bölümü)

Bilim insanları, bu işlev bozukluğunun şizofreniye yol açabileceğini belirterek "Bu çalışma, sinaps yoğunluğundaki azalmalarının psikozun ve risk taşıyan durumların erken aşamalarında görüldüğünü ve olumsuz belirtilerle bağlantılı olduğunu ortaya koydu" diye yazdı.

Taramalar, düşük sinaps yoğunluğunun sosyallikten geri çekilme ve motivasyon eksikliği gibi tedavisi zor kabul edilen belirtilerle bağlantılı olduğuna da işaret ediyor.

Araştırmacılar, mevcut psikoz ilaçlarının halüsinasyonları hedef almakta başarılı olduğunu ama bu tedavisi zor belirtileri iyileştirmekte yetersiz kaldığını söylüyor.

Araştırmanın baş yazarı Belen Blasco "Sosyal ilişkileri, işi veya okulu yürütmeyi zorlaştıran belirtilere yönelik değiller" dedi.

Bilim insanları, gelecek çalışmalarda beyinde gözlemlenen bu değişikliklerin psikozun ortaya çıkışını öngörmeyi ve erken müdahaleyi mümkün kılıp kılamayacağını araştırmayı umuyor.

McGill Üniversitesi'nde doktora adayı olan Blasco "Sinaps yoğunluğuna odaklanarak, gelecekte bu durumdan etkilenenlerin sosyal işlevini ve yaşam kalitesini artıran tedaviler geliştirebiliriz" dedi.

Independent Türkçe