İnternetin karanlık köşelerinde kadınlar neler konuşuyor?

Incellerden sonra femceller de gündem oldu

"Karanlık feminenliği" yayanlardan biri de Thewizardliz kullanıcı adlı bu kadın (Instagram/@Thewizardliz)
"Karanlık feminenliği" yayanlardan biri de Thewizardliz kullanıcı adlı bu kadın (Instagram/@Thewizardliz)
TT

İnternetin karanlık köşelerinde kadınlar neler konuşuyor?

"Karanlık feminenliği" yayanlardan biri de Thewizardliz kullanıcı adlı bu kadın (Instagram/@Thewizardliz)
"Karanlık feminenliği" yayanlardan biri de Thewizardliz kullanıcı adlı bu kadın (Instagram/@Thewizardliz)

"Involuntary" (istemsiz) ve "celibate" (bekar) kelimelerinin birleşiminden oluşan "incel", kadınlarla cinsel ilişkiye girmeyi çok istemesine rağmen bunu başaramayan, sonucunda da kendi cinsel ilişki kurma acizliğinden tamamen kadınları sorumlu tutan heteroseksüel erkeklere deniyor.

Kadın cinayetlerine kadar varan bu hareketin kadın versiyonu da ortaya çıktı.

"Femcel" ideolojisini yayan sosyal medya fenomenleri, cinsiyet eşitliği yerine kadınların erkekleri maddi çıkar için kullanmasını savunuyor.

Konu hakkında bu yıl bir akademik makale yayımlayan Dr. Jilly Kay, bu hareketin anaakım feminizme tepkiyle doğduğunu söylüyor.

Bu tepkiye rağmen kendilerine feminist diyebilen femceller, "karanlık feminenlik" diye adlandırılan bir yaklaşıma sahip. 

"Güçlü olan hayatta kalır" ve "Erkekler kadınları her zaman incitir ve bu durum hiçbir zaman değişmez" gibi fikirlerle beslenen femceller, erkekleri zapt edilecek varlıklar olarak görüyor. 

Kay, "Kadın ve erkeklerin kökten farklı olduğu mantığını benimsiyorlar" diyor. 

250 bin takipçiye ulaşan Female Dating Strategy (Kadın Çıkma Stratejisi) adlı bir Reddit sayfasını inceleyen Kay, "Erkekler her zaman kadınları kovalamalı", "Erkeklerin çoğunun hiçbir değeri yok" ve "Kadınlar erkeklerden maddi katkı sağlamalı" gibi düşüncelerin temel olduğunu vurguluyor. 

Feminist kültürel çalışmalar ve medya uzmanı, son dönemlerde tüketicilik ve kişisel gelişim odaklı, "patron kız feminizminin" anaakımda olduğunu ancak bu liberal düşüncelere yönelik tepkilerin 2018'den beri büyüdüğünü öne sürüyor. 

Kadınlara sistematik olarak daha az maaş verilmesinin erkeklerden para alarak telafi edilmeye çalışıldığını belirten Kay, femcellerde fazla kişiyle seks yapmanın kadınların "piyasa değerini azalttığı" düşüncesinin hakim olduğunu ve kadınlara bir eş bulmak için "feminen enerjiyi benimseme" tavsiyesi verildiğini anlatıyor:

Müthiş derecede muhafazakar olsa da kendini bir güçlendirme stratejisi gibi konumlandırıyor.

"Karanlık feminen" fenomenlerden Kanika Batra, "Üçüncü dalga feminizmin etkilerini görmeden önce ben de feministtim. Ancak kadınlar erkekleri kovaladığı maskülen rollere itildi. Bu doğal değil, gün geçtikçe daha az insan aile kuruyor" diyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Reddit



İzleyiciler 100 tam puanlı dizi için "gizli bir hazine" diyor

Avustralyalı aktris Alison Bell, The Letdown'ın yanı sıra Laid ve Significant Others gibi dizilerle de tanınıyor (Netflix)
Avustralyalı aktris Alison Bell, The Letdown'ın yanı sıra Laid ve Significant Others gibi dizilerle de tanınıyor (Netflix)
TT

İzleyiciler 100 tam puanlı dizi için "gizli bir hazine" diyor

Avustralyalı aktris Alison Bell, The Letdown'ın yanı sıra Laid ve Significant Others gibi dizilerle de tanınıyor (Netflix)
Avustralyalı aktris Alison Bell, The Letdown'ın yanı sıra Laid ve Significant Others gibi dizilerle de tanınıyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 puan alan bir diziyi övgü yağmuruna tutarken, komediyi "gizli bir hazine" diye niteliyor.

The Letdown'un yaratıcılarından Alison Bell, iş hayatında stresli günler geçiren eşi Jeremy'yle birlikte Sidney'de orta sınıf bir banliyöde bebeğini büyütmeye çalışan yeni anne Audrey rolünde.

İlk sezon, Avustralya'da yayımlanmasının ardından Nisan 2018'de Netflix'teki prömiyerini yapmış ve yeni annenin tuhaf bir anneler grubundaki ilk günlerini izlemişti.

Mayıs 2019'da yayınlanan bir sonraki sezon, bebeğin bir yaşına geldiği döneme atlıyor ve Audrey'yle Jeremy'nin ikinci bir çocuğa hazır olmadıkları için kürtaj kararı almasını içeriyor.

Avustralya'da pek çok ödül kazanan The Letdown, hem eleştirmenlerce beğenildi hem de Netflix izleyicileri tarafından iyi karşılandı.

"Bebek sahibi olmak isteyen herkese tavsiye ederim"

Birleşik Krallık merkezli Guardian gazetesi yazarı Lauren Carroll Harris, The Letdown'ın incelikli mizahı üzerine düşüncelerini kaleme aldı:

Anneler grubunuzla bağlantı kuramamak, kimliğinizi değiştirmek, arkadaşlarınızı kaybetmek, ilişkinizde pazarlığa oturmak... Bunlar her zaman kolay kolay gülünecek şeyler değil.

Diziden etkilendiğini belirten bir izleyici de Rotten Tomatoes'da şu yorumu yaptı:

Tam da bizim yaşadığımız şey! Yeni göçmenler olarak taşındığımız Avustralya'da ailemizden kimse yok. Bebek sahibi olmak isteyen herkesin, gelecekte yaşayacaklarına dair doğru beklentiler edinmek için izlemesini tavsiye ederim.

Başka bir hayran "inanılmaz bir dizi" dediği The Letdown'un gerçekçiliğine övgüler yağdırırken bir diğeri ekledi:

Anneliğe dürüst ve komik bir bakış açısı sunan harika bir dizi. Yeni sezon için sabırsızlanıyorum!

Bir diğeri ise şöyle dedi: 

Yeni anne olmanın çok doğru bir tasviri.

Büyülenmiş bir hayran Reddit'teki paylaşımında şunları söyledi: 

The Letdown, Motherland'den hemen sonra izlemiştim. Gizli bir hazineydi ve bayılmıştım!

The Letdown, halen Netflix'te izlenebilir.

Independent Türkçe, Daily Mail, Express, Guardian