2025'te takip edebileceğiniz gök olayları

Meteor yağmurları, karanlık bir gökyüzünde daha iyi izleniyor (AP)
Meteor yağmurları, karanlık bir gökyüzünde daha iyi izleniyor (AP)
TT

2025'te takip edebileceğiniz gök olayları

Meteor yağmurları, karanlık bir gökyüzünde daha iyi izleniyor (AP)
Meteor yağmurları, karanlık bir gökyüzünde daha iyi izleniyor (AP)

Gezegenler, yıldızlar ve diğer gökcisimlerini detaylıca izlemek için teleskopa ihtiyaç duyulsa da bazı olayları çıplak gözle de gözlemlemek mümkün.

Karanlık yerlerde gece göğü daha keyifli bir seyir sunuyor. Fakat ışık kirliliğin olduğu bir şehirde bile bu olayların tadını çıkarmak mümkün.

2025, meteor yağmurları ve Ay tutulmalarıyla amatör astronomi meraklıları için heyecan verici bir yıl olacak.

Quadrantid meteor yağmuru

Yılın ilk meteor yağmuru çoktan başladı bile. 

Meteor yağmurları, Dünya'nın kuyrukluyıldız ve asteroitlerin geride bıraktığı küçük parçacıkların içinden geçtiği zaman gerçekleşiyor. Bu göktaşları küçük olduğu için atmosferden geçerken yeryüzüne ulaşmadan yanıyorlar.

Her yıl gerçekleşen Quadrantid meteor yağmuru, daha büyük enkaz parçaları nedeniyle diğer yağmurlardan daha parlak ateş topları oluşturuyor. 

Bilim insanları bu yıllık yağmurlara 2003 EH1 adlı asteroidin kalıntılarının yol açtığını düşünüyor. 

28 Aralık'ta başlayan ve 12 Ocak'ta bitmesi beklenen Quadrantid meteor yağmuru, en iyi Kuzey Yarımküre'den izleniyor. Yağmur zirve noktasına 3-4 Ocak'ta ulaşacak.

Zirve noktası nispeten kısa sürse de saatte 120 göktaşına kadar ulaşabilen bir yağmur olduğu için izlemeye değer.

Bu gök olayını en iyi şekilde izlemenin yolu da ışıksız bir ortam. 

Bazen meteor yağmurları dolunaya denk geldiği için Ay'ın ışığı sorun yaratabiliyor. Fakat Quadrantid'in cuma günkü zirve noktasında hilal şeklindeki Ay çoktan batmış olacak.

Ay tutulması

2025'te Türkiye'den görülebilecek iki Ay tutulması gerçekleşecek. 

14 Mart'taki yarı gölgeli tutulma, Ay'ın Dünya'nın gölgesinin daha soluk olan dış kısmından geçmesiyle yaşanacak.

Uydunun parlaklığı pek azalmadığından yarı gölgeli tutulmalar diğerleri kadar çarpıcı sayılmaz.

Türkiye'de tutulma devam ederken Ay batacağı için sürecin tamamı gözlemlenemeyecek. 

7 Eylül'de yaşanacak tam Ay tutulmasındaysa uydu tutulmuş haliyle doğacak. 

Güneş, Dünya ve Ay hizalanacağı için uyduya ulaşan ışık gezegenin atmosferinden geçecek ve Ay, kızıl bir renge bürünecek. 

Ay tutulmaları sadece güneş ışığını yansıttığından bunları çıplak gözle izlemek güvenli. 

Bulutsuz, ışığın az olduğu ve yüksek binalar tarafından engellenmeyen bir yerden izlemek daha keyifli olacaktır. 

Kuzey ışıkları

Dünya'nın manyetik alanıyla Güneş'ten gelen enerji yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu oluşan kuzey ışıkları normalde kutuplara yakın bölgelerde görülüyor.

Ancak geçen yıl Kastamonu ve Sakarya gibi kentlerde de gözlemlenmişti.

Güneş birkaç ay önce 11 yıllık döngüsünün zirve noktasına ulaştığı için daha fazla yüklü parçacığı uzaya atıyor.

Bu nedenle gelecek aylarda kuzey ışıklarının gökyüzünde daha fazla görülmesi bekleniyor. 

Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi Müdürü Doç. Dr. Mesut Yılmaz da "2025'e yaklaştıkça kuzey ışıklarını, daha orta ve alt enlemlerde de görme olasılığımız yükselecek" demişti: 

Güneş aktif evrede olduğundan Ankara dahil Türkiye'nin her bölgesinden kuzey ışıklarının görülme olasılığı yüksek.

Independent Türkçe, Guardian, BBC, Natural History Museum, NBC News, Boğaziçi Üniversitesi Astronomi, NTV



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe