Lily-Rose Depp, "kadın düşmanı" diye nitelenen diziyi savundu

The Weeknd'in (sağda) de rol aldığı The Idol, eleştirmenler ve izleyiciler tarafından "toksik erkek fantezisi" diye nitelendirilmişti (HBO)
The Weeknd'in (sağda) de rol aldığı The Idol, eleştirmenler ve izleyiciler tarafından "toksik erkek fantezisi" diye nitelendirilmişti (HBO)
TT

Lily-Rose Depp, "kadın düşmanı" diye nitelenen diziyi savundu

The Weeknd'in (sağda) de rol aldığı The Idol, eleştirmenler ve izleyiciler tarafından "toksik erkek fantezisi" diye nitelendirilmişti (HBO)
The Weeknd'in (sağda) de rol aldığı The Idol, eleştirmenler ve izleyiciler tarafından "toksik erkek fantezisi" diye nitelendirilmişti (HBO)

Hollywood'un yükselen yıldızı Lily-Rose Depp, Sam Levinson'a ve HBO'nun sansasyon yaratan dizisi The Idol'daki işbirliğine sahip çıkıyor.

Happy Sad Confused podcast'ine konuk olan Depp, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından yerden yere vurulan tek sezonluk HBO dizisi The Idol'a gelen tepkilere karşı Levinson'ı savundu. 

Dramada gelecek vaat eden pop yıldızı Jocelyn'i canlandıran Depp, Levinson'ın dizinin "tartışmalı olacağını her zaman bildiğini" söyledi.

Depp, "Bence bu konuda berbat olan şey, insanların çok iyi bir arkadaşım ve ailemden biri olarak gördüğüm Sam Levinson hakkında ileri geri konuşmasıydı" dedi: 

Onunla ve dizide yapımcı olan eşi Ashley'yle çok yakınım. Onlar harika insanlar, inanılmazlar. Çok kibarlar ve beni gerçekten kanatları altına aldılar.

"Berbat bir şey"

Dizinin kötü karşılanmasına rağmen Depp, deneyimin tek kötü yanının "Levinson hakkında olumsuz konuşan insanlar olduğunu" söyledi: 

Yani bu berbat bir şey. İnsanların arkadaşınız hakkında kötü konuşmasını asla istemezsiniz.

Johnny Depp'in 25 yaşındaki kızı, diziyi ve canlandırdığı karakteri "sevdiğini" ve eleştiriler karşısında "kararlı" kaldığı için gurur duyduğunu söyledi. 

"Hayatımın en özel zamanlarından biri"

Depp, "Hayatımda çok şey öğrendiğimi hissettiğim bir dönemdi" diyerek ekledi: 

En güzel şekilde konfor alanımdan o kadar uzağa itildim ve bu sayede o kadar büyüdüm ki, o dönemi her zaman hayatımın en özel zamanlarından biri olarak hatırlayacağım.

The Idol, "kadın düşmanı" diye nitelenmiş ve "işkence pornosu"na benzetilmişti.

Dizi, tuhaf gece kulübü sahibi Tedros'la tanıştıktan sonra hayatı altüst olan pop yıldızı Jocelyn'i takip ediyordu.

Independent Türkçe, Variety, Happy Sad Confused



İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
TT

İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)

Dinozorlar ve kuşlar arasındaki bağlantıyı ortaya koyan Arkeopteriks cinsine ait fosil, uzun zamandır devam eden bir tartışmayı noktaladı. Bilim insanları Arkeopteriks'in uçabildiğini tespit etti. 

İlk örnekleri 1861'de Almanya'da keşfedilen Arkeopteriks, tüyleri nedeniyle ilk başta kuş sanılmıştı. Ancak keskin dişlere sahip çenesi ve uzun kemikli kuyruğu gibi dinozorlara benzeyen özellikleri de vardı. 

"İlk kuş" diye de bilinen bu cins, kuşlar ve dinozorlar arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmasıyla tanınıyor. 

Öte yandan yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşayan Arkeopteriks'in uçup uçamadığı uzun zamandır tartışma konusuydu. Bilim insanları bu dinozora ait fosilleri inceleyerek kuşların ilk nasıl uçmaya başladığını anlamaya çalışıyordu. 

ABD'nin Şikago kentindeki Field Müzesi'nde tutulan son derece iyi korunmuş fosil örneği, bu soru işaretinin giderilmesini sağladı. Yıllarca özel koleksiyoncuların elindeki örnek 2022'de müze tarafından alınmıştı. 

Müzede çalışan Dr. Jingmai O'Connor ve ekip arkadaşları, bilgisayarlı tomografiyle fosili tarayarak iskeletin dijital bir haritasını oluşturdu. Araştırmacılar UV ışığı kullanarak yumuşak doku kalıntılarını açığa çıkarmayı da başardı.

Diğerlerinin aksine bu örnekteki kemiklerin üç boyutlu olarak korunması sayesinde hayvanın kafatası daha detaylıca incelendi. Ekip böylece tarih öncesi kuşların kafatasından modern kuşlarınkine geçişin ilk işaretlerini saptadı.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (14 Mayıs) yayımlanan çalışmadaki en kritik bulguysa Arkeopteriks'in kanatlarında gizliydi. 

Cinsin önceki örneklerinde sadece iki kat kanat tüyü varken, bu örnekte üç kat vardı. Üst kol kemiği üzerindeki bu tüyler kanattan vücuda doğru düzgün bir aerodinamik hat oluşturarak modern kuşların uçmasını sağlıyor. 

Bilim insanları uçamayan tüylü dinozorlarda olmayan bu tüylerin, Arkeopteriks'in uçmasını sağladığını belirtiyor. 

Dr. O'Connor "Arkeopteriks tüyleri olan ilk dinozor ya da 'kanatları' olan ilk dinozor değil. Ancak tüylerini uçmak için kullanabilen bilinen en eski dinozor olduğunu düşünüyoruz" diyerek ekliyor:

Kuşlarla yakın akraba olan ancak tam olarak kuş olmayan tüylü dinozorlarda bu tüyler eksik. Onların kanat tüyleri dirsekte bitiyor. Bu da bize kuş olmayan bu dinozorların uçamadığını, ancak Arkeopteriks'in uçabildiğini gösteriyor.

Öte yandan hayvanda göğüs kemiğinin olmamasından dolayı çok iyi uçamadığı düşünülüyor. Araştırmacılar Arkeopteriks'in tavuklar gibi kısa süren uçuşlar yaptığını ancak çoğunlukla yerde kaldığını tahmin ediyor.

Bilim insanları iyi korunmuş son örnek üzerine çalışmayı sürdürerek Arkeopteriks hakkında daha fazla bilgi edinmeyi planlıyor.

O'Connor "Vücudun koruduğumuz hemen hemen her parçasından heyecan verici ve yeni bir şeyler öğreniyoruz. Ve bu çalışma gerçekten de buzdağının sadece görünen kısmı" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Guardian, Nature