Demi Moore, 45 yıllık kariyerindeki ilk oyunculuk ödülüne kavuştu

Cevher'deki kanlı ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı izleyicilerin sinema salonlarını terk ettiği bildirilmişti (MUBI)
Cevher'deki kanlı ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı izleyicilerin sinema salonlarını terk ettiği bildirilmişti (MUBI)
TT

Demi Moore, 45 yıllık kariyerindeki ilk oyunculuk ödülüne kavuştu

Cevher'deki kanlı ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı izleyicilerin sinema salonlarını terk ettiği bildirilmişti (MUBI)
Cevher'deki kanlı ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı izleyicilerin sinema salonlarını terk ettiği bildirilmişti (MUBI)

82. Altın Küre ödülleri, hem sinema hem de televizyon yapımlarının değerlendirildiği 27 kategoride sahiplerini buldu. 

Hollywood Yabancı Basın Birliği tarafından dağıtılan ve Oscar'ın en büyük habersici kabul edilen prestijli ödüller, komedyen Nikki Glaser'ın sunuculuğunda dağıtıldı.

Moore, Cevher'le tarih yazdı

Gecenin kazananlarından biri, ünlü oyuncu Demi Moore'du.

Moore, Müzikal ya da Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde Altın Küre'yi evine götürerek kariyerinin ilk oyunculuk ödülünü aldı.

62 yaşındaki yıldız, ödüle Cevher'deki (The Substance) etkileyici performansıyla layık görüldü.

Los Angeles'taki Beverly Hilton'ın sahnesine ödülünü kabul etmek için çıkan Moore, "Şu anda şoktayım" diye başladığı konuşmasına şöyle devam etti: 

Bu işi uzun zamandır yapıyorum, 45 yılı aşkın bir süredir. Ve bir oyuncu olarak ilk kez bir şey kazanıyorum. Çok onur duyuyorum ve minnettarım.

Moore yaklaşık 25 yıl boyunca 4 kez Küre'ye aday gösterildi. Daha önce 1991'de Hayalet'le (Ghost) ve 1997'de antoloji dizisi If These Walls Could Talk'la aday gösterilmişti.

Aktris, 2012'de Oyunun Sonu'yla (Margin Call) Bağımsız Ruh Ödülü'nü kazanmayı başarmıştı. Ancak Cevher için verilen Altın Küre, Moore'un büyük bir kuruluştan aldığı tek solo oyunculuk ödülü. 

Öte yandan Moore, en kötü oyuncuya verilen Altın Ahududu'ya 9 kez aday gösterilmiş ve 4 kez de "kazanmıştı".

Moore, beden korkusu (body horror) türündeki Cevher'le Amy Adams, Cynthia Erivo, Karla Sofía Gascón, Mikey Madison ve Zendaya'yı geride bırakarak ödülü kazandı.

Şöhreti 1980'lerde yakalayan ve 1990'larda Hayalet, Birkaç İyi Adam (A Few Good Men), Ahlaksız Teklif (Indecent Proposal) ve Taciz (Disclosure) gibi gişe canavarı filmlerde rol alan Moore, duygusal konuşmasında Hollywood'daki ilk günlerini anlattı. 

Moore, cesaret kırıcı bir güç simsarının kendisine ticari beğeni ve ödüllerin birbirini dışladığını öne sürdüğünü iddia etti.

"Zaman içinde yıprandım"

"30 yıl önce bir yapımcı bana eğlencelik oyuncu olduğumu söylemişti" diyen Amerikalı aktris, sözlerini ödülüne atıfta bulunarak sürdürdü:

O zaman bunun, sahip olmama izin verilen bir şey olmadığını anladım. Başarılı ve çok para kazandıran filmler yapabilirdim ama kabul görmezdim. Buna inandım durdum. Bu beni zaman içinde yıprattı, öyle ki birkaç yıl önce bunun belki de son olduğunu düşündüm. Belki de yapmam gerekeni yapmıştım.

Moore, "büyülü, cesur, yürekli, ezber bozan, kesinlikle çılgın senaryo masasına geldiğinde dibe vurmuş halde" olduğunu açıkladı. 

Evren bana dedi ki, senin işin bitmedi. Kendime inanmadığım zamanlarda yanımda duran ve bana inanan insanlara teşekkür ederim.

Moore, Altın Küre basın odasında da büyük tezahüratlarla karşılandı.

People'dan bir muhabir Moore'a "Yeterli olmadığınızı hissettiğiniz günlerde" size ne iyi geliyor?" diye sordu.

"İnce bir ayar"

Aktris, "Bence bu, gerçekten niyetinizi ve odağınızı nerede tuttuğunuzla ilgili" diyerek ekledi: 

Zamanımızı olmadığımız her şeye odaklanarak geçirebiliriz ya da olduğumuz her şeyi kutlayabiliriz. Bence bu ince bir ayar.

Yönetmen koltuğunda Coralie Fargeat'nın oturduğu Cevher, Cannes Film Festivali'nden de ödülle dönmüştü. Toplamda 5 Altın Küre adaylığı elde eden film, 17,5 milyon dolarlık bütçesine karşılık 77,8 milyon dolarla dünya çapında gişede de başarılı olmuştu.

Dağıtımını Mubi'nin üstlendiği film; Moore'un canlandırdığı 50 yaşındaki televizyon yıldızının, yaşlılıkla beraber artan sorunlardan sıkılarak sıradışı bir ilaç almasını anlatıyor. Karakterin genç haliniyse Margaret Qualley oynuyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline



2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
TT

2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)

Birleşik Krallık'ın Surrey bölgesindeki Roma dönemine ait bir taş ocağı kuyusunda türünün ilk örneği olan, bir köpeğe ait boyanmış penis kemiği keşfedildi. Arkeologlar bu tarihi eserin, uzun zaman önce kaybolup giden bir doğurganlık ritüelinde kullanıldığından şüpheleniyor.

Surrey'nin Ewell bölgesindeki yaklaşık 4 metre derinliğindeki kireçtaşı kuyusu 2015'te bulunmuş ve MS 1. yüzyıldan kalma alanda o zamandan beri yapılan kazılarda, insan ve hayvanlara ait çok sayıda eski kemik ortaya çıkarılmıştı

Roma-Britanya dönemine ait kuyudan çıkarılan kalıntılar arasında domuz, at, inek, koyun ve köpek gibi 300 civarında evcilleştirilmiş hayvan var ve çoğunda herhangi bir kesme, yakma ya da hastalık izine rastlanmadı.

Araştırmacılar, Nescot kuyusu adı verilen kazı alanında bulunan köpeklerin avcılık veya çiftçilikte kullanılanların aksine çoğunlukla korgi gibi daha küçük evcil hayvan cinsleri olduğunu söylüyor.

Oxford Journal of Archaeology'de yayımlanan yeni bir çalışmada, kazı alanında bulunan ve "potansiyel olarak ayinsel önem" taşıdığından şüphelenilen boyalı bir köpek baculumu veya penis kemiği incelendi.

Çalışmanın tek yazarı olan arkeolog Ellen Green, köpek kemiğini boyamak için kırmızı aşıboyası kullanıldığını ancak bu rengi veren demir oksit mineralinin Nescot bölgesinde doğal bir şekilde bulunmadığını tespit etti.

Bu durum Dr. Green'i, kırmızı aşıboyasının özellikle seçildiğinden ve kemiğin boyandıktan sonra muhtemelen şans tılsımı olarak kuyunun içine atıldığından şüphelenmeye itti.

Arkeolog kuyuya atılan pek çok hayvanın çok genç olması nedeniyle ritüelin doğurganlıkla bağlantılı olabileceğinden de şüpheleniyor.

Kuyudaki insan ve hayvan kalıntılarından oluşan "eşsiz derleme" (ve Roma-Britanya dönemine ait bir kemik üzerinde kırmızı aşıboyası kullandığına dair kayıtlardaki ilk örnek) Dr. Green'in, bölgenin eski sakinlerinin ritüel aracılığıyla "doğurganlıkla kozmolojik bağlantılar" kurma arayışında olduğu sonucuna varmasına yol açtı.

Dr. Green, "Ritüel kuyularının doğurganlıkla ilişkili olduğu fikri yeni olmasa da bu araştırma, çok sayıda kanıttan yararlanarak bu fikri destekleyen ilk çalışmalardan biri" diyor.

Mevsimsellik ve kullanılan hayvanların doğum zamanları nedeniyle ritüel, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olabilir.

Araştırmada "Bu durumda ölülerle dolu bir unsur, yeni yaşam ve yenilenmenin potansiyel bir sembolü haline geliyor ve Roma-Britanya inancının sürekli büyüyen dokusuna katkı sağlıyor" ifadeleri yer alıyor.

İnsan ve hayvanların, kullanılmayan taş ocağı kuyusunda yaklaşık yarım yüzyıl boyunca birikmesinin ardındaki nedenleri kesin bir şekilde bilmek imkansız olsa da kanıtlar; bereket, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olduğunu destekliyor.

Independent Türkçe