Nicole Kidman yeniden oynamak istediği rolü açıkladı

Kidman, 59. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (Studio Canal)
Kidman, 59. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (Studio Canal)
TT

Nicole Kidman yeniden oynamak istediği rolü açıkladı

Kidman, 59. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (Studio Canal)
Kidman, 59. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (Studio Canal)

Nicole Kidman'ın IMDb sayfasında 102 filmde oyunculuk yaptığı yazıyor. Ve bu bilgiler, sinemaseverlere onun bir Oscar sahibi olduğunu ve 100'den fazla oyunculuk ödülü aldığını hatırlatıyor.

Ancak yıldız ismin yeniden canlandırmayı düşünebileceğini açıkladığı tek bir rol var. Deadline, "bu rolün Kidman'ın gözden kaçan performanslarından biri" olduğunu yazdı.

210 milyon dolar kazanmıştı

Kidman, Birleşik Krallık merkezli gazete Guardian'a şunları söyledi:

Aslında geri dönmeyi çok istediğim karakter Diğerleri'ndeki (The Others) Grace karakteri.

Alejandro Amenábar'ın yönettiği 2001 yapımı gotik korku filmi, 1945'te Jersey adasında geçiyor. 

Diğerleri'nde Kidman'ın canlandırdığı karakter, ışığa aşırı duyarlı iki küçük çocuğunu aydıklıktan korumak için çaresizce perdeleri sürekli kapalı tutmaya çalışıyor. 

Eve yeni görevliler sızdıkça Grace, kendi aklından giderek daha fazla şüphe duymaya başlıyor, ta ki filmin finaline kadar. 

17 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen film o yıl gişede 210 milyon dolar hasılat yapmıştı.

Kidman bu karakteri seçme nedenini şöyle açıkladı: 

Çünkü Diğerleri'nin göz ardı edildiğini düşünüyorum ve o karakteri çok sevmiştim.

"Bir erkek yönetseydi aynı olmazdı"

Kidman, Halina Reijn'ın yönettiği Babygirl'de genç bir meslektaşıyla ilişkiye başlayan CEO rolünde izleyicilerin karşısına çıkıyor. 

Venedik Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünün sahibi olan Kidman, Altın Küre adaylığı de elde etmişti. 

Kidman, Guardian'a yaptığı açıklamada, bir kadın yönetmenle çalışmasaydı aynı performansı gösteremeyeceğini söyledi:

Bu performansı bir erkek yönetmenle sergileyebileceğimi sanmıyorum. Yazan oydu. Bunu anlayan oydu. Bunu bir erkek yönetseydi aynı olmazdı çünkü o benim bedenimde olamazdı ama o olabilirdi.

Independent Türkçe, Deadline, Guardian



2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
TT

2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)

Birleşik Krallık'ın Surrey bölgesindeki Roma dönemine ait bir taş ocağı kuyusunda türünün ilk örneği olan, bir köpeğe ait boyanmış penis kemiği keşfedildi. Arkeologlar bu tarihi eserin, uzun zaman önce kaybolup giden bir doğurganlık ritüelinde kullanıldığından şüpheleniyor.

Surrey'nin Ewell bölgesindeki yaklaşık 4 metre derinliğindeki kireçtaşı kuyusu 2015'te bulunmuş ve MS 1. yüzyıldan kalma alanda o zamandan beri yapılan kazılarda, insan ve hayvanlara ait çok sayıda eski kemik ortaya çıkarılmıştı

Roma-Britanya dönemine ait kuyudan çıkarılan kalıntılar arasında domuz, at, inek, koyun ve köpek gibi 300 civarında evcilleştirilmiş hayvan var ve çoğunda herhangi bir kesme, yakma ya da hastalık izine rastlanmadı.

Araştırmacılar, Nescot kuyusu adı verilen kazı alanında bulunan köpeklerin avcılık veya çiftçilikte kullanılanların aksine çoğunlukla korgi gibi daha küçük evcil hayvan cinsleri olduğunu söylüyor.

Oxford Journal of Archaeology'de yayımlanan yeni bir çalışmada, kazı alanında bulunan ve "potansiyel olarak ayinsel önem" taşıdığından şüphelenilen boyalı bir köpek baculumu veya penis kemiği incelendi.

Çalışmanın tek yazarı olan arkeolog Ellen Green, köpek kemiğini boyamak için kırmızı aşıboyası kullanıldığını ancak bu rengi veren demir oksit mineralinin Nescot bölgesinde doğal bir şekilde bulunmadığını tespit etti.

Bu durum Dr. Green'i, kırmızı aşıboyasının özellikle seçildiğinden ve kemiğin boyandıktan sonra muhtemelen şans tılsımı olarak kuyunun içine atıldığından şüphelenmeye itti.

Arkeolog kuyuya atılan pek çok hayvanın çok genç olması nedeniyle ritüelin doğurganlıkla bağlantılı olabileceğinden de şüpheleniyor.

Kuyudaki insan ve hayvan kalıntılarından oluşan "eşsiz derleme" (ve Roma-Britanya dönemine ait bir kemik üzerinde kırmızı aşıboyası kullandığına dair kayıtlardaki ilk örnek) Dr. Green'in, bölgenin eski sakinlerinin ritüel aracılığıyla "doğurganlıkla kozmolojik bağlantılar" kurma arayışında olduğu sonucuna varmasına yol açtı.

Dr. Green, "Ritüel kuyularının doğurganlıkla ilişkili olduğu fikri yeni olmasa da bu araştırma, çok sayıda kanıttan yararlanarak bu fikri destekleyen ilk çalışmalardan biri" diyor.

Mevsimsellik ve kullanılan hayvanların doğum zamanları nedeniyle ritüel, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olabilir.

Araştırmada "Bu durumda ölülerle dolu bir unsur, yeni yaşam ve yenilenmenin potansiyel bir sembolü haline geliyor ve Roma-Britanya inancının sürekli büyüyen dokusuna katkı sağlıyor" ifadeleri yer alıyor.

İnsan ve hayvanların, kullanılmayan taş ocağı kuyusunda yaklaşık yarım yüzyıl boyunca birikmesinin ardındaki nedenleri kesin bir şekilde bilmek imkansız olsa da kanıtlar; bereket, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olduğunu destekliyor.

Independent Türkçe