Meşhur gerilimin senaryosu Denzel Washington için "10 kez yeniden yazılmış"

The Independent'a konuşan yönetmen David Fincher, Gene Hackman'a filmde rol teklif ettikten sonra usta oyuncudan aldığı komik ve açık sözlü yanıtı da açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Meşhur gerilimin senaryosu Denzel Washington için "10 kez yeniden yazılmış"

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

David Fincher, 1995 yapımı gerilim filmi Yedi'nin (Se7en) senaryosunun Denzel Washington'a uygun olması için "10 ya da 11 kez" yeniden yazılmasına rağmen aktörün rolü geri çevirdiğini açıkladı.

Washington'ın Yedi'yle bağlantısı ilk kez 2012'de açığa çıkmıştı. Oscar ödüllü oyuncu, filmde rol almayı reddettiğini ve bunun profesyonel hayatındaki en büyük pişmanlıklarından biri olduğunu söylemişti. Filmi neden geri çevirdiğini detaylandırmamıştı. Yedi'nin yeniden gösterime girmesiyle The Independent'a konuşan Fincher da Washington'ın filmi niye kabul etmediğini bilmediğini söyledi çünkü Fincher'ın kendisi projeye yönetmen olarak katılmadan çok daha önce teklif yıldıza gitmişti.

Fincher "Denzel'in menajeri sonunda Yedi'nin yapımcılığını üstlendi ama bence bu bir tür değiş tokuştu" diye anlattı.

'Eğer filmin yapımcısı olursam Denzel'i alabilirsiniz' gibi bir şeydi.

Fincher şöyle devam etti:

Bana Denzel'in senaryoyu okuduğu, beğenmediği ve senaryonun ona uyması için 10 ya da 11 kez yeniden yazıldığı söylendi. Denzel'in kabul etmesini sağlamak için bıktıracak kadar çok kez yeniden yazılmış. Ama ben projeye dahil olduğumda Denzel çoktan teklifi reddetmişti.

Dövüş Kulübü (Fight Club), Sosyal Ağ (The Social Network) ve Zodiac'ı da çeken yönetmen, filmde oynama şansını geri çeviren tek kişinin Washington olmadığını söyleyerek Yedi'yi reddeden aktörlere Al Pacino'yu da örnek verdi.

Fincher "Başlangıçta teklif gönderdiklerimin neredeyse hepsi reddetti" dedi.

(Filmin seri katili) John Doe'yu oynaması için Ned Beatty'ye teklif gönderdim ve o durup düşünmedi bile. Gene Hackman'la ilgileniyordum ve onunla yaklaşık 20 dakika görüştüm ve Gene 'Ben gece çekmem' dedi. Ben de 'Sizinle tanışmak çok güzeldi, büyük bir hayranınızım ama filmin yarısı gece geçiyor, bunu değiştirmek mümkün değil' dedim.

Fincher, Morgan Freeman ve Brad Pitt nihayet projeye dahil olana dek filmde suçlarını 7 ölümcül günaha göre şekillendiren bir seri katili araştırmakla görevli iki baş dedektifi oynayacak kişileri bulmakta zorlanmış.

Yönetmen "Neredeyse herkes filmin başa çıkamayacakları kadar ürkütücü olduğunu düşünmüştü" dedi.

Fincher, klasik filmin, bizzat kendisi tarafından yürütülen ve orijinal kamera negatifinden elde edilen, yapım aşaması yıllar süren 4K versiyonuyla yeniden gösterime girmesini kutlamak üzere The Independent'a konuştu.

Dünya çapında 300 milyon dolardan fazla hasılat elde eden ve Kevin Spacey'nin de rol aldığı film, bu ay Londra'daki IMAX sinemalarında gösterime girecek. Yedi, Türkiye'deyse 25 Ocak'ta vizyonda olacak.

Independent Türkçe 



2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
TT

2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)

Birleşik Krallık'ın Surrey bölgesindeki Roma dönemine ait bir taş ocağı kuyusunda türünün ilk örneği olan, bir köpeğe ait boyanmış penis kemiği keşfedildi. Arkeologlar bu tarihi eserin, uzun zaman önce kaybolup giden bir doğurganlık ritüelinde kullanıldığından şüpheleniyor.

Surrey'nin Ewell bölgesindeki yaklaşık 4 metre derinliğindeki kireçtaşı kuyusu 2015'te bulunmuş ve MS 1. yüzyıldan kalma alanda o zamandan beri yapılan kazılarda, insan ve hayvanlara ait çok sayıda eski kemik ortaya çıkarılmıştı

Roma-Britanya dönemine ait kuyudan çıkarılan kalıntılar arasında domuz, at, inek, koyun ve köpek gibi 300 civarında evcilleştirilmiş hayvan var ve çoğunda herhangi bir kesme, yakma ya da hastalık izine rastlanmadı.

Araştırmacılar, Nescot kuyusu adı verilen kazı alanında bulunan köpeklerin avcılık veya çiftçilikte kullanılanların aksine çoğunlukla korgi gibi daha küçük evcil hayvan cinsleri olduğunu söylüyor.

Oxford Journal of Archaeology'de yayımlanan yeni bir çalışmada, kazı alanında bulunan ve "potansiyel olarak ayinsel önem" taşıdığından şüphelenilen boyalı bir köpek baculumu veya penis kemiği incelendi.

Çalışmanın tek yazarı olan arkeolog Ellen Green, köpek kemiğini boyamak için kırmızı aşıboyası kullanıldığını ancak bu rengi veren demir oksit mineralinin Nescot bölgesinde doğal bir şekilde bulunmadığını tespit etti.

Bu durum Dr. Green'i, kırmızı aşıboyasının özellikle seçildiğinden ve kemiğin boyandıktan sonra muhtemelen şans tılsımı olarak kuyunun içine atıldığından şüphelenmeye itti.

Arkeolog kuyuya atılan pek çok hayvanın çok genç olması nedeniyle ritüelin doğurganlıkla bağlantılı olabileceğinden de şüpheleniyor.

Kuyudaki insan ve hayvan kalıntılarından oluşan "eşsiz derleme" (ve Roma-Britanya dönemine ait bir kemik üzerinde kırmızı aşıboyası kullandığına dair kayıtlardaki ilk örnek) Dr. Green'in, bölgenin eski sakinlerinin ritüel aracılığıyla "doğurganlıkla kozmolojik bağlantılar" kurma arayışında olduğu sonucuna varmasına yol açtı.

Dr. Green, "Ritüel kuyularının doğurganlıkla ilişkili olduğu fikri yeni olmasa da bu araştırma, çok sayıda kanıttan yararlanarak bu fikri destekleyen ilk çalışmalardan biri" diyor.

Mevsimsellik ve kullanılan hayvanların doğum zamanları nedeniyle ritüel, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olabilir.

Araştırmada "Bu durumda ölülerle dolu bir unsur, yeni yaşam ve yenilenmenin potansiyel bir sembolü haline geliyor ve Roma-Britanya inancının sürekli büyüyen dokusuna katkı sağlıyor" ifadeleri yer alıyor.

İnsan ve hayvanların, kullanılmayan taş ocağı kuyusunda yaklaşık yarım yüzyıl boyunca birikmesinin ardındaki nedenleri kesin bir şekilde bilmek imkansız olsa da kanıtlar; bereket, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olduğunu destekliyor.

Independent Türkçe