6 sezonluk fantastik dizi, film oluyor

Grimm, "Grimm Masalları'ndan (Grimms' Fairy Tales) esinlenen karakterlerin var olduğu bir dünya hakkında karanlık ve fantastik bir proje" diye tanımlanmıştı (NBC)
Grimm, "Grimm Masalları'ndan (Grimms' Fairy Tales) esinlenen karakterlerin var olduğu bir dünya hakkında karanlık ve fantastik bir proje" diye tanımlanmıştı (NBC)
TT

6 sezonluk fantastik dizi, film oluyor

Grimm, "Grimm Masalları'ndan (Grimms' Fairy Tales) esinlenen karakterlerin var olduğu bir dünya hakkında karanlık ve fantastik bir proje" diye tanımlanmıştı (NBC)
Grimm, "Grimm Masalları'ndan (Grimms' Fairy Tales) esinlenen karakterlerin var olduğu bir dünya hakkında karanlık ve fantastik bir proje" diye tanımlanmıştı (NBC)

Bir dönemin popüler dizilerinden Grimm bu kez film olarak geri dönmeye hazırlanıyor.

Peacock, 2011-2017'de NBC'de 6 sezon boyunca ekranlara gelen fantastik polis dramasının uzun metrajlı bir yeniden çevrimini geliştiriyor.

Amerikan komedi dizisi Drop Dead Diva'nın yaratıcısı Josh Berman, dizi sorumluları David Greenwalt ve Jim Kouf'la birlikte filmin senaryosunu kaleme alıyor.

Yan dizi projesi bir türlü hayata geçmedi

Grimm, Portland cinayet masası polis dedektifi Nick Burkhardt'ı merkeze alıyordu. Nick ilk bakışta gayet normal olan insanların bir anda korkunç canavarlara dönüştüklerini görmeye başlıyordu.

İnsanlıkla Wesen diye bilinen mitolojik yaratıklar arasındaki dengeyi korumaya yemin eden muhafız Nick'i Amerikalı aktör David Giuntoli canlandırmıştı. 

Ona yardımcı oyuncu kadrosunda Russell Hornsby, Bitsie Tulloch, Silas Weir Mitchell, Sasha Roiz, Reggie Lee, Bree Turner ve Claire Coffee eşlik etmişti.

Fantastik polisiyenin prömiyeri 28 Ekim 2011'de yapılmış, 123 bölüm devam eden dizi 30 Mart 2017'de sona ermişti.

Grimm filminin konusu ve oyuncu kadrosu şimdilik gizli tutuluyor.

Bu, stüdyonun Grimm'i canlandırmak için yaptığı ilk hamle değil. NBC, 2018'de bir yan dizi çekileceğini duyurmuştu. Ancak dizi hiçbir zaman geliştirme aşamasını geçemedi.

Deadline, filmin başarılı olması halinde bir seri başlatılabileceğini yazıyor.

Independent Türkçe, Deadline, Variety



2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
TT

2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)

Birleşik Krallık'ın Surrey bölgesindeki Roma dönemine ait bir taş ocağı kuyusunda türünün ilk örneği olan, bir köpeğe ait boyanmış penis kemiği keşfedildi. Arkeologlar bu tarihi eserin, uzun zaman önce kaybolup giden bir doğurganlık ritüelinde kullanıldığından şüpheleniyor.

Surrey'nin Ewell bölgesindeki yaklaşık 4 metre derinliğindeki kireçtaşı kuyusu 2015'te bulunmuş ve MS 1. yüzyıldan kalma alanda o zamandan beri yapılan kazılarda, insan ve hayvanlara ait çok sayıda eski kemik ortaya çıkarılmıştı

Roma-Britanya dönemine ait kuyudan çıkarılan kalıntılar arasında domuz, at, inek, koyun ve köpek gibi 300 civarında evcilleştirilmiş hayvan var ve çoğunda herhangi bir kesme, yakma ya da hastalık izine rastlanmadı.

Araştırmacılar, Nescot kuyusu adı verilen kazı alanında bulunan köpeklerin avcılık veya çiftçilikte kullanılanların aksine çoğunlukla korgi gibi daha küçük evcil hayvan cinsleri olduğunu söylüyor.

Oxford Journal of Archaeology'de yayımlanan yeni bir çalışmada, kazı alanında bulunan ve "potansiyel olarak ayinsel önem" taşıdığından şüphelenilen boyalı bir köpek baculumu veya penis kemiği incelendi.

Çalışmanın tek yazarı olan arkeolog Ellen Green, köpek kemiğini boyamak için kırmızı aşıboyası kullanıldığını ancak bu rengi veren demir oksit mineralinin Nescot bölgesinde doğal bir şekilde bulunmadığını tespit etti.

Bu durum Dr. Green'i, kırmızı aşıboyasının özellikle seçildiğinden ve kemiğin boyandıktan sonra muhtemelen şans tılsımı olarak kuyunun içine atıldığından şüphelenmeye itti.

Arkeolog kuyuya atılan pek çok hayvanın çok genç olması nedeniyle ritüelin doğurganlıkla bağlantılı olabileceğinden de şüpheleniyor.

Kuyudaki insan ve hayvan kalıntılarından oluşan "eşsiz derleme" (ve Roma-Britanya dönemine ait bir kemik üzerinde kırmızı aşıboyası kullandığına dair kayıtlardaki ilk örnek) Dr. Green'in, bölgenin eski sakinlerinin ritüel aracılığıyla "doğurganlıkla kozmolojik bağlantılar" kurma arayışında olduğu sonucuna varmasına yol açtı.

Dr. Green, "Ritüel kuyularının doğurganlıkla ilişkili olduğu fikri yeni olmasa da bu araştırma, çok sayıda kanıttan yararlanarak bu fikri destekleyen ilk çalışmalardan biri" diyor.

Mevsimsellik ve kullanılan hayvanların doğum zamanları nedeniyle ritüel, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olabilir.

Araştırmada "Bu durumda ölülerle dolu bir unsur, yeni yaşam ve yenilenmenin potansiyel bir sembolü haline geliyor ve Roma-Britanya inancının sürekli büyüyen dokusuna katkı sağlıyor" ifadeleri yer alıyor.

İnsan ve hayvanların, kullanılmayan taş ocağı kuyusunda yaklaşık yarım yüzyıl boyunca birikmesinin ardındaki nedenleri kesin bir şekilde bilmek imkansız olsa da kanıtlar; bereket, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olduğunu destekliyor.

Independent Türkçe