Kariyeri yamyamlık skandalıyla çöken aktör oyunculuğa dönüyor

"Sinema tarihinin en kötü filmlerine" imza atan tartışmalı yönetmen çekecek

Armie Hammer (sağda), İtalyan sinemacı Luca Guadagnino imzalı Oscar adayı Beni Adınla Çağır'da Timothée Chalamet'yle (solda) birlikte rol almıştı (Sony Pictures Classics)
Armie Hammer (sağda), İtalyan sinemacı Luca Guadagnino imzalı Oscar adayı Beni Adınla Çağır'da Timothée Chalamet'yle (solda) birlikte rol almıştı (Sony Pictures Classics)
TT

Kariyeri yamyamlık skandalıyla çöken aktör oyunculuğa dönüyor

Armie Hammer (sağda), İtalyan sinemacı Luca Guadagnino imzalı Oscar adayı Beni Adınla Çağır'da Timothée Chalamet'yle (solda) birlikte rol almıştı (Sony Pictures Classics)
Armie Hammer (sağda), İtalyan sinemacı Luca Guadagnino imzalı Oscar adayı Beni Adınla Çağır'da Timothée Chalamet'yle (solda) birlikte rol almıştı (Sony Pictures Classics)

Armie Hammer, ödüllü filmlerle dolu Hollywood kariyerinin yamyamlık skandalıyla yerle bir olmasının ardından beyazperdeye dönmeye hazırlanıyor.

Beni Adınla Çağır'ın (Call Me By Your Name) 38 yaşındaki yıldızı, çok sayıda kadın tarafından şiddet uygulamak ve yamyamlık fantezileri kurmakla suçlanınca gözden düşmüştü.

"Suçluları avlayan bir kahramanı" oynayacak

Variety'nin haberine göre Hammer, 27 Ocak'ta Hırvatistan'da çekimlerine başlanması planlanan gerilim filmi The Dark Knight'ta başrolü üstlenecek.

Alman sinemacı Uwe Boll'un imzasını taşıyan filmde Hammer, "suçluları avlamak için yola çıkarken adaleti kendi ellerine alan" Sanders adlı karakteri canlandıracak.

Sanders, halkın gözünde bir kahramana ve sosyal medya yıldızına dönüşse de yerel polis şefi, onu toplum için tehlike olarak görür ve yakalamaya yemin eder.

59 yaşındaki yönetmen, yeni projesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:

The Dark Knight'ın hikayesi daha güncel bir konu olamazdı ve bu mükemmel oyuncu kadrosuyla onu hayata geçireceğim için heyecanlıyım.

Alman sinemacı Boll, "şimdiye kadar yapılmış en kötü filmlerden biri" kabul edilen 2005 yapımı Alone in The Dark'ı ve BloodRayne'ı çekmişti. 

Eleştirmenlerin yerden yere vurduğu filmlerin yönetmeni, tartışmalı bir figür haline gelmişti.

"Bizimki Nolan'ın filminden farklı"

Yapımcı Michael Roesch, isim benzerliğine değinerek "Bizim filmimiz Chris Nolan'ınkinden çok farklı, dolayısıyla bir karışıklık tehlikesi yok" dedi.

Hammer, 2021'de, vahşi cinsel arzular ve yamyam fetişi içeren detaylı mesajlar gönderdiği iddiasıyla kendisini bir sosyal medya skandalının ortasında bulmuştu. 

Ardından birkaç kadın tarafından tecavüz ve istismarla suçlanmış ama herhangi bir suç işlediğini defalarca reddetmişti. 

Hammer, Los Angeles polisinin yürüttüğü soruşturmanın sonucunda cinsel saldırıyla suçlanmamıştı.

Avukatı defalarca Hammer'ın kadınlarla ilişkilerinin rızaya dayalı olduğunu belirtmişti. Yine de suçlamalar, sonunda kariyerinin çökmesine yol açmıştı.

Geçen yıl "Los Angeles'ta yeni bir hayata başladığını" duyuran aktör, "artık benzini karşılayamadığı" için kamyonetini satmak zorunda olduğunu öne sürmüştü.

Hammer, eğlence sektöründen sürgün edilmenin "özgürleştirici" olduğunu öne sürse de hayatını anlatan bir senaryo yazdığını ve sinemaya geri dönmeyi umduğunu söylemişti.

Independent Türkçe, Variety, Daily Mail



Plüton, en büyük uydusunu "öpüp yakalamış"

Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
TT

Plüton, en büyük uydusunu "öpüp yakalamış"

Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)

Bilim insanları, cüce gezegen Plüton'un en büyük uydusu Charon'u "öpüp yakalama" dedikleri bir süreçle yörüngesine aldığını öne sürdü. 

Plüton'un 5 uydusundan en büyüğü Charon, cüce gezegenin yarısı kadar. Araştırmacılar Charon'un, büyük bir cismin Plüton'la çarpışması sonucu ortaya çıktığını düşünüyordu. 

Çarpışmada uzaya saçılan maddenin bir araya gelerek uyduyu oluşturduğu ve Plüton'un yörüngesine girdiği tahmin ediliyordu. Ay'ın da benzer bir şekilde oluştuğu kabul ediliyor. 

Ancak hakemli dergi Nature Geoscience'ta 6 Ocak Pazartesi günü yayımlanan makaleye göre Plüton ve Charon'un daha farklı bir geçmişi var.

Arizona Üniversitesi'nden Dr. Adeene Denton liderliğindeki ekip, iki cismin gücünü de hesaba kattıkları bilgisayar modelleri oluşturarak sistemin nasıl ortaya çıktığını anlamaya çalıştı.

Dr. Denton, galaksiler veya dev gezegenler arasındaki çarpışmada gücün dikkate alınmadığını ancak Plüton ve Charon gibi küçük cisimlerde bunun kritik bir rol oynadığını söylüyor.

Mars büyüklüğünde bir cisim Dünya'ya çarptığında uzaya erimiş materyal saçılmış ve bu maddeden Ay oluşmuştu.

Dr. Denton, "Plüton ve Charon farklı; daha küçük ve daha soğuklar ve esasen kaya ve buzdan oluşuyorlar. Bu maddelerin gerçek gücünü hesaba kattığımızda, hiç beklemediğimiz bir şey keşfettik" diye açıklıyor.

Araştırmacılar Charon'un, Plüton'a çarptığını ve iki cismin kardan adam gibi bir süre birbirine yapışmış halde kaldıktan sonra ayrıldığını öne sürüyor. 

Bu süreçte bir miktar madde alışverişi yapılsa da her iki cismin de büyük ölçüde ayrı ve sağlam kaldığı düşünülüyor.

Dr. Denton "Gezegen çarpışma senaryolarının çoğu 'vur ve kaç' ya da 'sıyır ve birleş' diye sınıflandırılıyor. Bizim keşfettiğimiz ise tamamen farklı bir şey" diyerek ekliyor:

Cisimlerin çarpışarak kısa bir süre birbirine yapıştığı ve ardından kütleçekimsel bağı koruyarak ayrıldığı bir 'öp ve yakala' senaryosu sözkonusu.

Araştırmacılar Plüton'un diğer küçük uydularının bu çarpışmada salınan maddeden oluşup oluşmadığını anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Ayrıca Kuiper Kuşağı'nda büyük bir uyduya sahip pek çok cisim olduğu için "öp ve yakala" yaygın bir süreç olabilir. 

Dr. Denton çarpışmanın Plüton ve Charon'un jeolojik evrimini etkilediğini ve yeraltı okyanusları meydana getirmiş olabileceğini düşünüyor. 

Araştırmacı, "Bu ilk şekillenmenin Plüton'un jeolojik evrimini nasıl etkilediğini anlamakla özellikle ilgileniyoruz" diyerek ekliyor: 

Çarpışmadan kaynaklanan ısı ve ardından gelen gelgit kuvvetleri, bugün Plüton'un yüzeyinde gördüğümüz özelliklerin şekillenmesinde kritik bir rol oynamış olabilir.

Independent Türkçe, IFLScience, Guardian, Nature Geoscience