Plüton, en büyük uydusunu "öpüp yakalamış"

Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
TT

Plüton, en büyük uydusunu "öpüp yakalamış"

Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)
Plüton (altta) ve Charon birbirlerinin etrafında dönüyor (NASA)

Bilim insanları, cüce gezegen Plüton'un en büyük uydusu Charon'u "öpüp yakalama" dedikleri bir süreçle yörüngesine aldığını öne sürdü. 

Plüton'un 5 uydusundan en büyüğü Charon, cüce gezegenin yarısı kadar. Araştırmacılar Charon'un, büyük bir cismin Plüton'la çarpışması sonucu ortaya çıktığını düşünüyordu. 

Çarpışmada uzaya saçılan maddenin bir araya gelerek uyduyu oluşturduğu ve Plüton'un yörüngesine girdiği tahmin ediliyordu. Ay'ın da benzer bir şekilde oluştuğu kabul ediliyor. 

Ancak hakemli dergi Nature Geoscience'ta 6 Ocak Pazartesi günü yayımlanan makaleye göre Plüton ve Charon'un daha farklı bir geçmişi var.

Arizona Üniversitesi'nden Dr. Adeene Denton liderliğindeki ekip, iki cismin gücünü de hesaba kattıkları bilgisayar modelleri oluşturarak sistemin nasıl ortaya çıktığını anlamaya çalıştı.

Dr. Denton, galaksiler veya dev gezegenler arasındaki çarpışmada gücün dikkate alınmadığını ancak Plüton ve Charon gibi küçük cisimlerde bunun kritik bir rol oynadığını söylüyor.

Mars büyüklüğünde bir cisim Dünya'ya çarptığında uzaya erimiş materyal saçılmış ve bu maddeden Ay oluşmuştu.

Dr. Denton, "Plüton ve Charon farklı; daha küçük ve daha soğuklar ve esasen kaya ve buzdan oluşuyorlar. Bu maddelerin gerçek gücünü hesaba kattığımızda, hiç beklemediğimiz bir şey keşfettik" diye açıklıyor.

Araştırmacılar Charon'un, Plüton'a çarptığını ve iki cismin kardan adam gibi bir süre birbirine yapışmış halde kaldıktan sonra ayrıldığını öne sürüyor. 

Bu süreçte bir miktar madde alışverişi yapılsa da her iki cismin de büyük ölçüde ayrı ve sağlam kaldığı düşünülüyor.

Dr. Denton "Gezegen çarpışma senaryolarının çoğu 'vur ve kaç' ya da 'sıyır ve birleş' diye sınıflandırılıyor. Bizim keşfettiğimiz ise tamamen farklı bir şey" diyerek ekliyor:

Cisimlerin çarpışarak kısa bir süre birbirine yapıştığı ve ardından kütleçekimsel bağı koruyarak ayrıldığı bir 'öp ve yakala' senaryosu sözkonusu.

Araştırmacılar Plüton'un diğer küçük uydularının bu çarpışmada salınan maddeden oluşup oluşmadığını anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Ayrıca Kuiper Kuşağı'nda büyük bir uyduya sahip pek çok cisim olduğu için "öp ve yakala" yaygın bir süreç olabilir. 

Dr. Denton çarpışmanın Plüton ve Charon'un jeolojik evrimini etkilediğini ve yeraltı okyanusları meydana getirmiş olabileceğini düşünüyor. 

Araştırmacı, "Bu ilk şekillenmenin Plüton'un jeolojik evrimini nasıl etkilediğini anlamakla özellikle ilgileniyoruz" diyerek ekliyor: 

Çarpışmadan kaynaklanan ısı ve ardından gelen gelgit kuvvetleri, bugün Plüton'un yüzeyinde gördüğümüz özelliklerin şekillenmesinde kritik bir rol oynamış olabilir.

Independent Türkçe, IFLScience, Guardian, Nature Geoscience



Mürver suyunun zayıflamaya etkisi ortaya kondu

Mürver suyu (Washington Eyalet Üniversitesi)
Mürver suyu (Washington Eyalet Üniversitesi)
TT

Mürver suyunun zayıflamaya etkisi ortaya kondu

Mürver suyu (Washington Eyalet Üniversitesi)
Mürver suyu (Washington Eyalet Üniversitesi)

Yeni bir klinik araştırma, her gün mürver suyu içmenin bağırsak bakterilerinde olumlu değişikliklere yol açabileceğini ve kilo yönetimi için metabolizmayı iyileştirebileceğini öne sürüyor.

Nutrients adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, bir hafta boyunca günde yaklaşık 350 ml mürver suyu içmenin bağırsakta yaşayan mikrop topluluğunu değiştirmek ve vücudun glikoz toleransıyla yağ oksidasyonunu iyileştirmek için "güçlü bir araç" olabileceğini buldu.

Avrupa'ya özgü mürver ağaçlarında bulunan koyu mor meyve, tıbbi bitki ve bağışıklık sistemi takviyesi olarak yaygın kullanılıyor.

Ancak ABD'deki Washington Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılar, mürverin sağlığa olan diğer faydalarının yeterince anlaşılmadığını söyledi.

Çalışmanın ortak yazarı Patrick Solverson, "Mürver, ticari ve besinsel olarak yeterince takdir edilmeyen bir meyve. Şimdi insan sağlığı için değerini anlamaya başlıyoruz ve sonuçlar çok heyecan verici" dedi.

Rasgele hale getirilen, plasebo kontrollü bu küçük çalışmada meyvenin, kilolu 18 yetişkin üzerindeki etkileri değerlendirildi.

Katılımcılar ya mürver suyu ya da benzer tat ve renkte bir plasebo tüketti.

Araştırmacılar, mürver suyu tüketen katılımcıların, firmicutes ve actinobacteria gibi bakteri grupları da dahil yararlı bağırsak mikroplarının miktarını önemli ölçüde artırdığını tespit etti.

Meyve suyunun bakteroidetes gibi zararlı bakterilerin miktarını da azalttığını söyleyen bilim insanları, mürver tüketiminden kaynaklanan mikrobiyal değişikliklerin metabolizmayı da iyileştirdiğini buldu.

Önceki çalışmalar sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunun optimal besin emiliminin anahtarı olduğunu göstermişti.

Yeni çalışma, mürver suyunun katılımcıların kan şekeri seviyelerini yaklaşık yüzde 24 düşürdüğünü ve karbonhidrat tüketiminden sonra vücudun şekerleri işleme yeteneğini önemli ölçüde artırabileceğini gösterdi.

Meyve suyunu tüketen katılımcıların insülin seviyelerinde yüzde 9'luk düşüş görüldü.

Araştırmacılar ayrıca meyve suyunu içenler arasında yüksek karbonhidratlı bir öğünden sonra ve egzersiz sırasında yağ oksidasyonunun veya yağ asitlerinin parçalanmasının önemli ölçüde arttığını tespit etti.

Bilim insanları bunun, meyvenin iltihap sökücü, diyabet önleyici ve mikrop öldürücü etkileri bilinen bitki bazlı biyoaktif bileşikler olan yüksek antosiyanin yoğunluğundan kaynaklanabileceğini söylüyor.

Diğer meyveler de antosiyanin içeriyor ancak genellikle daha az yoğunlukta.

Örneğin, bir kişinin yaklaşık 180 ml mürver suyunda bulunanla aynı antosiyanin dozunu elde etmek için günde 4 bardak böğürtlen tüketmesi gerekiyor.

Dr. Solverson, "Bu çalışma, yüzyıllardır halk ilacı olarak kullanılan mürverin metabolik ve prebiyotik sağlığa sayısız fayda sağladığına dair artan kanıtlara katkıda bulunuyor" dedi.

Araştırmacılar, meyvenin etkilerini daha büyük, daha uzun süreli çalışmalarda test etmeyi, her iki cinsiyette ve farklı yaş gruplarında faydalarını yeterince araştırmayı umuyor.

Bilim insanları "Bulgularımız EBJ kaynaklı antosiyaninlerin bağırsak sağlığı ve obeziteyle ilgili sonuçlar üzerindeki biyoaktivitesini doğruluyor. Bulgularımızı doğrulamak ve daha uzun süreler boyunca test etmek için takip araştırması gerekiyor" diye yazdı.

Independent Türkçe