Pamela Anderson başka bir yıldızla karıştırıldığı için öldürülüyormuş

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Pamela Anderson başka bir yıldızla karıştırıldığı için öldürülüyormuş

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Pamela Anderson, uçakta başka biriyle karıştırıldığı korkutucu anı anlattı.

Sahil Güvenlik'in (Baywatch) yıldızı, uçaktayken daha önceden The Dixie Chicks adıyla tanınan The Chicks grubunun üyesi olduğunu sanan bir adamın saldırısına uğramış.

57 yaşındaki Anderson, hikayeyi Happy Sad Confused Podcast'in pazartesi günkü (6 Ocak) bölümünde, sunucu Josh Horowitz kendisine hiç başka bir ünlü sanılıp sanılmadığını sorunca anlattı.

Yakın zamanda The Last Showgirl'deki rolüyle Altın Küre'ye aday gösterilen oyuncu, soruya beklenmedik bir yanıt verdi.

Anderson "Bir keresinde uçaktayken bir adam yanıma gelip bana 'Bu ülkenin senin için ne yaptığının farkında mısın?' diye sordu" dedi.

Ben de 'Aman tanrım. Ne yaptım ben?' diye düşündüm. 'Tanrım' dedim. Geri dönüp baktığımda (öfkeliydi). Daha sonra hosteslerden biri onu sandalyesine kelepçelemek zorunda kaldı çünkü bana saldırmaya çalışıyordu.

Anderson "Beni Dixie Chicks üyesi sanmış. Şu Dixie Chick olayını hatırlıyor musun?" dedi.

Neredeyse uçakta öldürülüyordum. Ondan sonra uçmaktan biraz korktum.

Anderson olayın ne zaman gerçekleştiğini açıklamasa da muhtemelen 2003 civarında yaşanmıştı. ABD'nin Irak'ı işgali sırasında The Chicks'in solisti Natalie Maines'in, Teksaslı grubunun dönemin başkanı George W. Bush'la aynı yerden olmaktan utandığını söylemesiyle The Chicks tepki almaya başlamıştı.

Bu yorumun sonucunda grubun müzik satışları büyük darbe almış ve protesto olarak CD'leri yakılmıştı. Skandal, üçlünün 2006 yapımı belgeseli Shut Up and Sing'de işlenmişti.

Maines, sözleri için özür dilemiş olsa da daha sonra Time Magazine'e yaptığı açıklamada bu yorumundan pişmanlık duymadığını söylemişti.

"Başkanlık makamına saygısızlık ettiğim için özür diledim" demişti.

Ama artık öyle hissetmiyorum. Ona herhangi bir saygı borcum olduğunu düşünmüyorum.

2020'de The Dixie Chicks, Amerika Konfedere Devletleri'yle tarihsel bağları ve kölelik dönemi çağrışımları nedeniyle "Dixie" kelimesinden vazgeçmek istediklerini ifade ederek grubun adını resmen The Chicks olarak değiştirmişti.

Anderson, pazar günü (5 Ocak) Altın Küre'de Müzikal ya da Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu ödülünü, Coralie Fargeat'ın beden korkusu Cevher'deki (The Substance) rolüyle kazanan Demi Moore'a kaptırmıştı.

Ödülü sahnede alan Moore, 30 yıl önce bir yapımcının kendisine yaptığı kırıcı yorumu anlattığı heyecan verici bir konuşma yaparak bunun kendisini nasıl "yıprattığını" seyircilerle paylaşmıştı.

Altın Küre ödüllerini kazananların tam listesini burada görebilirsiniz.
Independent Türkçe



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture