Jason Statham ve Sylvester Stallone imzalı aksiyonun fragmanı yayımlandı

Jason Statham bu sefer de kayıp bir gencin peşine düşüyor (Amazon MGM)
Jason Statham bu sefer de kayıp bir gencin peşine düşüyor (Amazon MGM)
TT

Jason Statham ve Sylvester Stallone imzalı aksiyonun fragmanı yayımlandı

Jason Statham bu sefer de kayıp bir gencin peşine düşüyor (Amazon MGM)
Jason Statham bu sefer de kayıp bir gencin peşine düşüyor (Amazon MGM)

Aksiyon filmlerinin iki efsanesi A Working Man adlı film için bir araya geldi.

ABD sinemalarında 28 Mart'ta gösterime girmesi beklenen Amazon MGM Stüdyoları yapımının fragmanı dün yayımlandı.

Filmin yönetmen koltuğunda Arıcı: Ölüm Kovanı (The Beekeeper), Suicide Squad: Gerçek Kötüler (Suicide Squad), Fury, Sokağın Kralları (Street Kings) gibi filmlerle bilinen 56 yaşındaki David Ayer var. 

Senaryoysa Ayer ve 78 yaşındaki Sylvester Stallone'un imzasını taşıyor. İkili, Chuck Dixon'ın 2014 tarihli romanı Levon’s Trade'i sinemaya uyarladı.

Oyuncu kadrosunda da Michael Peña, David Harbour, Jason Flemyng ve Merab Ninidze gibi ağır toplar bulunuyor.

A Working Man'da Statham'ın canlandırdığı Levon Cade adlı karakter, Birleşik Krallık'ın Kraliyet Deniz Piyadeleri'nden emekli olmuş ve eşini kaybetmiş bir kişi.

İnşaat sektöründe çalıştığı basit bir hayata geçmişken patronunun kayıp kızını aramak zorunda kalıyor. 

Fragmanda Statham şu ifadeleri kullanıyor:

Bu sıradan bir kaçırma vakası değil. Bu insan kaçakçılığı. Çeteler, mafya, yolsuzluğa karışmış devlet görevlileri, hepsi bu insan kaçakçılığında var.

Stranger Things'le yıldızını parlatan ve bu filmde Levon'ın arkadaşını canlandıran Harbour'ın da "Buna öldüre öldüre girdin, çıkmak için de öldürmek zorundasın" diyor. 

57 yaşındaki Statham ve Ayer geçen sene Arıcı: Ölüm Kovanı'nda da birlikte çalışmıştı. Film 150 milyon dolarlık küresel gişe hasılatını yakalamıştı. 

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, People



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe