Ridley Scott, 10 yıllık filmiyle ilgili tartışmalara son noktayı koydu

Amerikalı yazar Andy Weir'in romanından beyazperdeye uyarlanan Marslı, Oscar'a 7 dalda aday gösterilmişti (20th Century Fox)
Amerikalı yazar Andy Weir'in romanından beyazperdeye uyarlanan Marslı, Oscar'a 7 dalda aday gösterilmişti (20th Century Fox)
TT

Ridley Scott, 10 yıllık filmiyle ilgili tartışmalara son noktayı koydu

Amerikalı yazar Andy Weir'in romanından beyazperdeye uyarlanan Marslı, Oscar'a 7 dalda aday gösterilmişti (20th Century Fox)
Amerikalı yazar Andy Weir'in romanından beyazperdeye uyarlanan Marslı, Oscar'a 7 dalda aday gösterilmişti (20th Century Fox)

Ridley Scott, 10 yıl sonra Marslı'nın (The Martian) bir komedi olarak kategorize edilmesine değinerek karara destek verdi.

Hollywood Reporter'a konuşan usta yönetmen, hayatta kalma temalı filmini "gerçekten komik" bulduğunu söyledi. 

Komedi mi drama mı?

O dönemde Marslı, ödüllere "Komedi ya da Müzikal" kategorisinde aday gösterildiğinde sansasyon yaratmıştı. 

Film Altın Küre'de tartışmalı bir şekilde komedi olarak kabul edilmiş, Komedi ya da Müzikal dalında En İyi Film kategorisinde aday gösterilmişti. 

Marslı'nın başrol oyuncusu Matt Damon da Komedi ya da Müzikal dalında En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştı. 

Hollywood Yabancı Basın Birliği, filmin ödülü kazanmasının ardından, komedi ya da drama türlerinin detaylarını netleştirmek için kurallarında değişikliğe gitmek zorunda kalmıştı.

Scott, filminin aslında gerçek bir komedi olduğunu düşünüyor. 

Marslı'da Damon, gezegende mahsur kalan ve kurtarılmayı bekleyen bir astronotu canlandırıyor. 

"Stüdyo fark etmedi"

Nickel Boys'un yönetmeni RaMell Ross'un "Marslı'nın yapımının, Kızıl Gezegen'e gerçek bir keşif aracı göndermekten daha pahalıya mal olup olmadığını" sorması üzerine 87 yaşındaki Scott, filmin ortalama bir bütçeye sahip olduğunu açıkladı. 

Scott'ın anlattığına göre senaryonun yeşil ışık alması biraz zaman aldı çünkü stüdyolar filmin türünü anlayamadı.

"Sanırım yaklaşık 80 milyon dolara mal oldu" diyen Scott ekledi: 

Stüdyo bunun aslında bir komedi olduğunu fark etmedi, bu yüzden iki yıl boyunca rafta durdu. Sonra 'Buna bakmak ister misin?' dediler. Ben de okudum ve 'Gerçekten çok komik' dedim.

Scott sözlerini şöyle sürdürdü: 

İnsanların hayallerimizi gerçekleştirmemiz için bize para vermelerine sürekli şaşırıyorum. Çılgınlık bu. Ve gerçek bir güven. Buna çok saygı duyuyorum.

Scott daha önce, 2015'teki AFI Film Festivali sırasında senarist Drew Goddard'ın Marslı'yı romandan uyarladığını söylemiş ve "kitabın çok eğlenceli olduğu gerçeğini" savunmuştu.

Independent Türkçe, IndieWire, ScreenRant, Hollywood Reporter



Orhan Pamuk, Guardian'a konuştu: Ünlü olduğum için başkalarının dile getiremediklerini söyleyebiliyorum

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Orhan Pamuk, Guardian'a konuştu: Ünlü olduğum için başkalarının dile getiremediklerini söyleyebiliyorum

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk, Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesine konuştu.

Gazeteci Hannah Newton'a röportaj veren Pamuk, babasının sanata desteğinden, İstanbul sevgisinden ve hükümet baskısından duyduğu korkudan bahsetti.

"Orta sınıf, burjuva, laik bir ailede büyüdüm" diyen 72 yaşındaki yazar, babasının büyük bir kütüphanesi olduğunu, sanat ve kültürle ilgilendiğini" anlattı: 

Jean-Paul Sartre hakkında konuşurdu. Ama arkadaşlarımın evlerine gittiğimde çok fazla kitapları olmadığını fark ettim. Babaları onların büyüyünce paşa, zengin devlet adamı, hatta dini lider olmalarını istiyordu. Kimse onlara 'Hayal gücü kuvvetli, bir yazar ya da sanatçı ol' demiyordu.

Babasını "şair olmak isteyen bir hayalperest" diye niteleyen Pamuk, annesinin ise "ayakları yere basan biri" olduğunu anlatarak, mesleğini 22 yaşındayken seçtiğini söyledi:

22 yaşındayken anneme dedim ki, 'Ben ressam olmayacağım. Yazar olacağım'. Ve içimdeki ressamı öldürdüm. Sonunda sanırım görsel yanı kuvvetli romanların yazarı oldum.

Gelenek ve modernitenin karşı karşıya gelmesinin "sadece Türkiye'nin değil, küresel insanlığın sorunu" olduğunu ifade eden Pamuk, şöyle dedi:

İşin özünde herkes modernlik istiyor ama aynı zamanda yerel kültürü de onurlandırmak istiyor, ki bu imkansız. Modernite geleneksel kültürün bir kısmını ortadan kaldırıyor. Ben bunlar hakkında yazmayı seviyorum.

İstanbul'la fiziksel bir ilişkisi olduğunu aktaran yazar, "Bir çeşmenin ya da köprünün yanından geçerken olanları hatırlıyorum" diyerek ekledi: 

Kıskançlıkları, başarısızlıkları, aşık olmayı, ilk kitabımın yayımlandığı ve onu bir kitapçının vitrininde gördüğüm anı. Şehir, anıları çağrıştıran ve onları canlı tutan bir mekanizmaya dönüşüyor.

Korkularına da değinen Pamuk, "Hayatım boyunca baskıyı ve tehlikeyi kabul etmemek arasında gidip geldim" dedi: 

Biraz ünlüyüm, bu yüzden başkalarının söyleyemediği şeyleri söyleyebiliyorum. Bu benim için bir ayrıcalık.

Independent Türkçe, Guardian