Evrimsel silahlanma yarışının en eski kanıtı ortaya çıktı

Bulgular, Kambriyen Patlaması'nın nasıl gerçekleştiğine ışık tutuyor

Lapworthella fasciculata'nın kabuğundaki delikler, canlıların evrimindeki en önemli olaylardan birinin gizemini aydınlatıyor (Current Biology)
Lapworthella fasciculata'nın kabuğundaki delikler, canlıların evrimindeki en önemli olaylardan birinin gizemini aydınlatıyor (Current Biology)
TT

Evrimsel silahlanma yarışının en eski kanıtı ortaya çıktı

Lapworthella fasciculata'nın kabuğundaki delikler, canlıların evrimindeki en önemli olaylardan birinin gizemini aydınlatıyor (Current Biology)
Lapworthella fasciculata'nın kabuğundaki delikler, canlıların evrimindeki en önemli olaylardan birinin gizemini aydınlatıyor (Current Biology)

Bilim insanları evrimsel silahlanma yarışının en eski örneğini buldu. 

Yaklaşık 540 milyon yıl önce başlayan Kambriyen Patlaması sırasında, daha önce eşi görülmemiş bir hayvan türü çeşitliliği ortaya çıkmıştı.

Bilim dünyası, bu hızlı çeşitlenmenin nedenini uzun süre anlamaya çalıştı. Önde gelen teorilerden biri de evrimsel silahlanma yarışı denen bir sürece işaret ediyor.

Bu süreç, hem av hem de avcıların hayatta kalmak için sürekli yeni yöntemler geliştirmesini gerektiriyor. Örneğin bazı yarasa türleri, güveleri tespit edebilmek için biyosonar (ses dalgalarıyla algılama) özelliği geliştirdi. Daha sonra av olmak istemeyen güveler, karşı sonarlarıyla yarasaların kafasını karıştırmaya başladı. 

Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nden Russell Bicknell "Avcı-av etkileşimleri sık sık Kambriyen Patlaması'nın ana itici gücü olarak anlatılır" diyerek ekliyor: 

Ancak avın, avlanmaya doğrudan yanıt verdiğini ve avcının da aynı şeyi yaptığını gösteren deneysel kanıtlar çok az.

Bicknell ve ekip arkadaşları, aradıkları kanıtı Güney Avustralya'da buldu. Araştırmacılar,  Kambriyen döneminde yaşamış Lapworthella fasciculata adlı bir türün 200'den fazla fosilleşmiş örneğini keşfetti. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de yayımlanan çalışmada incelenen örneklerin boyutu, bir kum tanesinden elma çekirdeğine kadar değişiyor. 

Araştırmacılar, örneklerin üstündeki deliklerin konumu ve incelenen tüm kabukların aynı yerinde bulunmaları nedeniyle delikleri, avcı bir hayvanın açtığını düşünüyor.

Bilim insanları, örneklerin yaşlarını belirleyerek kabukların, bir dizi delik açılmasından sonra kalınlaştığını tespit etti. Ayrıca delikli kabukların sıklığı zaman içinde azalıyordu. 

Ancak bir solucan veya yumuşakça türü olduğu düşünülen avcı hayvan, zaman içinde delici aletini geliştirerek deliklerin tekrar artmasına yol açmıştı. Bunun karşısında L. fasciculata'nın kabuğunu daha kalın hale getirmesiyle delikli örneklerin azaldığı görüldü. 

Bilim insanları yaklaşık 517 milyon yıl önce yaşanan bu olayın, evrimsel silahlanma yarışının en eski örneği olduğunu söylüyor.

Bicknell, "İlk kez bu kritik öneme sahip evrimsel kayıt, avlanmanın erken hayvan ekosistemlerinin çoğalmasında önemli bir rol oynadığını ve Kambriyen Patlaması sırasında bu tür fenotipik değişikliklerin ne kadar hızlı ortaya çıktığını gösteriyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BBC Discover Wildlife, Current Biology



Orhan Pamuk, Guardian'a konuştu: Ünlü olduğum için başkalarının dile getiremediklerini söyleyebiliyorum

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Orhan Pamuk, Guardian'a konuştu: Ünlü olduğum için başkalarının dile getiremediklerini söyleyebiliyorum

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk, Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesine konuştu.

Gazeteci Hannah Newton'a röportaj veren Pamuk, babasının sanata desteğinden, İstanbul sevgisinden ve hükümet baskısından duyduğu korkudan bahsetti.

"Orta sınıf, burjuva, laik bir ailede büyüdüm" diyen 72 yaşındaki yazar, babasının büyük bir kütüphanesi olduğunu, sanat ve kültürle ilgilendiğini" anlattı: 

Jean-Paul Sartre hakkında konuşurdu. Ama arkadaşlarımın evlerine gittiğimde çok fazla kitapları olmadığını fark ettim. Babaları onların büyüyünce paşa, zengin devlet adamı, hatta dini lider olmalarını istiyordu. Kimse onlara 'Hayal gücü kuvvetli, bir yazar ya da sanatçı ol' demiyordu.

Babasını "şair olmak isteyen bir hayalperest" diye niteleyen Pamuk, annesinin ise "ayakları yere basan biri" olduğunu anlatarak, mesleğini 22 yaşındayken seçtiğini söyledi:

22 yaşındayken anneme dedim ki, 'Ben ressam olmayacağım. Yazar olacağım'. Ve içimdeki ressamı öldürdüm. Sonunda sanırım görsel yanı kuvvetli romanların yazarı oldum.

Gelenek ve modernitenin karşı karşıya gelmesinin "sadece Türkiye'nin değil, küresel insanlığın sorunu" olduğunu ifade eden Pamuk, şöyle dedi:

İşin özünde herkes modernlik istiyor ama aynı zamanda yerel kültürü de onurlandırmak istiyor, ki bu imkansız. Modernite geleneksel kültürün bir kısmını ortadan kaldırıyor. Ben bunlar hakkında yazmayı seviyorum.

İstanbul'la fiziksel bir ilişkisi olduğunu aktaran yazar, "Bir çeşmenin ya da köprünün yanından geçerken olanları hatırlıyorum" diyerek ekledi: 

Kıskançlıkları, başarısızlıkları, aşık olmayı, ilk kitabımın yayımlandığı ve onu bir kitapçının vitrininde gördüğüm anı. Şehir, anıları çağrıştıran ve onları canlı tutan bir mekanizmaya dönüşüyor.

Korkularına da değinen Pamuk, "Hayatım boyunca baskıyı ve tehlikeyi kabul etmemek arasında gidip geldim" dedi: 

Biraz ünlüyüm, bu yüzden başkalarının söyleyemediği şeyleri söyleyebiliyorum. Bu benim için bir ayrıcalık.

Independent Türkçe, Guardian