Florür seviyesi ve çocuk zekası arasında bağlantı kuran çalışma tartışma yarattı

Bilim insanları sudaki florürün dişlere faydası hakkında bölünmüş durumda (Unsplash)
Bilim insanları sudaki florürün dişlere faydası hakkında bölünmüş durumda (Unsplash)
TT

Florür seviyesi ve çocuk zekası arasında bağlantı kuran çalışma tartışma yarattı

Bilim insanları sudaki florürün dişlere faydası hakkında bölünmüş durumda (Unsplash)
Bilim insanları sudaki florürün dişlere faydası hakkında bölünmüş durumda (Unsplash)

Yüksek florürün çocuklarda IQ düşüklüğüne neden olduğunu öne süren araştırma tartışmalara yol açtı. 

ABD Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü tarafından yürütülen bir çalışmada, 10 ayrı ülkede yüksek florürle çocukların zeka seviyesi arasındaki ilişkiyi inceleyen 74 araştırma detaylıca analiz edildi.

Bulguları hakemli dergi JAMA Pediatrics'te 6 Ocak'ta yayımlanan araştırmada su ve farklı yollarla yüksek florüre maruz kalmanın çocukların IQ'sunda ciddi gerilemeye yol açtığı sonucuna varıldı. 

Araştırmacılar idrar örneklerinde florürün her 1 ppm'lik (milyonda bir parçacık) artışına karşılık çocukların IQ'sunun 1,63 oranında gerilediğini tespit etti. 

Ancak bazı uzmanlar, araştırmanın neden-sonuç ilişkisi kurmadığına dikkat çekiyor. Diğerleri de incelenen ülkelerin, ABD sularındaki florür oranını yansıtmadığını söyleyerek itiraz ediyor. 

ABD'de halihazırda içme suyu için tavsiye edilen florür oranı 0,7 ppm ancak New York Times'a göre milyonlarca Amerikalı farklı kaynaklardan daha yüksek seviyede florür barındıran sular içiyor.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Türkiye'de izin verilen düzeyin 1,5 ppm olduğunu ifade ediyor.

Yeni araştırmada, 1,5 ppm'nin altındaki seviyelerle çocuklardaki IQ düşüşü arasında kayda değer bir bağlantı görülmedi. 

Ancak bazı bilim insanları ve diş hekimleri, yeni araştırmanın kusurları olduğunu belirtiyor. Iowa Üniversitesi'nden Dr. Steven M. Levy, analize dahil edilen çalışmaların çoğunun çok düşük kalitede olduğunu söyleyerek bulguların net bir sonuç sunmadığını ifade ediyor. 

Ayrıca bu çalışmaya dayanarak ABD sularındaki florür seviyesinde değişiklik yapılmaması gerektiğini düşünüyor. 

Yeni çalışmanın bulguları, Donald Trump'ın ikinci döneminde Sağlık Bakanı yapmayı planladığı Robert F. Kennedy Jr.'ın görüşleriyle paralellik gösteriyor.

RFK Jr., 5 Kasım'daki başkanlık seçiminden önce yaptığı açıklamada, içme suyundan florürün çıkarılmasını tavsiye etmeyi planladığını söylemişti.

Diğer yandan ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri, suya florür eklemenin diş sağlığına iyi geldiğini ve çürükleri önlediğini belirtiyor. Ayrıca içme suyuna düşük seviyede florür eklenmesi, kamu sağlığı açısından son 100 yılın en büyük başarılardan biri kabul ediliyor.

Fakat bazı araştırmalarda, florürün içme suyuna değil, diş macunlarına eklenmesi sayesinde böyle bir fayda sağladığı öne sürülüyor. 

Ancak başka çalışmalarda, sudan florürün çıkarıldığı bazı ülkelerde çürüklerde artış yaşandığı gözlemlenmişti.

Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü'nün eski direktörü Dr. Linda Birnbaum, 1,5 ppm'nin altındaki florür seviyelerinin potansiyel etkilerine dair daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor.

Dr. Birnbaum'a göre, yer almadığı yeni çalışma florüre maruz kalmanın, çocuklarda IQ düşüşüne yol açabileceğini gösteriyor. 

Bilim insanı, hamilelerin, bebeklerin ve emziren annelerin florür içermeyen su tüketmesini tavsiye ediyor . 

Makalenin başyazarı Dr. Kyla Taylor da "Hamile kadınların ve çocukların birçok kaynaktan florür aldığına, maruz kaldıkları toplam florür miktarının çok yüksek olduğuna ve bunun fetüs, bebek ve çocuk nörogelişimini etkileyebileceğine dair endişeler var" diyor.

Dr. Taylor yeni çalışmanın, florürün geniş çaplı halk sağlığı etkilerin değerlendirmeyi amaçlamadığını da ekliyor.

Independent Türkçe, New York Times, CNN, JAMA Pediatrics, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe