Ukrayna'da keşfedilen gizemli diskler, gelişmiş Viking teknolojisinin izlerini taşıyor

Fotoğraf: Sprawozdania Archeologiczne
Fotoğraf: Sprawozdania Archeologiczne
TT

Ukrayna'da keşfedilen gizemli diskler, gelişmiş Viking teknolojisinin izlerini taşıyor

Fotoğraf: Sprawozdania Archeologiczne
Fotoğraf: Sprawozdania Archeologiczne

Yeni bir araştırmada, Ukrayna'da keşfedilen Ortaçağ'dan kalma gizemli taş disklerin büyük ihtimalle denizde yolculuk yapmak üzere Vikingler tarafından güneş pusulaları olarak kullanıldığı öne sürüldü.

Kolay işlenen pirofillit mineralinden 12 ila 13. yüzyılda üretilmiş 8 eşsiz disk, Avrupa'nın başka yerlerinde bulunan ahşap güneş pusulalarıyla benzerlikler taşıyor.

Arkeologlar Vikinglerin, fikirlerini İskandinavya dışındaki topluluklarla paylaşarak daha gelişmiş navigasyon araçlarının yayılmasını sağladığını düşünüyor.

Sprawozdania Archeologiczne adlı Polonya dergisinde yayımlanan çalışmada, Ukrayna'daki disklerin güneş pusulası işlevi görebilecek özelliklere sahip olduğu belirtiliyor. Grönland ve Polonya'da keşfedilen Viking eserleriyle de benzerlikler taşıyorlar.

Araştırmacılar ilk başta yerel toplulukların diskleri takvim ya da nesneleri keskinleştirme veya takı yapma araçları gibi kullandığını düşünmüş.
 

Görsel kaldırıldı.
Diskleri ve olası işlevlerini gösteren bir illüstrasyon (Sprawozdania Archeologiczne)

Çalışmada "Bu diskler daha önce takvim, iğne bileyicisi ve parlatma taşı gibi el işi aletlerinin yanı sıra elle çalıştırılan yay matkaplarının parçaları da dahil, farkı nesneler olarak yorumlanmıştı" yazıyor.

Ancak yüzeydeki keskin halka, çizgi ve diğer özenli tasarımların oymaları gibi bazı benzersiz özellikler, disklerin gerçek amaçları hakkında soru işaretleri uyandırdı.

Çalışma, disklerin 12 ila 13. yüzyılda yapıldığını ve üç tanesinin başka yerlerde keşfedilen Viking pusulalarına benzediğini doğruluyor.

Araştırmada "Ölçümler ve yüzey analizleriyle üç taş diskin, Grönland ve Baltık Denizi bölgesinde sınırlı sayıda örneği olan Viking güneş pusulalarıyla benzerlik gösterdiği anlaşılıyor" diye belirtiliyor.

Vikingler, MS 8 ve 9. yüzyıllarda Baltık Denizi çevresindeki bölgelere (günümüz Ukrayna, Rusya ve Belarus'u) gelmeye başlamış, yerleşim yerleri inşa ederek navigasyon araçları da dahil olmak üzere teknolojilerini yerel topluluklara tanıtmıştı.

Yeni çalışmada ele alınan Ortaçağ diskleri de bu araçlardan olabilir.

Araştırmada "Hammaddenin kökeni yerel üretime işaret ediyor" diye yazıyor.

Ayrıca İskandinav tüccarlar ve denizciler, biçim ve işlevi etkilemiş olabilir; bu da disklerin Vareglerden Yunanlara uzanan ticaret yolundaki nehirler boyunca bulunmasıyla uyumlu.

Araştırmacılar, disklerin "pratik bir yön bulma amacı" taşıyıp taşımadığını doğrulamak için daha fazla çalışma ve arkeolojik deney yapılması gerektiğini belirtti.
Independent Türkçe



Nadir sinek türü "maske takarak" yuvalara sızıyor

Sinek larvasının nefes alma delikleri, termit gözlerini taklit ediyor (Roger Vila)
Sinek larvasının nefes alma delikleri, termit gözlerini taklit ediyor (Roger Vila)
TT

Nadir sinek türü "maske takarak" yuvalara sızıyor

Sinek larvasının nefes alma delikleri, termit gözlerini taklit ediyor (Roger Vila)
Sinek larvasının nefes alma delikleri, termit gözlerini taklit ediyor (Roger Vila)

Nadir bir sinek türünün termit kolonileri arasına sızmak için "maske taktığı" ortaya çıktı. 

Doğada avlanma, hayatta kalma veya çiftleşme şansını artırmak için başka türleri taklit eden çeşitli canlılar var. Bu özellikler genellikle böceklerde görülürken bilim insanları listeye yeni bir sinek türünü de ekledi.

Fas'ın güneyindeki Anti-Atlas Dağları'nda kelebek ve karıncalar üzerine çalışan bilim insanları, bir taşı kaldırınca bir termit yuvasında, daha önce hiç karşılaşmadıkları türden üç sinek larvası gördü.

Göksinekler grubuna ait bu larvaları yakından inceleyen ekip, "termit maskesi" dedikleri bir şeyle karşılaştı. 

Larvaların vücudunun arka kısmında, Hodotermitidae familyasındaki termitlerle aynı boyutta antenlere sahip işlevsiz bir "kafa" vardı. Ayrıca bu "kafada" iki sahte göz de bulan araştırmacılar, larvaların bu delikleri nefes almak için kullandığını söylüyor.

Sinek larvaları bu sayede yuvalarına girdikleri termitler gibi görünürken, vücutlarının etrafındaki dokunaçlar da onlarla iletişim kurmalarını sağlıyordu.

Aynı yuvayı paylaşan termitler, antenleri aracılığıyla diğerlerinin şeklini ve kokusunu algılıyor. Yuvanın tüm üyeleri bu kokuyu paylaşırken, başka kolonilerden gelen hayvanlara saldırıp onları parçalıyor. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de 10 Şubat Pazartesi günü yayımlanan çalışmada, sinek larvalarının termit kolonisine özgü kokuyu da taklit edebildiği saptandı.

Bilim insanları topladıkları örnekleri laboratuvar ortamında inceleyince larvaların yuvanın en kalabalık bölgesine yerleşme eğiliminde olduğunu gözlemledi. Burada termitlerden sürekli ilgi gören larvaların ne yediği tam bilinmese de termitlerin ağızlarını kullanarak onlara yiyecek aktardığı görüldü.

Makalenin ortak yazarı Roger Vila "Larvalar sadece tolere edilmekle kalmıyor, aynı zamanda anten benzeri dokunaçlarıyla termitlerle sürekli iletişim kuruyorlar" diyerek ekliyor: 

Hatta görünüşe göre termitler onları besliyor ancak bu henüz kesin olarak kanıtlanmadı.

Bilim insanları sinek larvalarıyla termitler arasında sosyal parazit veya simbiyotik bir ilişki olduğunu tahmin ediyor. Phoridae familyasındaki sineklerde de benzer bir durum görülse de larvalar yerine yetişkin sinekler, termitleri taklit ediyor.

Vila, bu iki sinek familyasının yaklaşık 150 milyon yıl önce ayrılmasından dolayı farklı bir evrim sürecinin sözkonusu olduğunu düşünüyor.

Yeni türün ait olduğu Rhyncomya cinsinin diğer üyelerinde daha önce böyle bir taklit davranışı kaydedilmemişti. Bu nedenle ekip, türün çok hızlı evrimleştiğini tahmin ediyor.

Keşfin şans eseri yapıldığını da ifade eden Vila şöyle ekliyor:

Bu son derece nadir bir tür olmalı çünkü o bölgede üç keşif gezisi daha yaptık ve yüzlerce taş kaldırmamıza rağmen, başka bir termit yuvasında sadece iki sinek daha bulduk.

Independent Türkçe, Popular Science, EurekAlert, Current Biology