Neil Gaiman, yeni suçlamaların ardından cinsel saldırı iddialarına yanıt verdi

Yazar "rıza dışı cinsel faaliyetlerde" bulunduğunu reddetti (AP)
Yazar "rıza dışı cinsel faaliyetlerde" bulunduğunu reddetti (AP)
TT

Neil Gaiman, yeni suçlamaların ardından cinsel saldırı iddialarına yanıt verdi

Yazar "rıza dışı cinsel faaliyetlerde" bulunduğunu reddetti (AP)
Yazar "rıza dışı cinsel faaliyetlerde" bulunduğunu reddetti (AP)

Neil Gaiman, birçok kadının kendisine saldırı suçlamaları yöneltmesinin ardından "rıza dışı cinsel faaliyetlerde" bulunduğunu reddetti.

Amerikan Tanrıları'nın (American Gods) 64 yaşındaki yazarı, 13 Ocak'ta uzun bir New York Magazine makalesine konu olmuştu. Makalede, Yeni Zelandalı uzun süreli bir bebek bakıcısı ve bir yardımcı da dahil olmak üzere Gaiman'ı cinsel saldırıyla suçlayan 8 kadınla konuşulmuştu.

Gaiman, 14 Ocak'ta "Sessizliği bozmak" başlıklı bir blog yazısıyla suçlamalara yanıt verdi.

Gaiman "Bu son anlatıları okurken, biraz tanıdık olan ve hiç tanımadığım anlar, yaşanmış şeylerin tasvirinin yanı sıra kesinlikle yaşanmamış olaylar var. Mükemmel bir insan olmaktan çok uzağım ama kimseyle, hiçbir zaman rıza dışı cinsel ilişkiye girmedim. Asla" yazdı.

Yazar, kendisini suçlayan kişilerle yazışmalarını gözden geçirdiğini belirterek şöyle devam etti:

Daha sonra geri dönüp taciz olarak haberleştirilen olaylar gerçekleşirken ve sonrasında kadınlarla gerçekleşen mesajlaşmalarımızı okudum. Bu mesajlar hâlâ bana gönderildiklerindeki gibi anlaşılıyor, tamamen rızaya dayalı cinsel ilişkilerden zevk alan ve birbirlerini tekrar görmek isteyen iki insan. Bu ilişkilerde yer aldığım dönemde mesajlar iki taraf için de olumlu ve mutlu görünüyordu.

Ancak Gaiman kişisel hatalarını kabul ederek ekledi:

Yıllar sonra bunlara baktığımda çok daha iyisini yapabileceğimi ve yapmam gerektiğini de fark ediyorum. Cinsel olarak müsaitken duygusal açıdan ulaşılmazdım, kendime odaklanmıştım ve olabileceğim ya da gerektiği kadar düşünceli değildim. İnsanların kalplerine ve duygularına karşı açıkça dikkatsiz davrandım ve bundan gerçekten çok pişmanlık duyuyorum. Bencillik ettim. Kendimi kendi hikayeme kaptırdım ve başkalarınınkini görmezden geldim.

Gaiman, açıklamasını şöyle sonlandırdı:

Bugünlerde anlatılan korkunç hikayelerin bazıları hiç yaşanmadı, bazılarıysa aslında yaşananlardan o kadar saptırıldı ki gerçeklikle hiçbir ilişkileri kalmadı. Hatalarımın sorumluluğunu üstlenmeye hazırım. Gerçeğe sırt çevirmeye niyetim yok, olmadığım biri gibi yansıtılmayı kabullenemem ve yapmadığım şeyleri yaptığımı itiraf edemem ve etmeyeceğim.

Gaiman'a yönelik suçlamaların temmuzda ilk kez Tortoise podcast'inde kamuoyuyla paylaşılmasının ardından yazarın eserlerinin birçok film ve televizyon uyarlaması durdurulmuştu. Geçen yıl, Gaiman'ın Prime Video dizisi Good Omens'da artık yapımcı olmadığı açıklanmıştı ve proje, planlanan üçüncü sezonu yerine tek bir bölümle sona erecek.

Disney, Gaiman'ın kitabı The Graveyard Book'un film uyarlamasının yapımına ara vermiş ve Netflix, Dead Boy Detectives'i iptal etmişti fakat iptal kararı iddialarla bağlantılı olmayabilir.

Yine de bu yıl The Sandman'in ikinci sezonunun Netflix'te, Anansi Boys'un da Prime Video'da yayına girmesi bekleniyor.
Independent Türkçe



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe