Cevher'in yıldızından protez itirafı: Bir yıl sürdü

Cevher, gençleşmek için gizemli bir yönteme başvurarak karaborsada satılan bir ilacı kullanmaya başlayan Elisabeth Sparkle'ın hikayesini anlatıyor (MUBI)
Cevher, gençleşmek için gizemli bir yönteme başvurarak karaborsada satılan bir ilacı kullanmaya başlayan Elisabeth Sparkle'ın hikayesini anlatıyor (MUBI)
TT

Cevher'in yıldızından protez itirafı: Bir yıl sürdü

Cevher, gençleşmek için gizemli bir yönteme başvurarak karaborsada satılan bir ilacı kullanmaya başlayan Elisabeth Sparkle'ın hikayesini anlatıyor (MUBI)
Cevher, gençleşmek için gizemli bir yönteme başvurarak karaborsada satılan bir ilacı kullanmaya başlayan Elisabeth Sparkle'ın hikayesini anlatıyor (MUBI)

Geçen yılın en çok konuşulan filmlerinden Cevher'in (The Substance) yıldızı Margaret Qualley, Josh Horowitz'in Happy Sad Confused podcast'ine konuk oldu.

"Artık yüzümü çekemiyorlardı"

Qualley, verdiği röportajda, film makyajının ve yüz protezlerinin neden olduğu sivilcelerle başa çıkmakta zorlandığını anlattı. 

Amerikalı oyuncu, cildinin protezlerin neden olduğu tahrişten kurtulmasının "bir yıl" sürdüğünü söyledi. 

Hasar o kadar kötüydü ki yönetmen Coralie Fargeat bile bazı çekimlerde zorlandı.

Podcast'in 13 Ocak tarihli bölümünde konuşan 30 yaşındaki Qualley, cildinin gördüğü zarar nedeniyle bazı çekimlerde yüzünün kesildiğini itiraf etti.

Qualley şunları söyledi: 

Mesela filmin sonunda ya da açılış jeneriğinde eteğimin altından çekim yapıyorlar ya, etrafta palmiye ağaçları var ve aşağıdan uzun lenslerle çekiyorlar, o zamanlar yüzüm o kadar berbat bir haldeydi ki artık yüzümü çekemiyorlardı.

Qualley'nin sivilceleri Cevher'in çekimleri bittikten sonra da devam etmiş ve sonraki projesi Kinds of Kindness üzerinde çalışmaya başladığında da sürmüş.

"Protezlerden kalan sivilcelerimi kullanacağız"

Yorgos Lanthimos imzalı filmde Vivian, Martha, Ruth ve Rebecca olmak üzere 4 farklı karakterleri canlandıran Qualley, "Hani şu sivilceleri olan karakter var ya? Onlar protezlerden kaynaklanan sivilcelerimdi" diyerek ekledi:

Ve şöyle düşündüm: 'Bu mükemmel bir şey. Tüm bu farklı karakterleri oynuyorum, bunlardan biri için protezlerden kalan sivilcelerimi kullanacağız.' Tüm bunlardan fiziksel olarak kurtulmam muhtemelen bir yılımı aldı.

Qualley'nin Cevher'de canlandırdığı Sue karakterine dönüşürken katlanmak zorunda olduğu tek şey yoğun yüz makyajı değildi. 

"Ne yazık ki sihirli bir meme iksiri yok"

Aktris, Eylül 2024'te The Sunday Times'a verdiği röportajda yıldız, meme protezi taktığını açıklamıştı:

Ne yazık ki sihirli bir meme iksiri yok, bu yüzden onları yapıştırmak zorunda kaldık.

Qualley ve rol arkadaşı Demi Moore, Cevher'deki performanslarıyla Altın Küre'ye aday gösterilmiş, 62 yaşındaki Moore ödülün sahibi olmuştu.

Cevher, halen MUBI'de izlenebilir.

Independent Türkçe, Happy Sad Confused, Variety, People, The Sunday Times, Entertainment Weekly



Eriyen buzlar, 6 bin yıllık ormanın kalıntılarını ortaya çıkardı

Beyaz kabuklu çam ağaçları, geçmişteki sıcak iklime işaret ediyor (Daniel Stahle/Montana Eyalet Üniversitesi)
Beyaz kabuklu çam ağaçları, geçmişteki sıcak iklime işaret ediyor (Daniel Stahle/Montana Eyalet Üniversitesi)
TT

Eriyen buzlar, 6 bin yıllık ormanın kalıntılarını ortaya çıkardı

Beyaz kabuklu çam ağaçları, geçmişteki sıcak iklime işaret ediyor (Daniel Stahle/Montana Eyalet Üniversitesi)
Beyaz kabuklu çam ağaçları, geçmişteki sıcak iklime işaret ediyor (Daniel Stahle/Montana Eyalet Üniversitesi)

Rocky Dağları'nda buzların erimesi sonucu binlerce yıllık bir ormanın kalıntıları ortaya çıktı. 

ABD'nin Wyoming eyaletindeki Beartooth Platosu'nda arkeolojik çalışmalar yürüten bilim insanları, deniz seviyesinin yaklaşık 3 bin 100 metre üstünde en az 30 adet beyaz kabuklu çam ağacı (Pinus albicaulis) buldu.

Ancak Rocky Dağları'ndaki bu ağaçlar, kalıntıların saptandığı yerin yaklaşık 180 metre altında yaşıyor ve daha öteye geçmiyor. 

Araştırmacılar, kalıntıların halkalarını sayıp radyokarbon tarihleme yöntemi kullanarak ağaçların 5 bin 950 ila 5 bin 440 yıl önce yaşadığını tespit etti.

Bulgularını hakemli dergi PNAS'te yayımlayan ekip, ağaçların yüksek yerlerde yetişmiş olmasının, bugünkünden daha sıcak bir iklime işaret ettiğini söylüyor. Araştırmacılar, muhtemelen sıcak mevsimdeki (mayıs-ekim) sıcaklıklar ortalama 6,2 dereceyken ağaçların büyüdüğünü hesapladı. Bu sıcaklıkların, 20. yüzyılın ortalarından sonlarına kadarki seviyelere yakın olduğunu söylüyorlar.

Bilim insanları daha sonra Kuzey Yarımküre'deki volkanik faaliyetlerin havaların soğumasına ve ağaçların yaşayabildiği alanı kısıtlamasına yol açtığını tahmin ediyor. Yanardağ patlamalarında salınan maddeler, güneş ışığını engelleyerek sıcaklığı düşürebiliyor. 

Ancak yeni ortaya çıkan ağaçlar, öldükten hemen sonra buz tabakasıyla örtülmesi sayesinde binlerce yıl korunmuş.

Makalenin yazarlarından Cathy Whitlock, havanın ısınmasıyla buzun erimesi sonucu ağaçların ortaya çıktığını ifade ediyor. Gelecek yıllarda sıcaklıkların artmasıyla daha yüksek bölgelerde ağaçların ortaya çıkması muhtemel.

Montana Eyalet Üniversitesi'nden Whitlock "İnsan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle bu keşif yapıldı; artan sıcaklıklar, binlerce yıldır buz altında gömülen alanları ortaya çıkarıyor" diyerek ekliyor: 

Bu tür keşifler bilimsel açıdan ilgi çekici olsa da ne yazık ki alpin ekosistemlerin iklim değişikliğine karşı ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatıyor.

Bilim insanları bir ekosistemin binlerce yıl boyunca korunmasının pek sık rastlanan bir durum olmadığını söylüyor. Bu senaryoda gerçekleşmesinin bir nedeni, buzullar yerine, sabit kalan bir buz tabakasının altında sıkışması. Bu sayede buzun içindekiler hareket etmeden korunuyor.

Whitlock daha önce Rocky Dağları'ndaki buzların, 10 bin yıllık av aletlerini gün yüzüne çıkardığını belirtiyor.

Araştırmacılar yeni bulguların böylece Dünya'nın geçmişi hakkında önemli bilgiler sunmasını umuyor. 

Arizona Üniversitesi'nden Kevin Anchukaitis, yer almadığı araştırma hakkında "Bu çalışma sadece 6 bin yıl önceki bu ormanlar hakkında değil, aynı zamanda onların var olmasını sağlayan iklim koşulları hakkında bilgi veren değerli bir 'zaman kapsülünü' çok zarif ve dikkatlice kullanıyor" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, PNAS