Elon Musk devrede: "İran'da tutuklanan İtalyan gazeteciyi kurtardı"

Gazeteci Sala, "İtalyan hükümeti beni kurtarmak için ne gerekiyorsa yaptı" diyor (Reuters)
Gazeteci Sala, "İtalyan hükümeti beni kurtarmak için ne gerekiyorsa yaptı" diyor (Reuters)
TT

Elon Musk devrede: "İran'da tutuklanan İtalyan gazeteciyi kurtardı"

Gazeteci Sala, "İtalyan hükümeti beni kurtarmak için ne gerekiyorsa yaptı" diyor (Reuters)
Gazeteci Sala, "İtalyan hükümeti beni kurtarmak için ne gerekiyorsa yaptı" diyor (Reuters)

İran'da tutuklanan İtalyan gazeteci Cecilia Sala'nın serbest bırakılmasında Elon Musk'ın rol oynadığı iddia ediliyor.

29 yaşındaki Sala, gazeteci vizesiye 13 Aralık'ta gittiği Tahran'da 19 Aralık'ta tutuklanmıştı. İranlı yetkililer, gazetecinin "yasaları ihlal" ettiğini bildirmiş fakat tutuklama gerekçesine dair detay açıklamamıştı. 

İtalyan hükümetinden 8 Ocak'ta yapılan açıklamada, genç gazetecinin serbest bırakıldığı duyurulmuştu.

New York Times (NYT), Sala'nın erkek arkadaşı Daniele Rainer'in, Musk'la iletişime geçerek gazetecinin serbest bırakılmasını istediğini yazıyor. Rainer'in, Musk'a yakın isimlerden biri olan bilgisayar programcısı arkadaşı Andrea Stroppa aracılığıyla teknoloji milyarderine ulaştığı belirtiliyor. Stroppa da Musk'a mesajı ilettiğini söylüyor. 

Kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen üç İranlı yetkili, Musk'ın İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani'yle görüşerek gazetecinin serbest bırakılmasını istediğini öne sürüyor. 

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, geçen hafta yaptığı açıklamada Musk'ın süreçte "herhangi bir rol oynayıp oynamadığını bilmediğini" iddia etmişti. 

Meloni, Donald Trump'ı 4 Ocak'ta Florida'daki Mar-a-Lago malikanesinde ziyaret etmişti. İranlı kaynaklar, Musk'ın bu görüşmenin ardından tekrar İrevani'yle iletişime geçtiğini savunuyor. 

Haberde, Sala'nın serbest bırakılmasının ardından, İtalya'da 16 Aralık 2024'te ABD'nin talebi üzerine gözaltına alınan ve o tarihten bu yana Milano'da tutuklu bulunan İranlı mühendis Muhammed Abedini'nin serbest bırakıldığı da hatırlatılıyor. 

İranlı kaynaklar, gazetecinin İtalya'ya Abedini'yi serbest bırakması için baskı yapmak amacıyla tutuklandığını iddia ediyor. 

Diğer yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Musk'ın gazetecinin serbest bırakılmasında rol oynadığı iddiasını reddetti. Bekayi, diplomatik sürecin nasıl işlediğine dair bilgi paylaşmadı. 

NYT, Musk ve Trump'ın geçiş ekibinin iddialara ilişkin açıklama yapmayı reddettiğini aktarıyor. Meloni'nin ofisi ve İtalya Dışişleri Bakanlığı'nın da yorum taleplerine geri dönmediği belirtiliyor. 

Musk, sağcı İtalya lider Meloni'yle son dönemde yakınlaşmıştı. Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nin eylülde düzenlediği Küresel Yurttaşlık Ödülü törenine, Musk ve Meloni katılmıştı. X CEO'su buradaki konuşmasında Meloni için "içi dışından daha güzel olan biri" ifadelerini kullanmıştı. Meloni ise ödül kabul konuşmasında bu sözlere Musk'ın "değerli dehasını" överek karşılık vermişti.

Independent Türkçe, New York Times, BBC



Netflix'in iptal kararına tepki yağıyor: Üzücü bir hata

Boots'un başrolünde yer alan Miles Heizer (ortada), Ölmek İçin On Üç Sebep (13 Reasons Why) ve Oyun (Nerve) gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
Boots'un başrolünde yer alan Miles Heizer (ortada), Ölmek İçin On Üç Sebep (13 Reasons Why) ve Oyun (Nerve) gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
TT

Netflix'in iptal kararına tepki yağıyor: Üzücü bir hata

Boots'un başrolünde yer alan Miles Heizer (ortada), Ölmek İçin On Üç Sebep (13 Reasons Why) ve Oyun (Nerve) gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
Boots'un başrolünde yer alan Miles Heizer (ortada), Ölmek İçin On Üç Sebep (13 Reasons Why) ve Oyun (Nerve) gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)

Netflix'in askeri ortamda geçen bir büyüme hikayesini anlatan draması Boots, ikinci sezon onayı alamadı. Karar, dizinin hayranları arasında büyük tepkiye yol açtı.

Birçok izleyici, Netflix'in bu hamlesini "üzücü bir hata" diye nitelendirirken, sosyal medyada öfke dolu yorumlar paylaşıldı.

"Basit bir karar" değil

Efsanevi yapımcı Norman Lear'ın son projesi Boots'un iptali, Deadline'a göre klasik anlamda "başarısızlık" gerekçesine dayanan "basit bir karar" değildi. Yayın organı, dizinin platform içinde destek gördüğünü ve platformun, yapımcı stüdyo Sony Pictures Television'la uzun vadeli izlenme verilerini analiz ederken görüşmeler yürüttüğünü aktardı.

Habere göre Sony TV, dizinin devam edebilmesi için sürece aktif destek vermek istiyordu. Ağustosta stüdyo, bazı kilit oyuncuların sözleşme opsiyonlarını uzattı. Ancak Netflix'in katı münhasırlık koşulları nedeniyle, bir dizinin iptal edildikten sonra başka bir platforma satılmasının "neredeyse imkansız" olduğu belirtildi.

İptal kararı, dizinin 8 bölümlük ilk sezonunun yayımlanmasından iki ay kadar sonra geldi.

Kararın ardından izleyiciler tepkilerini sosyal medyada dile getirdi. X'te bir hayran, "Alışın buna. Netflix, anında kültürel fenomene dönüşmeyen her şeyi iptal ediyor. Yakında aynı şeyi HBO dizilerine de yapacaklar" diye yazdı.

Bir başka izleyici, "Bu bir hataydı Netflix. Harika bir diziydi" derken, başka bir yorumda "Çok yazık, gerçekten çok iyi bir diziydi" ifadeleri kullanıldı.

"Boots'u çok sevmiştim, yazık oldu" ve "İkinci sezonu dört gözle bekliyordum" gibi paylaşımlar da dikkat çekti. 

"Samimi hikayelere tahammülleri yok"

Bir kullanıcıysa kararı daha sert bir dille eleştirdi: 

Netflix'in Norman Lear'ın son dizisini neredeyse hiç tanıtım yapmadan iptal etmesi, iyi niyetli ve samimi hikayelere ne kadar tahammülsüz olduklarını gösteriyor.

1990'larda geçen dizi, Miles Heizer'ın canlandırdığı 18 yaşındaki Cameron Cope'a odaklanıyordu. 

Yönelimini gizlemek zorunda kalan, hayattan kopmuş Cameron, en yakın arkadaşı Ray McAffey'yle birlikte ABD Deniz Piyadeleri'ne katılıyordu.

LGBTQ+ bireylerin orduda görev yapmasının yasaklandığı dönemde geçen dizi, düşmanca bir ortamda hayatta kalmaya çalışan bu iki gencin, zorlu eğitim süreci boyunca kendilerini keşfetmelerini ve aralarında ömür boyu sürecek bir bağ oluşmasını anlatıyordu.

Kadrosunda ayrıca Liam Oh, Ana Ayora, Cedrick Cooper, Blake Burt, Dominic Goodman ve Vera Farmiga gibi isimler yer alıyordu.

Boots, hâlen Netflix kataloğunda izlenebiliyor.

Independent Türkçe, The Sun, Deadline, Mirror


İlk yorumlar geldi: Yeni Avatar serinin en zayıf halkası mı?

71 yaşındaki Kanadalı yönetmen James Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'de izleyicileri farklı bir Na'vi kabilesiyle tanıştırıyor (20th Century Studios)
71 yaşındaki Kanadalı yönetmen James Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'de izleyicileri farklı bir Na'vi kabilesiyle tanıştırıyor (20th Century Studios)
TT

İlk yorumlar geldi: Yeni Avatar serinin en zayıf halkası mı?

71 yaşındaki Kanadalı yönetmen James Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'de izleyicileri farklı bir Na'vi kabilesiyle tanıştırıyor (20th Century Studios)
71 yaşındaki Kanadalı yönetmen James Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'de izleyicileri farklı bir Na'vi kabilesiyle tanıştırıyor (20th Century Studios)

Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash) için ilk eleştiriler yayımlandı ve film, James Cameron'ın epik bilimkurgu serisi adına Rotten Tomatoes'ta yeni bir rekorun eşiğinde.

İzleyiciler, görkemli Pandora dünyasına bir kez daha dönmeye hazırlanırken, Sam Worthington'ın canlandırdığı Jake Sully, Zoe Saldaña'nın hayat verdiği Neytiri ve ailelerinin savaşı, ateş temalı yeni bir Na'vi kabilesiyle karşılaşmalarıyla daha da şiddetleniyor.

Serinin en zayıf halkası

149 eleştiri üzerinden değerlendirilen Avatar: Ateş ve Kül, an itibarıyla Rotten Tomatoes'da yüzde 70'lik bir beğeni oranına sahip. 

Bu oran korunursa film, serinin şimdiye kadarki en düşük puan alan yapımı olacak. Daha önce bu "rekor", yüzde 76'yla Avatar: Suyun Yolu'na (Avatar: The Way of Water) aitti. 2009'da vizyona giren ilk Avatar ise hâlâ yüzde 81'le serinin en yüksek puanlı yapımı konumunda.

Eleştirmenlerin, Ateş ve Kül konusunda serinin önceki iki filmine kıyasla daha bölünmüş bir tablo çizdiği görülüyor. Üçüncü filmde görsel efektler yine öne çıkarken, en büyük eleştiriler hikaye anlatımına yöneliyor.

Pek çok eleştirmen, Ateş ve Kül'ün önceki filmlerin tekrarına fazla yaslandığını ve Pandora'nın dünyasına, çatışmalarına ya da mitolojisine kayda değer bir yenilik eklemediğini savunuyor. Ayrıca serinin genel sorunlarının bu filmde daha belirginleştiği belirtiliyor.

"En aksiyon dolu Avatar filmi"

ScreenRant'ten Todd Gilchrist, filme 10 üzerinden 8 vererek daha olumlu eleştirilerden birini yazdı. Gilchrist, "James Cameron'ın bu uzun soluklu destandaki son bölümü, titizlikle kurulan dünyası, görkemli aksiyonu ve çarpıcı görselliğiyle muhtemelen serinin şu ana kadarki en iyisi" değerlendirmesinde bulundu.

GamesRadar ise filme 4 yıldız verdi. İncelemede, "Şimdiye kadarki en aksiyon dolu Avatar filmi hâlâ büyüleme gücüne sahip. Oona Chaplin'in canlandırdığı Varang hikayeye ateş katıyor. Ancak tatmin edici bir çözüm sunmaması ve tekrara düşen anlatım tercihleri, filmi zaman zaman Suyun Yolu'nun ikinci bölümü gibi hissettiriyor" ifadeleri yer aldı.

"Çok sıkıcı"

The Film Maven'dan Kristen Lopez, incelemesinde "Avatar: Ateş ve Kül, sinemada iyi vakit geçirmek isteyenler için etkileyici görseller sunsa da bunun ötesine geçemiyor. Hikaye tekrara düşüyor ve dağınık ilerliyor; karakterlerse cansız ve derinlikten yoksun" diye yazdı.

The Nightly'den Wenlei Ma ise Ateş ve Kül'le ilgili şöyle yazdı:

Rahatsız edici değil. Yıl boyunca göreceğiniz en kötü şey de değil. Ama sıkıcı. Hem de insanın zihnini uyuşturan türden bir sıkıcılık. Koltukta uyuyakalmalık bir sıkıcılık. Süpermarket alışveriş listesini düşünmeye başlatan bir sıkıcılık.

Daily Telegraph'tan Robbie Collin ise değerlendirmesinde epey sert ifadeler kullandı. 5 üzerinden bir yıldız verdiği incelemesinde şu ifadeleri kullandı:

Bazılarımız Avatar’ı bir seriye dönüştürmenin yaratıcı bir çıkmaz sokak olacağını çok önceden görmüştü. Cameron, üç yıl önce sokağın sonuna kadar ilerledikten sonra Ateş ve Kül boyunca devasa TIR'ını geri çevirmeye çalışmakla yetiniyor.

Filmin oyuncu kadrosunda Sam Worthington ve Zoe Saldaña'nın yanı sıra Stephen Lang, Jack Champion, Sigourney Weaver ve Britain Dalton geri dönerken; Oona Chaplin ve David Thewlis seriye yeni katılan isimler arasında yer alıyor.

19 Aralık'ta sinemalarda

Ateş ve Kül, Jake ve Neytiri'nin oğulları Neteyam'ın ölümünün ardından yaşananları konu alıyor. Film, aynı zamanda Kül Halkı diye bilinen ve Mangkwan adlı ateş klanına liderlik eden Varang karakteriyle yeni ve ürkütücü bir tehdidi tanıtıyor.

Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, ScreenRant, GamesRadar, Daily Telegraph, The Nightly, The Film Maven, Rotten Tomatoes


İzleyiciler aksiyon yıldızının yeni filmini komedi klasiğine benzetti

2007 yapımı Sıkı Aynasızlar'ın başrollerini Simon Pegg (solda) ve Nick Frost (sağda) paylaşıyordu (Universal Pictures)
2007 yapımı Sıkı Aynasızlar'ın başrollerini Simon Pegg (solda) ve Nick Frost (sağda) paylaşıyordu (Universal Pictures)
TT

İzleyiciler aksiyon yıldızının yeni filmini komedi klasiğine benzetti

2007 yapımı Sıkı Aynasızlar'ın başrollerini Simon Pegg (solda) ve Nick Frost (sağda) paylaşıyordu (Universal Pictures)
2007 yapımı Sıkı Aynasızlar'ın başrollerini Simon Pegg (solda) ve Nick Frost (sağda) paylaşıyordu (Universal Pictures)

Bob Odenkirk, yeni filmi Normal ile yeniden aksiyon sahnesine dönüyor. Ancak filmin fragmanı yayımlanır yayımlanmaz, internette 2000'lerin Britanya klasiğiyle benzerlikler tartışılmaya başlandı.

Normal'da Odenkirk, Minnesota'daki küçük bir kasabada geçici şeriflik yapan Ulysses adlı karakteri canlandırıyor. 

Filmde bir banka soygununun ardından kasabanın altını oyan karanlık bir komployu ortaya çıkarmaya başlayan Ulysses'in hikayesi anlatılıyor. 

Sıkı Aynasızlar benzetmesi

Ancak yeni fragman, pek çok izleyicinin filmi Edgar Wright imzalı aksiyon komedisi Sıkı Aynasızlar'a (Hot Fuzz) benzetmesine yol açtı. 

Tanıtım videosunda neşeli bir anlatıcı sesi, "Minnesota'nın Normal kasabasına hoş geldiniz. Zamanın yavaş aktığı, masum ve sevimli bir kasaba. Dost canlısı bir yüz her zaman yanı başınızda. Belediye başkanımız, işine bağlı yardımcı şerifimiz, güler yüzlü postacımız, neşeli dükkan sahiplerimiz, sıcak lokantalarımız... Bir de kasaba geyiğimiz var" diyor.

Ancak tahmin edileceği üzere her şey göründüğü gibi değil. Anlatıcı sözlerine şöyle devam ediyor: 

Normal'daki hayat sessiz, huzurlu ve öngörülebilir. Ta ki bir noktaya kadar.

Ardından silah sesleri, kırılan camlar ve bir bıçaklı kavga geliyor.

İlerleyen sahnede bir kadın, Ulysses'e "Neden sana ateş ediyorlar?" diye soruyor. Ulysses ise "Hiçbir fikrim yok" diye yanıtlıyor. Sonrasında patlamalar, silahlı çatışmalar ve birinin gözüne saplanan bıçak görülüyor. 

Bir izleyici X'te "Bob Odenkirk'ün açıklanamaz şekilde bir aksiyon yıldızına dönüşmesine çok seviniyorum ama bu bildiğin Sıkı Aynasızlar" yorumunu yaptı.

Bir başkasıysa "Sıkı Aynasızlar ama olaylar ilk perdede çözülüyor. Aslında bu harika bir fikir" diye yanıtladı. 

Başka bir izleyici de tartışmaya katılarak, "Evet, hikaye yeni bir bakış açısı sunuyorsa sorun yok bence" ifadelerini kullandı.

Normal'ın yönetmen koltuğunda Rebecca, Kill List, Ateş Serbest (Free Fire) ve Meg 2: Çukur'la (Meg 2: The Trench) tanınan Ben Wheatley oturuyor. Senaryo ise Odenkirk'ün aksiyon filmi Önemsiz Biri'yi (Nobody) de kaleme alan, John Wick'in yazarı Derek Kolstad imzasını taşıyor. 

Oyuncu kadrosunda ise Henry Winkler ve Lena Headey de yer alıyor.

Normal, 17 Nisan 2026'da sinemalarda izleyiciyle buluşacak.
Independent Türkçe, GamesRadar, The Playlist