James Cameron, Avatar 3'le ilgili yeni ipuçları verdi

Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık'ta vizyona girecek (20th Century Studios)
Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık'ta vizyona girecek (20th Century Studios)
TT

James Cameron, Avatar 3'le ilgili yeni ipuçları verdi

Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık'ta vizyona girecek (20th Century Studios)
Avatar: Ateş ve Kül, 19 Aralık'ta vizyona girecek (20th Century Studios)

Yönetmen James Cameron, rekortmen serinin üçüncü filmi Avatar: Ateş ve Kül'le (Avatar: Fire and Ash) serinin alışılagelmiş kalıplarını yıkmaya hazırlanıyor.

Empire dergisi, yeni sayısında Kül Halkı nam-ı diğer Mangkwan Klanı'na yeni bir bakış sunarak İspanyol aktris Oona Chaplin tarafından canlandırılan liderleri Varang'ı tasvir ediyor.

Cameron, Empire'a verdiği röportajda "Varang inanılmaz zorluklar yaşamış bir halkın lideri. Bu durum onun yüreğini katılaştırmış" diyerek ekliyor:

Onlar için her şeyi yapar, hatta bizim kötülük olarak gördüğümüz şeyleri bile.

70 yaşındaki sinemacı, "Bu filmde yapmak istediğimiz şeylerden biri de siyah-beyaz basitliğinde olmamaktı" diye ekliyor:

'Tüm insanlar kötüdür, tüm Na'vi'ler iyidir' algısının ötesine geçmeye çalışıyoruz. İlk filmlerde kötü insanlar ve iyi yürekli Na'vi örnekleri var. Avatar 3'te bunun tam tersini yapacağız. Ana karakterlerin hikayesini sürdürürken yeni dünyaları da keşfedeceğiz. Son bölümlerin en iyisi olacağını söyleyebilirim. Diğerleri bir giriş niteliğindeydi, yemeği servis etmeden önce masayı kurmak gibiydi.

Kanadalı yönetmen, daha önce de Fransız gazetesi 20 Minutes'a Avatar 3'le ilgili ipuçları vermiş ve sinemaseverlerin yeni filmde tanışacağı Na'vi kabilesinden bahsetmişti.

İzleyicilerin Kül Halkı'yla tanışacağını anlatan Cameron, "Na'vi'yi başka bir açıdan ortaya çıkarmak istiyorum çünkü şimdilik onların sadece iyi taraflarını gösterdim" demişti.

Avatar: Ateş ve Kül'de Sam Worthington, Zoe Saldaña, Sigourney Weaver, Stephen Lang, Joel David Moore, CCH Pounder ve Giovanni Ribisi önceki filmlerdeki rollerini yeniden canlandırıyor. 

David Thewlis ve Oona Chaplin ise izleyicilerin tanışacağı yeni karakterleri oynuyor.

Independent Türkçe, Empire, GamesRadar



Nicolas Cage, yeni filminde köpekbalığı tehlikesi atlatmış: Ölebilirdim

Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
TT

Nicolas Cage, yeni filminde köpekbalığı tehlikesi atlatmış: Ölebilirdim

Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)

Nicolas Cage yeni filmi Sörfçü (The Surfer) için sörf yapmayı öğrenirken ölümle burun buruna geldiğini söyledi.

61 yaşındaki Oscar ödüllü aktör, yönetmen Lorcan Finnegan'ın yeni filminde oğluyla birlikte çocukluğunun geçtiği plajı tekrar ziyaret eden ancak yerel halk tarafından aşağılanan bir adamı canlandırıyor.

Entertainment Weekly'ye konuşan Cage, rol için sörf yapmayı öğrenmenin zor olduğunu kabul etti ve paparazilerin antrenmanını sadece düşerken fotoğraflamasından şaka yollu yakındı:

Sörf tahtasının üzerinde durduğum tek kareyi çekmediler!

Film, koşulların tehlikeli olabildiği Batı Avustralya'daki Yallingup'ta çekildi. Cage, "Hava koşulları ve ister inanın ister inanmayın, köpekbalığı ihbarları gibi şeyler vardı" dedi.

Daha önceki sörf denemelerini hatırlayan Cage şunları itiraf etti:

Sörf yaptım ama her denememde darmadağın oldum. Sunset Sahili'nde sörf yaptım. Öğrenmeye çalışırken öğretmenim bana kısa tahta verdi. Ben de 'Bak, ben uzun tahta istiyorum' dedim.

Suya çıktığında bu ona yardımcı olmamış. Cage, "Sadece dayak yedim, tam anlamıyla akıntıya kapıldım ve sörf tahtamı gördüklerini söylediler, ona 'mezar taşı' diyorlar, şu üçgen kısım tam öyle" dedi.

Takla atarken kayışa tırmanıyordum ve ölebilirdim.

Cage bu deneyimin kendisini sörften soğuttuğunu da sözlerine ekledi:

Küçük bir çocuğum var, artık bunu yapmak isteyip istemediğimi bilmiyorum.

The Independent'ta yazan film eleştirmeni Xan Brooks ise şunları söyledi:

Sörfçü, bahtsız, yıpranmış yalnız bir adamı bir grup yerel zorbayla karşı karşıya getiren vahşi, zorlu, sahilde geçen düşük bütçeli bir film. Yalnız adam büyük dalgalarda sörf yapmak ve sahilde yeni bir yuva kurmak istiyor ama otoparka hapsedilmiş durumda ve yavaş yavaş aklını yitiriyor. Tam da tatilinin cehenneme döndüğü sırada kabadayılar, 'Sörf yapmadan önce acı çekmelisin' diyor. Çok geçmeden su birikintilerinden içmeye ve çöp kutularından yemeye başlıyor. Bir fare tarafından ısırılıyor ve bir papağan tarafından üzerine pisleniyor. Adam hem bir şaka hem de bir tehlike, bir kurban ve bir kahraman. Nicolas Cage tarafından canlandırıldığını söylemem yersiz mi olur? Lorcan Finnegan'ın fazlasıyla yumruk sarhoşu yeni gerilim filmi Sörfçü'de rol alabilecek başka oyuncular da olabilirdi ve bunlar hikayeye daha iyi uyabilirdi. Sörfçü, Batı Avustralya'da geçiyor ve kahramanın kendisi de buralı biri. Bu da senaryonun Cage'in varlığını haklı çıkarmak için birkaç hantal dönüş yapması gerektiği anlamına geliyor. Yoldan geçen bir fotoğrafçı 'Amerikalı olduğunuzu sanıyordum' deyince, aktör aslında yıllarını Kaliforniya'da geçirdiğini ve şimdi uçurumdaki eski aile evine geri dönmek istediğini açıklıyor. Cage, Connery ve Schwarzenegger gibi, nadiren aksanla uğraşıyor ve her rolden dalgıç kıyafeti içindeki Incredible Hulk gibi fırlama eğiliminde. Hiçbir senaryo onu dizginleyemez, neyse o olmak zorunda. Sörfçü bunu kabullenip gerekli ayarlamaları yapıyor. Görünüşe göre kahramanın adı bile yok. O, sörf tahtası olan Nicolas Cage: Filmin en önemli özelliği bu.

Independent Türkçe