Sevilen absürt komedi, ikinci sezonun çekimleri bitmek üzereyken iptal edildi

Fotoğraf: Apple TV+
Fotoğraf: Apple TV+
TT

Sevilen absürt komedi, ikinci sezonun çekimleri bitmek üzereyken iptal edildi

Fotoğraf: Apple TV+
Fotoğraf: Apple TV+

Beğenilen bir Apple TV+ dizisinin ikinci sezonu, prodüksiyon neredeyse tamamlandığı halde iptal edildi.

The Independent, Noel Fielding'in başrolde olduğu The Completely Made-Up Adventures of Dick Turpin'in çekimlerine son verildiğini doğruladı.

Prodüksiyon, ikinci sezonun çekimleri yarılanmışken durdu. İptalle ilgili henüz resmi bir sebep açıklanmadı.

Apple, sezonun geri kalanıyla devam etmek yerine diziyi tamamen iptal etti, bu da şimdiye dek çekilen hiçbir şeyin yayımlanmayacağı anlamına geliyor.

Deadline ve The Sun, iptal kararının, Noel tatilinin ardından Fielding "işe dönmeyi başaramadıktan" sonra alındığını bildiriyor.

Mighty Boosh komedi ekibinin yıldızı ve The Great British Bake Off'un sunucusu Fielding, yorum yapmayı reddetti. The Independent, Apple'la iletişime geçti.

Claire Downes, Ian Jarvis ve Stuart Lane'in yarattığı The Completely Made-Up Adventures of Dick Turpin, Mart 2024'te yayına girdikten sonra platformda mütevazı bir hit olmuş ve yeni sezon kararı temmuzda alınmıştı.

18'inci yüzyılda yaşayan haydudun hayatının yeniden anlatıldığı absürt tarihi komedinin ikinci sezonunda Hugh Bonneville, Mark Heap, Ellie White ve Dolly Wells gibi oyuncular geri dönecekti.

Birinci sezondaki Greg Davies, Diane Morgan ve Jessica Hynes'ın kameolarının ardından yeni bölümlerde "Britanya komedi dünyasından birçok büyük yetenek" yer alacaktı.

csdvfg
Noel Fielding, Apple TV+ dizisi Dick Turpin'de (Apple TV+)

Vulture'a dizi hakkında konuşan Fielding, senaryo ekibinin ilham kaynakları arasında Blackadder, Prenses Gelin (The Princess Bride), Monty Python ve Kutsal Kase'yle (Monty Python and the Holy Grail) Salaklar Prensi Robin Hood'un (Robin Hood: Men in Tights) olduğunu açıklamıştı.

Fielding, 18. yüzyılda geçen ve Dick Turpin gibi absürt tonlu iptal edilen bir başka dizi Our Flag Means Death'in çıkışının, dizinin hazırlık aşamasında endişelere yol açtığını da söylemişti.

Fielding "Our Flag Means Death, biz 'Gerçekten böyle bir dizi yok' diye düşünürken ortaya çıktı ve kesinlikle çok sarsıldık" dedi ve ekledi:

Ama izledik (kendimizi zorladık) ve 'Bu yeterince farklı' diye düşündük. Bir şeyler yaparken at gözlüğü takmak zorundasınız.

The Completely Made-Up Adventures of Dick Turpin'in ilk sezonu halen Apple TV+'ta izlenebilir.

Independent Türkçe



İnsanların 3 milyon yıl önceki akrabasının etle beslenmediği tespit edildi

Australopithecus cinsinin 7 üyesinin dişleri, beslenme biçimlerini açığa çıkardı (Tina Lüdecke)
Australopithecus cinsinin 7 üyesinin dişleri, beslenme biçimlerini açığa çıkardı (Tina Lüdecke)
TT

İnsanların 3 milyon yıl önceki akrabasının etle beslenmediği tespit edildi

Australopithecus cinsinin 7 üyesinin dişleri, beslenme biçimlerini açığa çıkardı (Tina Lüdecke)
Australopithecus cinsinin 7 üyesinin dişleri, beslenme biçimlerini açığa çıkardı (Tina Lüdecke)

İnsanların 3 milyon yıl önce yaşayan akrabalarının büyük ölçüde vejeteryan olduğu ve neredeyse hiç et tüketmediği bulundu.

Pek çok bilim insanı et yemenin insanlığın gelişimi açısından bir dönüm noktası olduğunu düşünüyor. Büyük beyinlerin ortaya çıkmasını buna bağlayan uzmanlar, hayvanların ilk ne zaman yenmeye başlandığını saptamaya çalışıyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu tarihin 3,4 milyon önceye kadar uzandığı öne sürülmüştü. Etiyopya'da keşfedilen taş aletler ve hayvan kemiklerindeki kesme izlerinin, Australopithecus afarensis türünün et yediği anlamına geldiği düşünülüyordu. 

İnsanları da içeren hominin grubunda yer alan Australopithecus cinsi, hem insan hem maymuna benzer özellikler gösteriyordu. Australopithecus afarensis'in en meşhur üyesiyse, yaklaşık 3,2 milyon yıl önce yaşayan Lucy. 

Max Planck Enstitüsü'nden bilim insanları, bulgularını hakemli dergi Science'ta dün (16 Ocak) yayımladıkları çalışmada et yemenin geçmişine dair bilinenlere meydan okudu.

Araştırmacılar Güney Afrika'nın Johannesburg kentindeki bir mağarada keşfedilen, Australopithecus cinsindeki 7 kişinin diş kalıntılarını analiz etti. Bu homininlerin, Lucy'nin yakın akrabalarından Australopithecus africanus türüne ait olduğu tahmin ediliyor. 

Bilim insanları bu kişilerin et yiyip yemediğini anlamak için geliştirdikleri yeni bir yöntemi kullandı. Bu sayede diş minesinde korunan çok küçük miktarlardaki organik materyaldeki azotu tespit etmeyi başardılar.

Azot elementinin iki farklı formunun veya izotopunun oranının, aynı ekosistemdeki sırtlan ve leopar gibi etçil hayvanlardan ziyade, antilop gibi otçul hayvanların fosilleriyle büyük benzerlik gösterdiğini ortaya koydular. 

Bulgular, sözkonusu 7 kişinin büyük ölçüde bitkisel bir beslenme biçimi izlediğine işaret ediyor.

Makalenin yazarlarından Tina Lüdecke "Bazı örneklerin taş aletler ve kesme izi taşıyan kemiklerle birlikte bulunmasına rağmen verilerimiz, etin Australopithecus için çok önemli bir besin olduğu varsayımına meydan okuyor" diyor:

Modern insanlar dışındaki şempanze ve babun gibi primatlara benzer şekilde, ara sıra et tüketimi mümkün olsa da verilerimiz öncelikle bitkilerden oluşan bir diyete işaret ediyor.

Araştırmacılar bu kişilerin baklagil veya termitlerle beslenmiş olabileceğini düşünüyor ancak yeni çalışmada yapılan testler bu soruya net bir cevap sunmuyor.

Makalenin bir diğer yazarı Alfredo Martínez-García, bulguların et tüketiminin büyük beyinlerin gelişmesini sağladığı teorisini de güçlendirdiğini söylüyor. Bu düşüncesini Australopithecus'un sonraki homininlerden daha küçük bir beyni olmasına bağlayan Martínez-García şöyle açıklıyor:

Australopithecus'un çok fazla et tükettiğini bulsaydık, daha sonraki hominin türlerinde kafatası hacminin genişlemesinin, et tüketmeye başlamaktan kaynaklanmadığı sonucuna varırdık. 

Bilim insanları yeni yöntemi kullanarak diğer soyu tükenmiş hominin veya insan türlerinin ne kadar et tükettiğini öğrenmeyi umuyor. 

Lüdecke "Kritik sorular hâlâ cevaplanmadı: Et yemeye ilk kim başladı, ne zaman başladı ve ne zaman morfolojik adaptasyonları yönlendirecek kadar önemli bir kaynak haline geldi?" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Reuters, NPR, Science, Max Planck Enstitüsü