Jennifer Lopez gerçekten Hollywood yıldızıyla birlikte mi?

Lopez, geçen yıl boşandığı Ben Affleck'le 2001'de eleştirmenlerin yerden yere vurduğu Gigli'nin setinde tanışmıştı (AFP)
Lopez, geçen yıl boşandığı Ben Affleck'le 2001'de eleştirmenlerin yerden yere vurduğu Gigli'nin setinde tanışmıştı (AFP)
TT

Jennifer Lopez gerçekten Hollywood yıldızıyla birlikte mi?

Lopez, geçen yıl boşandığı Ben Affleck'le 2001'de eleştirmenlerin yerden yere vurduğu Gigli'nin setinde tanışmıştı (AFP)
Lopez, geçen yıl boşandığı Ben Affleck'le 2001'de eleştirmenlerin yerden yere vurduğu Gigli'nin setinde tanışmıştı (AFP)

ABD'deki ünlü kayak merkezi Aspen'de yeni yıla giren Jennifer Lopez'in 69 yaşındaki aktör Kevin Costner'la aynı karede görüntülenmesi, dünya magazin basınının manşetlerinde. 

Geçen yıl Ben Affleck'ten boşanan 55 yaşındaki şarkıcının gönlünü yine bir Hollywood yıldızına kaptırdığı konuşuluyor. 

Closer adlı magazin dergisi, ikilinin bir içkiyi paylaşırken samimi bir şekilde görüldüğünü bildiriyor. 

Birleşik Krallık merkezli dergi, kaynaklarından birinin "Şu an hâlâ çok başlangıç aşamasındalar. Aspen'de takıldıktan sonra Costner, Lopez'e en sevdiği çiçeklerden oluşan devasa bir buket gönderdi. Yanında da el yazısıyla kaleme alınmış bir not ve büyük bir şampanya vardı" dediğini aktarıyor. 

Lopez'in Costner'ın da sinema ve müzikte tutkulu olmasından etkilendiği öne sürülüyor. 

Ünlü aktörün "Yaş sadece bir rakam" diyerek Lopez'in gençliğini korumasını övdüğü iddia ediliyor. 

Bir kaynağın da "J.Lo herhangi bir konuyu aceleye getirmeye hazır değil ama bu ihtimal onu heyecanlandırıyor gibi" dediği bildirildi.  

Lopez ve Ben Affleck geçen yıl boşanarak gündem olmuştu.

İlk olarak 2001'de çıkmaya başlayan ikili, o yılların en gözde Hollywood çiftlerinden biriydi. Aynı sene nişanlanan çift, 2004'te ayrılık kararı almıştı. Neredeyse 20 yıl sonra yeniden bir araya gelen çift, 2022'de evlendi.

Lopez, 1997-1998'de Ojani Noa'yla evliydi. Ünlü şarkıcı, 2001'de Amerikalı aktör ve dansçı Cris Judd'la dünyaevine girdi ancak bu evlilik iki yıl sürdü.

Şarkıcı Marc Anthony'yle 2004'te evlenen Lopez, 10 yıl süren ve iki çocuk sahibi olduğu üçüncü evliliğiniyse 2014'te noktalamıştı.

2004'te evlenen Costner ve Christine Baumgartner da geçen yıl boşanmıştı.İkilinin üç çocuğu var. 

Bodyguard'ın yıldızı, yine üç çocuğunun olduğu Cindy Silva'yla ise 16 yıl evli kaldıktan sonra 1994'te ayrılmıştı.

Costner'ın Bridget Rooney'den de 1996 doğumlu bir oğlu var.

Independent Türkçe, SheKnows, The List



İnsanların 3 milyon yıl önceki akrabasının etle beslenmediği tespit edildi

Australopithecus cinsinin 7 üyesinin dişleri, beslenme biçimlerini açığa çıkardı (Tina Lüdecke)
Australopithecus cinsinin 7 üyesinin dişleri, beslenme biçimlerini açığa çıkardı (Tina Lüdecke)
TT

İnsanların 3 milyon yıl önceki akrabasının etle beslenmediği tespit edildi

Australopithecus cinsinin 7 üyesinin dişleri, beslenme biçimlerini açığa çıkardı (Tina Lüdecke)
Australopithecus cinsinin 7 üyesinin dişleri, beslenme biçimlerini açığa çıkardı (Tina Lüdecke)

İnsanların 3 milyon yıl önce yaşayan akrabalarının büyük ölçüde vejeteryan olduğu ve neredeyse hiç et tüketmediği bulundu.

Pek çok bilim insanı et yemenin insanlığın gelişimi açısından bir dönüm noktası olduğunu düşünüyor. Büyük beyinlerin ortaya çıkmasını buna bağlayan uzmanlar, hayvanların ilk ne zaman yenmeye başlandığını saptamaya çalışıyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu tarihin 3,4 milyon önceye kadar uzandığı öne sürülmüştü. Etiyopya'da keşfedilen taş aletler ve hayvan kemiklerindeki kesme izlerinin, Australopithecus afarensis türünün et yediği anlamına geldiği düşünülüyordu. 

İnsanları da içeren hominin grubunda yer alan Australopithecus cinsi, hem insan hem maymuna benzer özellikler gösteriyordu. Australopithecus afarensis'in en meşhur üyesiyse, yaklaşık 3,2 milyon yıl önce yaşayan Lucy. 

Max Planck Enstitüsü'nden bilim insanları, bulgularını hakemli dergi Science'ta dün (16 Ocak) yayımladıkları çalışmada et yemenin geçmişine dair bilinenlere meydan okudu.

Araştırmacılar Güney Afrika'nın Johannesburg kentindeki bir mağarada keşfedilen, Australopithecus cinsindeki 7 kişinin diş kalıntılarını analiz etti. Bu homininlerin, Lucy'nin yakın akrabalarından Australopithecus africanus türüne ait olduğu tahmin ediliyor. 

Bilim insanları bu kişilerin et yiyip yemediğini anlamak için geliştirdikleri yeni bir yöntemi kullandı. Bu sayede diş minesinde korunan çok küçük miktarlardaki organik materyaldeki azotu tespit etmeyi başardılar.

Azot elementinin iki farklı formunun veya izotopunun oranının, aynı ekosistemdeki sırtlan ve leopar gibi etçil hayvanlardan ziyade, antilop gibi otçul hayvanların fosilleriyle büyük benzerlik gösterdiğini ortaya koydular. 

Bulgular, sözkonusu 7 kişinin büyük ölçüde bitkisel bir beslenme biçimi izlediğine işaret ediyor.

Makalenin yazarlarından Tina Lüdecke "Bazı örneklerin taş aletler ve kesme izi taşıyan kemiklerle birlikte bulunmasına rağmen verilerimiz, etin Australopithecus için çok önemli bir besin olduğu varsayımına meydan okuyor" diyor:

Modern insanlar dışındaki şempanze ve babun gibi primatlara benzer şekilde, ara sıra et tüketimi mümkün olsa da verilerimiz öncelikle bitkilerden oluşan bir diyete işaret ediyor.

Araştırmacılar bu kişilerin baklagil veya termitlerle beslenmiş olabileceğini düşünüyor ancak yeni çalışmada yapılan testler bu soruya net bir cevap sunmuyor.

Makalenin bir diğer yazarı Alfredo Martínez-García, bulguların et tüketiminin büyük beyinlerin gelişmesini sağladığı teorisini de güçlendirdiğini söylüyor. Bu düşüncesini Australopithecus'un sonraki homininlerden daha küçük bir beyni olmasına bağlayan Martínez-García şöyle açıklıyor:

Australopithecus'un çok fazla et tükettiğini bulsaydık, daha sonraki hominin türlerinde kafatası hacminin genişlemesinin, et tüketmeye başlamaktan kaynaklanmadığı sonucuna varırdık. 

Bilim insanları yeni yöntemi kullanarak diğer soyu tükenmiş hominin veya insan türlerinin ne kadar et tükettiğini öğrenmeyi umuyor. 

Lüdecke "Kritik sorular hâlâ cevaplanmadı: Et yemeye ilk kim başladı, ne zaman başladı ve ne zaman morfolojik adaptasyonları yönlendirecek kadar önemli bir kaynak haline geldi?" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Reuters, NPR, Science, Max Planck Enstitüsü