1 milyon yıl önce yaşayan insanların zorlu koşullara adaptasyon becerisi ortaya kondu

Masai toprak sahipleri ve proje üyeleri Tanzanya'nın Olduvai Geçidi'ndeki Engaji Nanyori kazı alanında işbirliği yapıyor. Alanda araştırma yapan bir grup uluslararası araştırmacı, ilk insanların çöl benzeri koşullara düşünülenden daha erken uyum sağladığını tespit etti (Julio Mercader)
Masai toprak sahipleri ve proje üyeleri Tanzanya'nın Olduvai Geçidi'ndeki Engaji Nanyori kazı alanında işbirliği yapıyor. Alanda araştırma yapan bir grup uluslararası araştırmacı, ilk insanların çöl benzeri koşullara düşünülenden daha erken uyum sağladığını tespit etti (Julio Mercader)
TT

1 milyon yıl önce yaşayan insanların zorlu koşullara adaptasyon becerisi ortaya kondu

Masai toprak sahipleri ve proje üyeleri Tanzanya'nın Olduvai Geçidi'ndeki Engaji Nanyori kazı alanında işbirliği yapıyor. Alanda araştırma yapan bir grup uluslararası araştırmacı, ilk insanların çöl benzeri koşullara düşünülenden daha erken uyum sağladığını tespit etti (Julio Mercader)
Masai toprak sahipleri ve proje üyeleri Tanzanya'nın Olduvai Geçidi'ndeki Engaji Nanyori kazı alanında işbirliği yapıyor. Alanda araştırma yapan bir grup uluslararası araştırmacı, ilk insanların çöl benzeri koşullara düşünülenden daha erken uyum sağladığını tespit etti (Julio Mercader)

Araştırmacılar, insanlık tarihi hakkında uzun zamandır süregelen bir sorunun yanıtlandığını perşembe günü duyurdu.

1 milyon yıldan daha uzun süre önce, türümüz Homo sapiens ortaya çıkmadan çok önce, ilk insanlar çöl benzeri koşullara uyum sağlamıştı.

Calgary Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Jed Kaplan'a göre bulgular, Homo erectus diye bilinen ve "fark ettiğimizden daha iyi adaptasyon sergileyen" eski atalarımız hakkındaki "anlayışımızı değiştiriyor". Homo erectus, insan benzeri vücut ölçülerine sahip ilk akrabalarımızdı.

Kaplan, Nature Communications Earth and Environment adlı hakemli dergide perşembe günü yayımlanan bulguların ortak yazarı.

Önceki araştırmalar sadece Homo sapiens'in bu tür ortamlara uyum sağlayabildiği sonucuna varmıştı ve erken homininlerin (modern insanlar ve tüm yakın atalarımızı içeren grup) ekstrem ortamlarda hayatta kalma adaptasyonunu ne zaman kazandığı etrafında önemli tartışmalar dönüyordu.

Uluslararası araştırmacılardan oluşan ekip, bu hominin grubunun bu tür aşırı hava koşullarında nasıl gelişebildiğini ortaya çıkarmak adına Tanzanya'daki UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Olduvai Geçidi'nde çalışmalar yürüttü.

Calgary Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Julio Mercader, "Arkeolojik çalışmalar sonucu, Homo erectus'un binlerce yıl boyunca arazideki aynı yere geri dönüp durduğunu görüyoruz" diyor: 

Bu tek seferlik bir kamp alanı değil.

Mercader "Arkeolojik kalıntılar ve fosil birikimindeki kalınlık, bize bir türün amaçladığı şeyi yapmak adına, arazide çok spesifik bir noktayı hedefleyerek buraya geldiğini söylüyor" diye devam ediyor.

Arkeolojik çalışmalardan elde edilen veriler, Homo erectus'un tatlı su kaynaklarının bulunduğu yerlerde yaşamak için tekrar tekrar geri döndüğünü ve özel taş aletler geliştirdiğini ortaya koydu.

Kaplan, "Bu öncü atalarımız sadece yağmur ormanlarından çöle kadar her türlü ortamda hayatta kalmayı başarmadı, aynı zamanda tekneler inşa ederek okyanus boğazlarını geçip farklı adalara da ulaştı" diyor.
 

DSVRGTH
Tanzanya, Kanada, Kenya, İspanya ve Almanya'dan ortak yazarlar Tanzanya'daki Oldupai Geçidi'nde bir araya geldi. Araştırmacılar burada toplanan verileri kullanarak Doğu Afrika bölgesinin bir milyon yıl önceki halinin simülasyonunu çıkardı (Julio Mercader)

Araştırmalarını kullanarak Doğu Afrika bölgesinin o zamanki halinin simülasyonunu oluşturan Kaplan, eski arazileri yeniden inşa etti. Gerçekten sıcak ve kurak dönemlere işaret eden iklim koşullarında hominin faaliyetlerine dair kanıtlar buldular.

Çalışmada, bu adaptasyon yeteneğinin Homo erectus'un Afrika ve Avrasya'nın kurak bölgelerine yayılmasını kolaylaştırmış olabileceği belirtiliyor.

200 bin ila 300 bin yıl önce ortaya çıkan modern insanlar gerçekten adaptasyon becerisine sahipti ve Arktik tundradan Sahra Çölü'ne kadar yayıldı.

Homo erectus hakkında, bir dilleri olup olmadığı gibi hâlâ bilinmeyen başka şeyler var. Ancak Kaplan, bu bulguların kim olduğumuzu daha iyi anlamamıza katkı sağladığını söylüyor.

Kaplan, "Bu, gezegenimizin ve insanların buradaki rolünün daha iyi anlaşılmasına katkı sunuyor" diyor.

Independent Türkçe



Yıldız aktris, gişe canavarı korku serisinin en büyük sorununu açıkladı

Alison Brie'nin canlandırdığı Rebecca Walters karakteri, Çığlık 4'te ölmüştü (Dimension Films)
Alison Brie'nin canlandırdığı Rebecca Walters karakteri, Çığlık 4'te ölmüştü (Dimension Films)
TT

Yıldız aktris, gişe canavarı korku serisinin en büyük sorununu açıkladı

Alison Brie'nin canlandırdığı Rebecca Walters karakteri, Çığlık 4'te ölmüştü (Dimension Films)
Alison Brie'nin canlandırdığı Rebecca Walters karakteri, Çığlık 4'te ölmüştü (Dimension Films)

Çığlık (Scream) serisinin 2011'de vizyona giren dördüncü filminde oynayan Alison Brie, yedinci filme dair yorumlarıyla gündem oldu. 

Son projesinde başrolleri gerçek hayattaki eşi Dave Franco'yla paylaşan aktris, 1 Ağustos'ta vizyona giren Birlikte'yi (Together) tanıtmak üzere bir programa katıldı.

Shut Up Evan adlı podcast'e eşiyle katılan 42 yaşındaki Brie, 27 Şubat 2026'da yedinci filmiyle sinemalara gelmesi planlanan Çığlık serisi hakkında da konuştu. 

İkonik korku serisinin son filmleri hakkında şu yorumu yaptı:

Çığlık serisinin mevcut döneminde çok fazla kişi hayatta. Temel dörtlüden de ölenlerin olması gerekiyor. Çığlık 7'de temel dört karakterden ikisi kalmalıydı.

Brie, David Arquette'in hayat verdiği Dewey Riley karakterinin öldürülmesiniyse "büyük bir hata" diye niteledi. 

Neve Campbell'ın canlandırdığı Sidney Prescott ve Courteney Cox'ın oynadığı Gale Weathers karakterleriyle birlikte Dewey Riley'in de seride devam etmesi gerektiğini savundu. 

Bu üç karakter ilk 4 filmin tamamında yer aldı. Diğer filmlerde de bir şekilde göründüler.

İlk 4 filmin yönetmeni Wes Craven'ın 2015'te ölmesiyle birlikte seride yeni bir dönem başladı.

Çığlık 6'da yer almayan Neve Campbell, 7. filmle birlikte geri dönerken, yönetmen koltuğunda bu kez serinin yaratıcısı Kevin Williamson oturuyor. Senaryoyuysa Guy Busick kaleme alıyor.

Matthew Lillard'ın Stu Macher, David Arquette'in Dewey Riley ve Scott Foley'in Roman Bridger karakterleri önceki filmlerde ölse de Çığlık 7'de görünecek. 

Kadroda ayrıca, Gale Weathers rolüyle Courteney Cox ve Chad Meeks-Martin'i canlandıran Mason Gooding de var. Sidney'nin kızı rolünde seriye yeni katılan Isabel May'in yanı sıra Celeste O'Connor, Asa Germann, Mckenna Grace, Sam Rechner ve Anna Camp de projede yer alacak.

Michael Shanks'in çektiği Birlikte'nin konusuysa şöyle:

10 yıla yaklaşan ilişkilerinde yeni bir sayfa açmak amacıyla kırsal bir bölgeye taşınan Tim ve Millie'nin başlarına gelen gizemli bir olay, onları alışılagelmedik ve korkutucu bir süreçle karşı karşıya getiriyor.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Parade