Joy Awards ödül sahiplerini Riyad'da ağırladı

Bedr bin Abdulmuhsin Elmas Ödülü ile onurlandırıldı… McConaughey Yılın Kişisi seçildi

Amerikalı Matthew McConaughey Joy Awards’ta Yılın Kişisi ödülünü aldı. (Riyad Sezonu)
Amerikalı Matthew McConaughey Joy Awards’ta Yılın Kişisi ödülünü aldı. (Riyad Sezonu)
TT

Joy Awards ödül sahiplerini Riyad'da ağırladı

Amerikalı Matthew McConaughey Joy Awards’ta Yılın Kişisi ödülünü aldı. (Riyad Sezonu)
Amerikalı Matthew McConaughey Joy Awards’ta Yılın Kişisi ödülünü aldı. (Riyad Sezonu)

Sanat, müzik, spor ve eğlence dünyasının önde gelen isimlerinin katılımıyla bu yıl beşincisi düzenlenen Joy Awards ödül töreni dün akşam Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleşti.

Oylama aşamasındaki benzeri görülmemiş halk katılımının ardından, Arap ve uluslararası yıldızlar Riyad Sezonu etkinlikleri kapsamında anb Arena'nın ev sahipliği yaptığı mekâna akın ederek, uluslararası standartlara göre en büyük ve en önemli Arap sanat ödülleri töreninde olağanüstü bir geceye katıldılar.

Aralarında ünlü aktör ve yapımcı Anthony Hopkins, Amerikalı film yapımcısı Mike Flanagan, Türk aktör Barış Arduç ve Fransız futbol efsanesi Thierry Henry'nin de bulunduğu çok sayıda uluslararası sanatçı ve yıldız, etkinliğin ilk saatlerinden itibaren geceye katıldı.

zxscdf
Sanatçılar Riyad'daki Joy Awards tören alanına akın etti. (Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi)

Yıldızların gelişine lobide canlı müzik ve sanatsal performanslar eşlik ederken, karşılama avlusu onları karşılayan hayranlarıyla doldu. Konuklar, sanatı ve sanatçıları kutlayan bu olağanüstü etkinliğe katılmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Arap ve uluslararası sanatçılar gelişlerinin ardından Riyad'ın sanat için önemli bir destinasyon haline geldiğini, çok sayıda yıldızın performans ve üretimlerinde öncü ve seçkin olanları onurlandırmak ve Suudi Arabistan'da gelecek vaat eden yetenekleri teşvik etmek için bir araya geldiğini vurguladı.

sdfergt
Şarkıcı Christina Aguilera Joy Awards'taki performansı sırasında (Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi)

Sanat dünyasında büyük iz bırakan merhum şair Prens Bedr bin Abdulmuhsin'in ‘Elmas Ödülü’ ile onurlandırıldığı ve oğlu Prens Halid'in ödülünü aldığı törende, ünlü İtalyan opera sanatçısı Andrea Bocelli merhuma ithafen bir klasik müzik parçası seslendirdi ve Arap sanatçı Muhammed Abdu ile bir düet yaptı.

Suudi sinemasının öncü yönetmeni Abdullah el-Muheysen, sanatçı Abdullah er-Ruveyşed, opera sanatçısı Andrea Bocelli, aktör Morgan Freeman, müzisyen Hans Zimmer, Koreli yönetmen JK Yoon, sanatçı Yaser el-Uzme ve yönetmen Muhammed Abdulaziz'e ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’, Amerikalı aktör Matthew McConaughey'e ‘Yılın Kişisi Ödülü’, yönetmen Guy Ritchie'ye, Hintli aktör Hrithik Roshan'a ve Lübnanlı tasarımcı Zuheyr Murad'a ‘Onur Ödülü’ verildi.

xcvfgrt
Aktör Yaser el-Uzme Yaşam Boyu Başarı Ödülü ile onurlandırıldıktan sonra bir konuşma yaptı. (Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi)

Aktris Meryem es-Salih ve aktörler İbrahim es-Salal, Saad Hadar, Abdurrahman el-Hatib, Abdurrahman el-Akl, Ali İbrahim, Ganem es-Suleyti ve Muhammed et-Tuyan da ‘Onursal Eğlence Yapımcıları Ödülü’ ile onurlandırıldı. Ödül kendilerine Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari tarafından takdim edildi.

Diziler kategorisinde Samer İsmail El-Amil'deki rolüyle ‘En Sevilen Erkek Oyuncu’, Huda Hüseyin Zevce Vahide La Tekfi ile ‘En Sevilen Kadın Oyuncu’ ve Anud Abdulhakim Beytu’l Ankebut ile ‘En Sevilen Yeni Yüz’ ödülünü kazandı.

Yönetmenlik kategorisinde Reşa Şerbetçi, Vulad Bedia ile ‘En Sevilen Dizi Yönetmeni’ ödülünü kazanırken, Tarık el-Uryan da Velad Rızk 3: el-Gadiyye ile ‘En Sevilen Film Yönetmeni’ ödülünü aldı.

dfergty
Riyad'da Joy Awards kazananlarını onurlandırmak için olağanüstü bir tören düzenlendi. (Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi)

Sinema kategorisinde X Merrati filmindeki rolüyle Hişam Macid ‘En Sevilen Erkek Oyuncu’, Fasıl min el-Lahzat el-Lezize filmiyle Hana ez-Zahid ‘En Sevilen Kadın Oyuncu’ ve Velad Rızk 3: el-Gadiyye ‘En Sevilen Film’ ödüllerini kazandı.

Spor kategorisinde Suudi Arabistan'ın Al Hilal takımının kaptanı Salim ed-Dusari ‘En Sevilen Erkek Sporcu’ ödülünü kazanırken, Suudi dövüş sanatçısı Hattan es-Seyf de ‘En Sevilen Kadın Sporcu’ ödülünün sahibi oldu.

zascdfrgt
Riyad, dünyanın en iyi yıldızlarını bir araya getiren önemli bir sanat ve spor destinasyonu (Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi)

Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi Başkanı Turki Âl eş-Şeyh, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Kral Selman bin Abdulaziz ve bu vizyonun fikir babası ve ilham verici liderimiz Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın desteğiyle bugün Joy Awards 2025'in büyük başarısına tanıklık ediyoruz” dedi.

Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi tarafından verilen Joy Awards ödülleri, sanatsal, sportif ve etkili başarılardaki mükemmelliği takdir eden en prestijli Arap ödüllerinden biridir. Tören, dünyanın dört bir yanından takipçilerinin favorisi olan bir ünlü tarafından sunulur.

Bu yıl beşincisi düzenlenen eğlence sektörü ödülleri, Sinema, Dizi, Müzik, Spor, Influencer ve Yönetmenlik gibi kategorilerde yılın en seçkin eser ve kişiliklerine odaklanan güçlü bir rekabete sahne oldu.

Riyad'da Joy Awards gecesi: Tarkan konser verdi, Barış Arduç ve Tuba Büyüküstün ödül sundu

Ödül törenine Türkiye'den birçok ünlü oyuncu katıldı. Tarkan gecede sahne aldı. Kadın ve erkek oyuncu ödüllerini Barıç Arduç ve Tuba Büyüküstün sundu.

Törene ayrıca, Burak Özçivit-Fahriye Evcen, Hande Erçel, Özge Özpirinçci ve Afra Saraçoğlu da katıldı.

Törende en iyi erkek oyuncu ödülünü Tuba Büyüküstün açıkladı.

Oyuncu, Arapça “Riyad’da ne güzel bir akşam” diyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi:

Joy Awards töreninde burada olmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum! Çok sayıda oyuncuyla çalıştım, gerçekten çok iyi oyuncularla… Ben çok şanslıydım… Ve sayısız performans izledikten sonra size şunu söyleyebilirim; Harika bir oyuncu, sizi koltuğunuzun ucunda tutma yeteneğine sahiptir, sizi büyüler… Ve bazen de tamamen kelimesiz bırakır. O, ham bir karakteri alır ve onu canlı, benzersiz bir performansa dönüştürür.

Joy Awards; her yıl sinema, dizi, müzik ve spor dallarındaki ödülleri sahipleri ile buluşturuyor.

 



ABD, Sudan'daki savaşı sona erdirmek için üç aşamalı bir plan önerdi

Kenya'nın başkenti Nairobi'den Sudan'daki savaşın sona ermesi çağrısında bulunan barış aktivistleri, 1 Aralık 2025 (Reuters)
Kenya'nın başkenti Nairobi'den Sudan'daki savaşın sona ermesi çağrısında bulunan barış aktivistleri, 1 Aralık 2025 (Reuters)
TT

ABD, Sudan'daki savaşı sona erdirmek için üç aşamalı bir plan önerdi

Kenya'nın başkenti Nairobi'den Sudan'daki savaşın sona ermesi çağrısında bulunan barış aktivistleri, 1 Aralık 2025 (Reuters)
Kenya'nın başkenti Nairobi'den Sudan'daki savaşın sona ermesi çağrısında bulunan barış aktivistleri, 1 Aralık 2025 (Reuters)

Basın kaynakları, Sudan krizine yönelik Amerikan çözüm önerisinin askeri, insani ve siyasi olmak üzere üç aşamayı içerdiğini açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Boulos, Sudan’daki çatışmaların durdurulmasına ilişkin üç aşamalı bir yol haritası sundu. Al Arabiya - Al Hadath kanalına konuşan özel kaynaklar, dün aktarılan bu önerinin kapsamlı bir ateşkes süreci, insani erişimin açılması ve siyasi geçiş planını içerdiğini bildirdi.

Askeri başlık, ülkede ateşkesin sağlanmasını, insani yardımın tüm bölgelere ulaşabilmesi için gerekli koridorların açılmasını ve temel hizmetlerin yeniden işlemesini hedefliyor. Ayrıca ateşkesi izlemek üzere uluslararası bir komite kurulması, sahadaki denetim mekanizmalarının uygulanması ve sivillerin korunması da önerinin bir parçası. Bu düzenlemelerin, ateşkes sonrası dönemde olası ihlallerin hızla ele alınmasına katkı sağlayacağı belirtiliyor.

Eski rejim ve Müslüman Kardeşler’e yer yok

Siyasi yol haritası ise sürecin sivil güçler tarafından yürütülmesini, eski rejim unsurları ile İslamcı grupların sürecin dışında bırakılmasını öngörüyor. Bu aşama, tarafların ateşkese onay vermesiyle başlayacak ve insani yardımların güvence altına alınmasını da içerecek tam kapsamlı bir barış sürecine kapı aralayacak.

Önerinin bir diğer önemli maddesi ise kapsamlı askeri reform programı. Buna göre, Sudan ordusu ve güvenlik kurumlarında Müslüman Kardeşler’e bağlı unsurların tasfiyesi, silahlı grupların entegrasyonu veya dağıtılması ve tüm bu yapıların yeniden düzenlenmesi öngörülüyor. Sürecin sonunda birleşik, profesyonel ve sivil otoriteye bağlı bir güvenlik yapısının ortaya çıkması hedefleniyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Amerikan planında, bu reformun yalnızca ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından belirlenemeyeceği, tüm Sudanlıları ilgilendiren ulusal bir süreç olması gerektiği vurgulanıyor.

Boulos, geçtiğimiz eylül ayında Sudan hükümeti ve HDK heyetlerine, ülkede süren savaşı sona erdirmeyi amaçlayan bütüncül bir süreç kapsamında ateşkes içeren bir yol haritası sunmuştu. Ancak Boulos 25 Kasım’da yaptığı açıklamada, Sudan’daki çatışmanın iki tarafının da ateşkes önerisine onay vermediğini belirterek, tarafları ‘ön koşulsuz’ şekilde Washington’ın planını kabul etmeye çağırdı. Bu adımın, şiddetin durdurulmasına ve siyasi sürecin yeniden başlaması için uygun koşulların oluşturulmasına katkı sağlayacağı ifade edildi.

Sudan’daki savaşa insani ara verilmesinin hayat kurtarmak açısından zorunlu olduğunu vurgulayan Boulos, bu adımın sürdürülebilir bir diyalog ve ülkede sivil yönetime geçiş yolunda kritik bir aşama olduğunu söyledi.


Artan nefret, İsveç'teki kadınları siyasetten uzaklaştırıyor

Ülkenin ilk ve tek kadın başbakanı Magdalena Andersson, Kasım 2021-Ekim 2022'de bu görevi sürdürdü (AFP)
Ülkenin ilk ve tek kadın başbakanı Magdalena Andersson, Kasım 2021-Ekim 2022'de bu görevi sürdürdü (AFP)
TT

Artan nefret, İsveç'teki kadınları siyasetten uzaklaştırıyor

Ülkenin ilk ve tek kadın başbakanı Magdalena Andersson, Kasım 2021-Ekim 2022'de bu görevi sürdürdü (AFP)
Ülkenin ilk ve tek kadın başbakanı Magdalena Andersson, Kasım 2021-Ekim 2022'de bu görevi sürdürdü (AFP)

İsveç Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ajansı, kadın siyasetçilere yönelik nefret, tehdit ve tacizin arttığını ve bu durumun kadınları korkutarak siyasetten uzaklaştırdığını bildirdi. 

İskandinav devletine bağlı kurum, bu durumun "demokrasiye yönelik büyük bir tehdit" oluşturduğu uyarısında bulundu.

52 yaşındaki Anna-Karin Hatt'ın ekimde Merkez Parti liderliğinden çekilmesi sonrasında kadınların İsveç siyasetindeki rolüne dair tartışma başladı. 

Bu görevi yalnızca 5 ay sürdürebilen Hatt, aldığı tehditleri istifasına gerekçe gösterirken şu ifadeleri kullanmıştı:

Sürekli tetikte olmak zorunda kaldığını ve tamamen güvende olmadığını hissetmek… Evde bile böyle… Bu durum, beni düşündüğümden çok daha fazla etkiledi.

Guardian, üç yıl önce bir erkeğin, aynı görevi üstlenen Annie Lööf'ü hedef alan bir suikast planı düzenlemekten hüküm giydiğini hatırlattı. 

Birleşik Krallık gazetesi için Hatt'ın kararını yorumlayan Lööf, "Anlattığını anlıyorum, ne hissettiğini biliyorum" dedi.

fgthy
10 milyonu aşkın nüfusuyla İsveç, dünyada en yüksek eşitlik standartlarına sahip ülkeler arasında gösteriliyor (Reuters)

Ülkedeki araştırmacılar, siyasi sahnenin son yıllarda daha kutuplaşmış ve bölünmüş bir hale geldiğine dikkat çekiyor. Bu durumun toplumsal tartışmayı ve kanun yapımını zorlaştırdığı bildiriliyor. 

İsveç Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ajansı yöneticilerinden Line Säll, bu siyasi ortamın "pek çok grubu korkuttuğunu" ve kadınların politikaya atılmadan önce "iki kere düşündüğünü" aktardı.

İfade özgürlüğü ve cinsiyet eşitliği konusunda dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında sayılan İsveç'te istatistikler bu iddiaları yalanlıyor. 

İsveç Ulusal Suç Önleme Konseyi'nin bu yıl siyasetçilerin güvenliğine dair yaptığı anket, seçilmiş kadınların yüzde 26,3'ünün üstlendikleri pozisyonlar yüzünden tehdit ve tacizlere maruz kaldıklarını ortaya koydu. Erkeklerdeyse bu oran yüzde 23,6 olarak ölçüldü.

Savunmasız hissetmede fark daha da büyüdü. Kadınların yüzde 32,7'si, erkeklerinse yüzde 24'ü bu tarz hisler yaşadığını bildirdi. 

Cinsiyetten bağımsız olarak yabancı kökenlilerde bu oran yüzde 31,5 çıkarken, aileleri de İsveç geçmişine sahip olanlarda yüzde 24,1. 

Katılımcılar, başta sosyal medya olmak üzere çeşitli platformlardaki görünürlüklerini azaltmak zorunda kaldıklarını söyledi. 

Guardian, konuyla ilgili haberinde İsveç'teki bilgi edinme özgürlüğü yasalarının pek çok yurttaşın adres gibi özel bilgilerinin internette açık bir şekilde gösterilmesine neden olduğunu bildirdi. 

Bu durumun siyasetçilerin savunmasız hissetmesinde etkili olduğuna işaret edildi. 

Independent Türkçe, Guardian, AP


Yıldız isimden kendisini meşhur eden Scorsese'ye eleştiri: Film değil dizi olmalıydı

Amerikalı yıldız Jodie Foster, Kuzuların Sessizliği'ndeki (The Silence of the Lambs) çaylak FBI Ajanı Clarice Starling rolündeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı (Orion Pictures)
Amerikalı yıldız Jodie Foster, Kuzuların Sessizliği'ndeki (The Silence of the Lambs) çaylak FBI Ajanı Clarice Starling rolündeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı (Orion Pictures)
TT

Yıldız isimden kendisini meşhur eden Scorsese'ye eleştiri: Film değil dizi olmalıydı

Amerikalı yıldız Jodie Foster, Kuzuların Sessizliği'ndeki (The Silence of the Lambs) çaylak FBI Ajanı Clarice Starling rolündeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı (Orion Pictures)
Amerikalı yıldız Jodie Foster, Kuzuların Sessizliği'ndeki (The Silence of the Lambs) çaylak FBI Ajanı Clarice Starling rolündeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı (Orion Pictures)

Oscar ödüllü oyuncu ve yönetmen Jodie Foster, Martin Scorsese'nin 2023 tarihli epik filmi Dolunay Katilleri'nin (Killers of the Flower Moon) üç buçuk saatlik bir sinema filmi yerine 8 saatlik bir dijital platform dizisi olarak daha iyi işleyeceğini söyledi.

Foster, hafta sonunda onur ödülüne layık görüldüğü Marakeş Film Festivali'nde katıldığı bir sahne söyleşisinde sinemanın geleceğine ve özellikle True Detective deneyiminin ardından dijital platformlarda anlatı üretimine nasıl baktığına dair değerlendirmelerde bulundu.

Foster, ABD'de kapsamlı hikayelerin artık sinema yerine daha çok dijital platformlarda hayat bulduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

Dijital platformlar artık, ana akım sinemanın sunduğu anlatım olanaklarının çok ötesine geçebiliyor. Amerika'da gerçek anlatılar artık internet tabanlı platformlarda hayat buluyor. Sinemalarda gördüğünüz şey büyük gişe hedefleyen süper kahraman filmleri ama gerçek hikaye anlatıcılığı dijital platformlarda.

Sektörün iki ayrı uçta ilerlediğini söyleyen Foster, bir yanda ana akım Hollywood filmlerinin, diğer yanda ise Avrupa'daki bağımsız sinema geleneğini anımsatan daha küçük yapımların bulunduğuna dikkat çekti. Ancak üçüncü bir alan olarak dijital platformlarda benzersiz bir özgürlük sunduğunu vurguladı:

8 saatlik hikayeler anlatabiliyorsunuz, hatta 5 sezon boyunca bir karakterin her yönünü keşfedebiliyorsunuz. Bunu geleneksel bir sinema filminde gerçekleştirmeniz mümkün değil. Bu özgürlüğe bayılıyorum.

63 yaşındaki Foster, Scorsese'nin David Grann'ın kitabından uyarlanan ve Osage Ulusu'nun gerçek hikayesini anlatan epik bir suç dramasını da bu bağlamda örnek gösterdi. 

Foster'a göre Scorsese, o dönemde Amerika Yerlileri'nin yaşadığı deneyimi derinlemesine anlatmayı hedefliyordu. Ancak film, sonunda Leonardo DiCaprio ve Robert De Niro'nun canlandırdığı iki karakter arasındaki ilişkiye odaklanan bir yapıya dönüştü:

Herkes Amerika Yerlileri'nin hikayesinin anlatılacağını düşünerek çok heyecanlanmıştı fakat izleyicinin karşısına, çoğu yerli kadının öldürüldüğü bir anlatı çıktı.

Foster, film ekibinin "Bu bir film, yeterli zaman yoktu" yanıtının da kendi içinde sorunlu olduğunu belirtti:

Aslında zaman da imkan da vardı. O hikayeyi 8 saatlik bir mini diziye dönüştürmek mümkün olabilirdi. Erkeklerdeki toksik maskülenliği ayrıntılı incelemek istiyorsanız bunu yapabilirdiniz. Ama ikinci bölüm tamamen yerli karakterlere odaklanabilirdi.

Foster, Martin Scorsese'nin kült filmi Taksi Şoförü'ndeki (Taxi Driver) ergen hayat kadını rolüyle, henüz 14 yaşındayken ilk Oscar adaylığını kazanmıştı.

Independent Türkçe, Deadline, ScreenRant