Zürih Üniversitesi ve ETH Zürih'teki bilim insanlarının başını çektiği 241 kişilik bir ekip, pandemi sonrasında bilime güveni ölçen en büyük araştırmayı gerçekleştirdi.
68 ülkeden 72 bine yakın kişiye ulaşılan çalışmada kamuoyunun bilime güveninin hâlâ yüksek olduğu görüldü.
Araştırmaya liderlik eden akademisyenlerden Viktoria Cologna şu ifadeleri kullanıyor:
Sonuçlarımız bilim insanlarına duyulan güvenin, ülkelerin çoğunda görece yüksek olduğunu gösteriyor. Toplum ve siyasette aktif rol oynamaları isteniyor.
5 üzerinden yapılan değerlendirmede güven derecesi ortalaması 3,62 çıktı.
Anket katılımcıları, bilim insanlarını "nitelikli" (yüzde 78), "dürüst" (yüzde 57) ve "halkın iyiliğiyle ilgili" (yüzde 56) gördüklerini söyledi.
Ancak bilim insanlarının diğerlerinin fikirlerine önem verdiğini düşünenlerin oranıysa yüzde 42'de kaldı.
Araştırmanın liderlerinden Niels G. Mede şu uyarıyı yapıyor:
Sonuçlarımız pek çok ülkedeki çok sayıda kişinin bilimin öncelikleriyle kendi önceliklerinin her zaman iyi şekilde örtüşmediğini hissettiğini de gösteriyor. Bilim insanlarının bu sonuçları ciddiye alıp yorumlara ve halkla diyaloğa daha açık olmak için yollar bulmasını öneriyoruz.
Katılımcılar bilimin toplum sağlığını geliştirmek, enerji sorunlarını çözmek ve fakirliği azaltmak gibi konulara önem vermesini isterken savunma sanayii ve askeri teknolojileri geliştirme konusundaki çalışmalara mesafeli yaklaştı.
Diğer yandan farklı ülkelerdeki çeşitli gruplar arasında farklılıklar da gözlemlendi.
Çoğu yerde siyasi görüşle bilime güven arasında bir korelasyon görülmese de Batı ülkelerinde sağcıların güveni, solculara göre daha az çıktı.
Independent Türkçe, ScienceDaily, Zürih Üniversitesi