The Brutalist'in yönetmeni, yapay zeka iddiaları hakkında konuştu

Fotoğraf: A24
Fotoğraf: A24
TT

The Brutalist'in yönetmeni, yapay zeka iddiaları hakkında konuştu

Fotoğraf: A24
Fotoğraf: A24

The Brutalist'in yönetmeni Brady Corbet, filmin başrolleri Adrien Brody ve Felicity Jones'un performanslarında yapay zeka kullanıldığı açıklamalarına yanıt verdi.

Filmin kurgucusu David Jancsó, yapay zeka destekli bir ses aracının Brody ve Jones'un Oscar favorilerinden olacağı tahmin edilen filmdeki Macarca diyaloglarında, daha gerçekçi duyulmalarını sağlamak üzere kullanıldığını iddia etmişti.

The Brutalist şimdiden üç Altın Küre kazandı ve 9 BAFTA ödülüne aday gösterildi. Ancak filmin bazı hayranları bu açıklamanın filmin gelecekte daha fazla ödül kazanmasını engellemesi gerektiğini bile savunmuştu.

Corbet tartışmalara yanıt vererek teknolojinin aktörlerin performanslarını iyileştirmek üzere kullanıldığı iddialarına karşı çıktı.  

The Hollywood Reporter'a yaptığı açıklamada 36 yaşındaki yönetmen şöyle dedi:

Adrien ve Felicity'nin performansları tamamen kendilerine ait. Aksanlarını kusursuzlaştırmak için diyalekt koçu Tanera Marshall'la aylarca çalıştılar. Respeecher'ın yenilikçi teknolojisi yalnızca Macarca diyalog montajında, özellikle daha doğru kılmak için belirli sesleri ve harfleri keskinleştirmek üzere kullanıldı. İngilizcede hiçbir şey değiştirilmedi. Bu, ses ekibimizin Respeecher'la post prodüksiyonda gerçekleştirdiği manüel bir işlemdi. Amaç Adrien ve Felicity'nin performanslarının özgünlüğünü korumaktı, yerine başka bir şey koymak ya da bunu değiştirmek değildi ve bu, zanaata son derece saygı göstererek yapıldı.

Corbet, filmde görülen mimari tasarımların yapay zeka kullanılarak oluşturulduğu yönündeki söylentileri de yalanladı: 

(The Brutalist'in yapım tasarımcısı) Judy Becker, ve ekibi binaların hiçbirini oluşturmak ya da son hale getirmek için yapay zeka kullanmadı. Tüm görüntüler sanatçılar tarafından elle çizildi. Açıklığa kavuşturmak gerekirse bir sahnenin arka planında yer alan anma videosunda, kurgu ekibimiz bilinçli olarak 1980'lerin kötü dijital çıktıları gibi görünecek şekilde tasarlanan resimler oluşturdu.

Corbet açıklamasını şöyle sonlandırdı:

The Brutalist insanın karmaşıklığı hakkında bir film ve yaratımının her yönü insan çabası, yaratıcılığı ve işbirliğiyle gerçekleştirildi. Ekibimizle ve burada başardıklarıyla son derece gurur duyuyoruz.

Filmin editörü David Jancsó, teknoloji yayını Red Shark News'la röportajında, Brody ve Jones'un Macarca diyaloglarının daha gerçekçi olması için ses klonlama yazılımı Respeecher'ın kullanıldığını söylemişti.
 

Görsel kaldırıldı.
Adrien Brody, Brady Corbet'in yönettiği The Brutalist'te (A24)

Jancsó "Benim anadilim Macarca ve bu dilin, telaffuzunun öğrenilmesi en zor dillerden biri olduğunu biliyorum" demişti.

Son derece benzersiz bir dil. Brody ve Jones'a destek verdik ve harika bir iş çıkardılar ama bunu yerel halkın bile ayırt edemeyeceği şekilde kusursuzlaştırmak da istedik.

Jancsó, yapay zeka yazılımını kendi konuşmasını oyuncuların performanslarıyla harmanlamak için kullandıklarını söylemişti. "Macarca diyaloglarının çoğunda benim konuşmamın bir kısmı var" diye eklemişti.

Onların performanslarını korumak konusunda çok dikkatli davrandık. Sadece bazı anlarda harfleri değiştirdik. Bunu ProTools'ta kendiniz de yapabilirsiniz ama Macarca o kadar çok diyalog vardı ki süreci gerçekten hızlandırmamız gerekiyordu yoksa hâlâ post prodüksiyonda olurduk.

Yapay zekanın sanatta kullanımına ilişkin tartışmalar sürerken, Jancsó'nun bu itirafı filmin hayranların tepkisini çekmişti.

Independent Türkçe 



İngiltere'de Roma döneminden kalma tuhaf "sıvı" bir mezar keşfedildi

Üzerine alçıtaşı dökülmüş taş tabut (Headland Archaeology)
Üzerine alçıtaşı dökülmüş taş tabut (Headland Archaeology)
TT

İngiltere'de Roma döneminden kalma tuhaf "sıvı" bir mezar keşfedildi

Üzerine alçıtaşı dökülmüş taş tabut (Headland Archaeology)
Üzerine alçıtaşı dökülmüş taş tabut (Headland Archaeology)

Arkeologlar, İngiltere'de Roma dönemine ait bir mezarlık keşfetti ve merkezinde sıvı alçıtaşıyla kaplı "yüksek statülü bir kişinin" gömülü olduğunu saptadı.

Araştırmacılar, merkezdeki mezarda tek bir kireçtaşı parçasından oyulmuş taş bir tabutun yer aldığını tespit etti.

Bu mezardaki gömünün, tabutun üzerine kapak taşları yerleştirilmeden önce alçıtaşıyla kaplandığını söylüyorlar.

Bu tür mezarlar, hayatını kaybeden kişilerin üzerine sıvı alçıtaşı dökülerek yapılıyor ve daha sonra alçıtaşı sert bir kalıp oluşturacak şekilde katılaşıyordu.

York Üniversitesi'nden arkeologlar "Romalılar, arkeologların tam olarak anlayamadığı sebeplerle, bazen yetişkin ve çocukları kurşun veya taş tabutlara gömmeden önce onların kıyafetli bedenlerinin üzerlerine sıvı alçıtaşı (çeşitli çimento ve sıva türlerinin yapımında kullanılan bir mineral) döküyordu" dedi.

Bilim insanları, bu yöntemin kişinin etrafında bir kalıp oluşturarak üzerindeki bazı izleri koruduğunu ve bu uygulamanın genellikle önemli kent merkezlerinde görüldüğünü, Roma Britanyası'nın kırsal kesimlerindeyse buna nadiren rastlandığını söylüyor.

Araştırmacılar, York'ta pahalı yağ ve parfüm izlerine rastlanılan eski bir kazının analizinden yola çıkarak bu yöntemin yüksek statülü birinin gömüldüğüne işaret ettiğini düşünüyor.

MS 42'yle MS 410 arasındaki Roma döneminden kalma mezarlık, Cambridgeshire'da bir otoyolu genişletmek üzere yapılacak inşaat çalışmaları başlamadan önce keşfedildi.

Arkeologlar, seçkin kişinin gömüldüğü kefenden kalıntıların yanı sıra alçıtaşı kırıkları içinde korunmuş bir kumaş parçası da buldu.

Mezarı çevreleyen alçıtaşı kalıntılarından bir cam kap, deri parçaları, çömlek parçaları ve hayvan kemikleri de çıkardılar.
 

zxcdvfgh
Tabutun yakınında gömülü halde bulunan cam kap (Headland Archaeology)

Özel şirket Headland Archaeology'deki araştırmacılar, bir zamanlar cam kabın mezara yerleştirilmeden önce ölen kişiye kadeh kaldırmak ya da onun şerefine toprağa şarap dökmek için kullanılmış olabileceğinden şüpheleniyor.

Akademisyenler böyle bir mezarın maliyetli olduğunu söylüyor.

Araştırmacılara göre taş tabut çok güzel bir şekilde yontulmanın yanı sıra yaklaşık 50 kilometre uzaktan çıkarılan bir taştan yapılmıştı.

Bir açıklama metninde "Hem çok güzel bir şekilde yontulmuş taş tabut hem de alçıtaşı mezar, yüksek statüye sahip bir kişiye işaret ediyor" yazıyorlar.

Bu unsurları göz önünde bulunduran araştırmacılar, eşsiz gömünün Roma dönemi Britanya'sında önde gelen bir ailenin liderine ait olabileceğini tahmin ediyor.

Mezarlıktaki kazılarda mücevher ve diğer değerli eşyaların bulunduğu daha yüksek statülü mezarlar da ortaya çıkarıldı.

Merkezdeki taş tabutun güneybatısında yer alan ve 16-20 yaşlarında genç bir kadına ait olduğu düşünülen gömüde, ayakların hemen üzerine yerleştirilmiş birçok mezar eşyası var.

Genç kadın, muhtemelen bir çift gümüş küpe ve 9 bakır alaşımlı bilezik içeren bir zulayla gömülmüştü.
 

zxascdfvgt
Başka bir mezarda bulunan gümüş küpeler, bakır alaşımlı bilezik ve yüzükler (Headland Archaeology)

Araştırmacılar, bunun sebebinin mücevherlerin aslen "kadının çeyizi için ayrılması" olduğunu tahmin ediyor.

Mezarlıkta kremasyon, baş kesme ve bebek mezarları gibi Roma dönemine ait diğer gömme uygulamalarının da sergilenmesi gizemi daha da artırıyor.

Bilim insanları "Roma döneminde bu gömme uygulamalarının olduğu bilinse de hepsinin bu kadar küçük bir mezarlıkta görülmesi daha alışılmadık bir durum" diyor.

Kazı sonrası incelemelerin, mezarlığın uzun ömürlülüğüne dair soruları yanıtlamasını ve burada gömülü kişilerin bireysel hikayelerine ışık tutmasını umuyorlar.

Independent Türkçe