Çin'den nükleer füzyonda yeni rekor

Çin'in "yapay güneşi" plazma sıcaklığını bin saniyeden uzun süre korudu (Hefei Fiziksel Bilimler Enstitüsü)
Çin'in "yapay güneşi" plazma sıcaklığını bin saniyeden uzun süre korudu (Hefei Fiziksel Bilimler Enstitüsü)
TT

Çin'den nükleer füzyonda yeni rekor

Çin'in "yapay güneşi" plazma sıcaklığını bin saniyeden uzun süre korudu (Hefei Fiziksel Bilimler Enstitüsü)
Çin'in "yapay güneşi" plazma sıcaklığını bin saniyeden uzun süre korudu (Hefei Fiziksel Bilimler Enstitüsü)

Çin nükleer füzyonda yeni bir dünya rekoruna imza attı. Asya ülkesinin "yapay güneşi" kendi rekorunu kırarak dünyayı sınırsız ve temiz enerjiye bir adım daha yaklaştırdı.

Nükleer füzyon, hidrojen gibi hafif elementlerin iki atomunun çarpışması sonucu helyum gibi daha ağır bir elementin ortaya çıktığı bir süreç. 

Bu çarpışmada açığa çıkan muazzam seviyedeki enerji, insanlığın fosil yakıtlara bağlılığını ortadan kaldırma potansiyeli taşıyor. 

Nükleer füzyon reaktörleri, Güneş ve diğer yıldızlara güç veren süreci taklit ettiği için bu araçlara "yapay güneş" de deniyor. 

Bilim insanları neredeyse sınırsız ve temiz bir enerji vaat eden bu yöntemin gerçek hayattaki uygulamalara taşınması için onlarca yıldır çalışıyor. 

Bu yolda önemli başarılara imza atan Çin'in Deneysel Gelişmiş Süperiletken Tokamak (Experimental Advanced Superconducting Tokamak / EAST) adlı reaktörü yeni bir rekor kırdı.

Çin Bilimler Akademisi'nin dün (21 Ocak) yaptığı açıklamaya göre reaktör, plazmayı 100 milyon derecenin üstündeki sıcaklıklarda 1066 saniye boyunca korumayı başardı. 

Nükleer füzyon çalışmalarında atomların çarpışıp enerji açığa çıkarabilmesi için reaktördeki plazmanın uzun bir süre boyunca en az 100 milyon derece sıcaklıkta olması gerekiyor. 

Bilim insanları plazmanın sıcaklığını koruması için genellikle tokamak denen reaktörleri kullanıyor. Bu araçlar nükleer füzyonun kendi enerjisini yaratıp reaksiyonu sürdürebileceği noktaya ulaşmayı henüz başaramadı.

Ancak plazmanın sıcaklığının uzun süre korunması sınırsız enerjiye ulaşma yolunda önemli adımları ifade ediyor.

Çin Bilimler Akademisi'nde füzyon projesinden sorumlu Plazma Fiziği Enstitüsü Direktörü Song Yuntao şöyle açıklıyor: 

Bir füzyon cihazı, plazmanın kendi kendine devam eden dolaşımını sağlamak için binlerce saniye boyunca yüksek verimlilikte istikrarlı bir şekilde çalışmalı ve bu, gelecekteki füzyon tesislerinin sürekli enerji üretmesi için kritik önem taşıyor.

Çin, son hamlesiyle kendi rekorunu kırdı. Asya ülkesi 2023'te, plazmayı 403 saniye boyunca 100 milyon derecenin üstünde tutmayı başarmıştı.

Araştırmacılar EAST'in ısıtma sistemini güçlendirmek gibi çeşitli iyileştirmelerle yeni rekorun kırılmasını sağladı. 

Nükleer füzyon alanında dünya çapında bir yarış sürerken yeni gelişmenin diğer ülkelerin çalışmalarına da katkı sunması bekleniyor.

Song, "EAST aracılığıyla uluslararası işbirliğini genişletmeyi ve füzyon enerjisini insanlık için pratik kullanıma sunmayı umuyoruz" diyor.

Ayrıca Fransa'da inşa edilen Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktör'ün (International Thermonuclear Experimental Reactor / ITER) çalışmalara büyük katkı sağlaması bekleniyor. 

Bugüne kadarki en büyük tokamak olması beklenen reaktör, en erken 2039'da faaliyete geçmesi planlanıyor. ITER sürekli füzyon yaratmak için tasarlanmış bir araştırma aracı olsa da füzyon enerji santrallerinin de önünü açabilir.

Independent Türkçe, Live Science, Interesting Engineering, Çin Bilimler Akademisi



Demansın çaresi antibiyotik ve aşılarda mı gizli?

Genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan demans, hafıza ve düşünme becerilerinde gerilemeye yol açıyor (Unsplash)
Genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan demans, hafıza ve düşünme becerilerinde gerilemeye yol açıyor (Unsplash)
TT

Demansın çaresi antibiyotik ve aşılarda mı gizli?

Genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan demans, hafıza ve düşünme becerilerinde gerilemeye yol açıyor (Unsplash)
Genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan demans, hafıza ve düşünme becerilerinde gerilemeye yol açıyor (Unsplash)

Bilim insanları halihazırda kullanılan antibiyotik ve antiviral ilaçlarla aşıların demansı önlemede umut vaat ettiğini söylüyor.

Dünya genelindeki demans vakalarının 2050'ye kadar 153 milyonu bulacağı tahmin ediliyor. Bilim insanları nörodejeneratif hastalığa yakalanma riskini düşürebilecek, erken teşhisi mümkün kılabilecek ve tedavi edebilecek yöntemler üzerinde çalışıyor.

Bu çalışmalarda önemli adımlar atılmış olsa da sürecin yavaş ilerlemesi nedeniyle bazı araştırmacılar, mevcut ilaçlara odaklanıyor.

Birleşik Krallık'taki (BK) Cambridge ve Exeter üniversitelerinden araştırmacılar, Alzheimer's and Dementia: Translational Research & Clinical Interventions adlı hakemli dergide dün (21 Ocak) yayımlanan makalede, 14 ayrı çalışmanın bulgularını inceledi. 

Çoğu ABD'de yapılan araştırmalar, toplam 130 milyondan fazla kişinin verisini içeriyor. Ekip, bunlardan 1 milyonun demans hastası olduğunu belirledi.

Bilim insanları demans riskini önleyebilecek ilaçlara dair veriler arasında genel bir tutarsızlık olduğunu gözlemledi.

Ancak bazı antibiyotiklerin, antiviral ilaçların ve aşıların, riskin düşmesiyle arasında daha güçlü bir ilişki gösterdiğini saptadılar. 

Difteri, hepatit A ve tifo gibi hastalıklara karşı koruyan 4 aşı, demas riskinin yüzde 8 ila 32 oranında düşmesiyle ilişkilendirildi. Ekip ayrıca ibuprofen gibi iltihap önleyici ilaçların da riskin azalmasıyla ilişkili olduğunu buldu.

Öte yandan tansiyon ilaçları ve antidepresanların etkisiyle ilgili çelişkili sonuçlar elde edilmişti. Bazı çalışmalarda diyabet ilaçlarının riski artırdığı, diğerlerindeyse düşürdüğü bulunmuştu.

Bulgular, bazı demans vakalarının viral veya bakteriyel enfeksiyonlar tarafından tetiklenebildiği teorisini destekliyor.

Ancak yeni inceleme sadece mevcut ilaçlarla demans riski arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarıyor. Bu ilaçların demansı önleyip önlemediğinin veya bunu nasıl yaptığının anlaşılması için başka araştırmalara ihtiyaç var.

Son araştırma, demansla mücadele çalışmalarına yol gösterme potansiyeli açısından önem arz ediyor. 

Makalenin yazarlarından Dr. Benjamin Underwood, "Demansı önlemek için olmasa bile ilerlemesini yavaşlatmak için acilen yeni tedavilere ihtiyacımız var" diyerek ekliyor: 

Halihazırda başka hastalıklarda kullanım onayı alan ilaçlar bulabilirsek, bunları testlere sokabilir ve en önemlisi tamamen yeni bir ilaçla yapabileceğimizden çok daha hızlı bir şekilde hastaların kullanımına sunabiliriz.

BK merkezli Alzheimer's Society'den Dr. Richard Oakley de kullanımı güvenli olan ilaçların denenmesiyle hem zaman hem de paradan tasarruf edilebileceğini belirtiyor. 

Yeni çalışmada yer almayan Dr. Oakley şöyle diyor:

Bu araştırma, demansta kullanılma potansiyeline sahip ilaçları belirleyerek, sonraki çalışmalarda hangi alanların önceliklendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Science Alert, Alzheimer's and Dementia: Translational Research & Clinical Interventions