Işığa doğru "yürüyen" mercanlar, bilim insanlarını şaşkına çevirdi

Bilim insanları, mantar mercan C cyclolites'te hareketliliğe dair kanıtlar buldu (Lewis ve çalışma arkadaşları, PLOS One)
Bilim insanları, mantar mercan C cyclolites'te hareketliliğe dair kanıtlar buldu (Lewis ve çalışma arkadaşları, PLOS One)
TT

Işığa doğru "yürüyen" mercanlar, bilim insanlarını şaşkına çevirdi

Bilim insanları, mantar mercan C cyclolites'te hareketliliğe dair kanıtlar buldu (Lewis ve çalışma arkadaşları, PLOS One)
Bilim insanları, mantar mercan C cyclolites'te hareketliliğe dair kanıtlar buldu (Lewis ve çalışma arkadaşları, PLOS One)

Yeni bir çalışma, serbest yaşayan (başka bir canlının paraziti olmadan -çn.) mantar mercanının belirli ışıklara tepki vererek onlara doğru "yürüdüğünü" ortaya koydu ve bu deniz canlısı türünde dikkate değer bir adaptasyon kabiliyeti olduğunu gösterdi.

Tüm mercanlar deniz tabanındaki alt tabakalara bağlı değil ve bazı "serbest yaşayan" türlerin tercih ettikleri yaşam alanlarına göç ettiği biliniyor.

Ancak tam olarak nasıl hareket ettikleri ve yönlerini buldukları gizemini koruyordu.

PLOS One adlı akademik dergide yayımlanan yeni çalışmada, serbest yaşayan küçük mantar mercanı Cycloseris cyclolites'in en uygun ışık koşullarını ararken yuvarlanarak, kayarak veya nabız atışı gibi hareketlerle ilerlediği keşfedildi.

Işığa maruz kalmak fotosentezi, büyümeyi ve sağlığı etkileyerek mercanların hayatta kalmasında önemli bir rol oynuyor.

Avustralya'daki Queensland Teknoloji Üniversitesi'nden araştırmacılar, mantar mercanlarını belirli ışık dalga boylarına maruz kaldıklarında izlemek için yüksek çözünürlüklü zaman atlamalı görüntülemeden yararlandı.

Mercanların, tıpkı denizanaları gibi kendilerini ileriye itmek için dokularını ritmik atışlarla şişirip söndürerek ilerlediğini ve maviyle beyaz ışığı belirgin bir şekilde tercih ettiğini gözlemlediler.

Görünen o ki bu tür serbest yaşayan mercanlar, daha önce görülmemiş bu hareketi, ters döndüklerinde kendilerini düzeltmek ve fırtınalar sırasında gömüldüklerinde tortuları kaldırmak gibi başka amaçlarla da kullanıyor ve bu yöntem onların karmaşık ortamlarda hayatta kalmasını sağlıyor. Çalışmanın yazarlarından Brett Lewis "Cycloseris cyclolites'in belirli ışık kaynaklarına doğru ilerleme yeteneği, denizanası gibi diğer deniz türleriyle büyüleyici bir benzerlik taşıyor ve bu nörolojik açıdan geçmişte sanıldığından daha gelişmiş olduklarını gösteriyor" dedi.
 

zxscdfr
C cyclolites'in mavi ışığa doğru karmaşık hareketlerini belgeleyen yüksek çözünürlüklü görüntüler (Lewis ve çalışma arkadaşları, PLOS One)

Araştırmacılar, mercanların belirli ışık türlerini tercih etmesinin, daha derin sulardaki yaşam alanlarını tercih etmesiyle uyumlu göründüğünü söyledi.

Mavi ışık, deniz tabanına yakın derinliklerde daha baskın ve bu dalga boyunu seçmek, mercanlar hayatta kalmak, üremek ve yayılmak için göç ederken çok önemli bir rol oynuyor olabilir.

Bulgular, mercanların olağanüstü yeteneklerini açığa çıkararak bu organizmaların pasif varlıklar gibi algılanmasına meydan okuyor.

Araştırmacılar, çalışmanın iklim değişikliği yüzünden tehdit altında olan mercanların kkorunmasıyla ilgili bazı çıkarımları ortaya koyduğunu söyledi. Dr. Lewis "Hareket stratejilerini anlamak, bilim insanlarının göçmen mercanların, iklim değişikliğinin yol açtığı deniz yüzeyi değişiklikleri gibi çevresel koşullardaki dönüşümlere nasıl direnebileceğini, uyum sağlayabileceğini veya bu koşullarda nasıl hayatta kalabileceğini tahmin etmesine yardımcı olabilir" dedi.

İklim değişikliği nedeniyle artan çevresel unsurlar, mercanların daha hızlı göç etmesini gerektiriyor; bu da hayatta kalma şanslarını artırabilir.

Independent Türkçe



DEHB'li kişilerin, beklenen yaşam süresinin kısaldığı tespit edildi

DEHB'in dünya genelindeki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 5'ini etkilediği tahmin ediliyor (Pexels)
DEHB'in dünya genelindeki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 5'ini etkilediği tahmin ediliyor (Pexels)
TT

DEHB'li kişilerin, beklenen yaşam süresinin kısaldığı tespit edildi

DEHB'in dünya genelindeki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 5'ini etkilediği tahmin ediliyor (Pexels)
DEHB'in dünya genelindeki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 5'ini etkilediği tahmin ediliyor (Pexels)

Bilim insanları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuyla (DEHB), beklenen yaşam süresinin kısalması arasında güçlü bir bağlantı buldu. 

Beyin büyümesi, gelişimi ve işlevinde değişimlere yol açan nörogelişimsel bir bozukluk olan DEHB, genellikle çocukluk döneminde fark ediliyor ancak çoğunlukla yetişkinlikte de devam ediyor.

Odaklanma, zaman yönetimi ve dürtüleri kontrol etmede sorun yaşamak gibi belirtilerle kendini gösteriyor.

Daha önce yapılan bazı araştırmalarda DEHB'in, beklenen yaşam süresini kısaltabileceği öne sürülmüştü. Ancak hakemli dergi British Journal of Psychiatry'de bugün (23 Ocak) yayımlanan çalışmada ilk kez ölüm verileri kullanılarak böyle bir çalışma yürütüldü.

University College London'dan bilim insanları, Birleşik Krallık'taki (BK) 9 milyondan fazla yetişkinin 2000-2019 dönemindeki birinci basamak sağlık hizmeti verilerine başvurdu. 

DEHB tanısı almış 30 bin yetişkinin verilerini, DEHB olmayan 300 bin kişininkiyle karşılaştırdılar. Araştırmacılar yaş, cinsiyet ve aldıkları sağlık hizmeti seviyesini göz önünde bulundurarak katılımcıları eşleştirdi. 

Bulgular, DEHB tanısı alan erkeklerin beklenen yaşam süresinin 4,5 ila 9 yıl; kadınlarınsa 6,5 ila 11 yıl kısaldığını gösteriyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Liz O'Nions "DEHB'li birçok kişi uzun ve sağlıklı bir hayat sürse de ortalamada, beklenenden daha kısa bir yaşam sürdüklerine dair bulgumuz, destek ihtiyaçlarının karşılanmadığına işaret ediyor" diyor: 

Erken ölümlerin arkasındaki nedenleri bulmamız çok önemli. Böylece gelecekte bunları önleyecek stratejiler geliştirebiliriz.

Bilim insanları yeni çalışmanın neden-sonuç ilişkisi kurmadığını vurguluyor. Makalenin bir diğer yazarı Prof. Joshua Stott, DEHB'li kişilerin ruh sağlığı sorunları yaşama ihtimalinin daha yüksek olduğuna ve sağlık hizmetlerine erişimde daha fazla zorluk yaşayabildiğine dikkat çekiyor.

Bu nedenle düşük yaşam beklentisinin DEHB'in doğrudan bir sonucu olmadığını düşünüyor. Prof. Stott "Ne yazık ki DEHB'li kişilerin daha yüksek intihar oranlarına sahip olduğunu biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Ayrıca sigara, içki ve muhtemelen aşırı yeme gibi riskli davranışlarda bulunma olasılıkları da daha yüksek.

BK'deki açık öğretim kurumu Açık Üniversite'den (Open University) Dr. Kevin McConway, yeni çalışmanın etnik köken ve sosyoekonomik durum gibi etkenleri hesaba katmadığına ve yaşam süresinin kısalmasında bunların rol oynayabileceğine dikkat çekiyor.

Araştırmada yer almayan Dr. McConway bazı genetik veya çevresel faktörlerin, DEHB teşhisi ve normalden daha erken ölme ihtimalini ayrı ayrı etkileyebileceğini belirtiyor.

King's College London'dan Dr. Oliver Howes da yer almadığı çalışmanın, DEHB'in diğer tıbbi sorunlarla beraber tespit edilip edilmediğini ve tedavinin etkisini incelemediğini söylüyor.

Yine de araştırmanın, DEHB'in yarattığı etkiye dikkat çektiğini ekleyen Dr. Howes şöyle diyor:

Bulgular, insanların ihtiyaç duyduğu yardımı alabilmesi için ruh sağlığı hizmetlerine çok daha fazla yatırım yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

Independent Türkçe, CNN, Guardian, British Journal of Psychiatry, Medical News Today