Yapay zeka girişimi DeepSeek "çığır açıcı" yeni bir görsel üreticisi çıkardı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Yapay zeka girişimi DeepSeek "çığır açıcı" yeni bir görsel üreticisi çıkardı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Çinli yapay zeka girişimi DeepSeek, ABD merkezli rakiplerinin ürettiği en iyi modellerden çok daha iyi performans sergilediğini iddia ettiği "çığır açıcı" yeni bir görsel üreticisi çıkardı.

DeepSeek, R1 sohbet botuyla şirketin düşük maliyetli ve açık kaynaklı modellerinin yapay zeka sektöründeki hakimiyeti sarsacağına dair korku uyandırmış ve Amerikan teknoloji devlerinin hisselerinin çökmesine yol açmıştı. Bundan yalnızca birkaç gün sonraysa Janus-Pro'yu piyasaya sürdü.

DeepSeek'in Janus-Pro'su, OpenAI ve Stability AI gibi ABD'li rakiplerinin geliştirdiği görsel üreticilerinin aksine sınırsız olarak ücretsiz bir şekilde kullanılabiliyor. Ayrıca ChatGPT gibi modeller milyarlarca dolara mal olurken DeepSeek'in üretici yapay zeka modellerinden birine 6 milyon dolardan az harcanması bu tür modellerin eğitilmesi ve geliştirilmesinde de bir devrime işaret ediyor.

İnternet girişimcisi Brian Roemmele "Bu inanılmaz bir şey... Görsel üreten bu model, OpenAI'nin DALL-E 3'ünü ve Stable Diffusion'ı birçok noktada geride bırakıyor" dedi.

Yeni DeepSeek Janus-Pro 7B modelinin tüm yapay zeka ekosistemi ve dünya için önemi ne kadar vurgulansa az. Tamamen ücretsiz ve tüm proje açık kaynaklı. Bu yeni bir oyun.

DeepSeek, en yeni yapay zeka teknolojilerini GitHub ve Hugging Face gibi ücretsiz kullanıma açık platformlar aracılığıyla paylaşarak geliştirici ve araştırmacılara daha önce görülmemiş bir erişim sunuyor ve en son açık kaynaklı yapay zeka modelini "çığır açıcı" diye niteliyor.

Az önce Deepseek'in yeni Janus-Pro-7B modeliyle tenis topuna benzeyen bir kuş görüntüsünü oluşturmaya çalıştım, işte ortaya çıkardığı şey

Girişim, Hugging Face'te "DeepSeek'in Janus Pro'su, gelişmiş görüntü anlama ve oluşturma yeteneklerini tek ve güçlü bir modelde birleştirerek yapay zeka teknolojisinde önemli bir atılımı temsil ediyor" yazdı.

Gelişmiş kabiliyetleri, açık kaynak erişilebilirliği ve performans kıyaslamalarında etkileyici performansı bir araya geldiğinde, yapay zeka teknolojisinin evriminde önemli bir oyuncu olarak yer alıyor.

ChatGPT ve Dall-E'nin yaratıcısı OpenAI'ı yöneten Sam Altman, DeepSeek'in düşük maliyetli yapay zekasını övmüş fakat şirketinin insan seviyesinde yapay zekaya öncülük edecek gelişmiş modeller çıkaracağını ileri sürmüştü.

Altman, X'te "DeepSeek'in geliştirdiği R1, özellikle de fiyat karşılığında sunabildikleri açısından etkileyici bir model" yazmıştı.

Elbette biz çok daha iyi modeller sunacağız ve yeni bir rakibimizin olması sahiden heyecan verici! Bazı sürümler çıkaracağız... Hepinize YGZ (yapay genel zeka) ve ötesini sunmak için sabırsızlanıyoruz.

Independent Türkçe



Dişlerin neden hassas olduğu ortaya çıktı: 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların zırhından evrimleşmiş

Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
TT

Dişlerin neden hassas olduğu ortaya çıktı: 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların zırhından evrimleşmiş

Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)

Dişlerin hassas olmasının nedeninin, yaklaşık 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların vücudunu saran bir tür zırhtan evrimleşmesi olduğu bulundu. 

İnsanlar ve diğer hayvanların dişleri mineyle kaplı ancak soğuk bir içeceği veya ağrıyı algılayan kısma dentin adı veriliyor. Dişin iç tabakası olan dentin, sinirlere duyusal bilgi taşımaktan sorumlu. 

Bilim insanları uzun zamandır dişin evrimsel kökenini saptamaya çalışıyor. Ortaya atılan teorilerden birine göre diş, milyonlarca yıl önce yaşayan balıkların zırhlı dış iskeletlerindeki çıkıntılardan evrimleşmiş olabilir. Ancak odontod adı verilen bu yapıların gerçek işlevi bilinmiyordu.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (21 Mayıs) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, başka bir soruya cevap ararken bu gizemi aydınlattı. Odontodun dentin içerdiğine dair işaretler tespit eden araştırmacılar, balıkların bu sayede çevrelerini algıladığını düşünüyor.

Chicago Üniversitesi'nden Dr. Yara Haridy, fosil kayıtlarındaki en eski omurgalı canlıyı ararken 541 milyon ila 443 milyon yıla ait örnekleri bilgisayarlı tomografiyle inceledi. 

Bilim insanları, en eski balık olduğu düşünülen Anatolepis heintzi adlı türü analiz ederken, dış iskeletinde çok sayıda gözenek olduğunu fark etti. Bu gözenekler dentin gibi görünen bir maddeyle doluydu. 

Daha sonra örneği diğer türlerin fosilleri ve hâlâ yaşayan yengeç, salyangoz ve balıklarla karşılaştırdılar. Bu analizin sonucunda A. heintzi'nin gözeneklerinin, eklembacaklılarda görülen sensila adlı duyu organlarına daha çok benzediği ortaya çıktı. 

Araştırmacılar bu nedenle A. heintzi'nin omurgalı bir balık değil, omurgasız bir eklembacaklı olduğu sonucuna vardı. 

Yengeç, akrep ve örümcek gibi günümüz eklembacaklılarında sensila, sıcaklık, titreşim ve hatta koku algılamada kullanılıyor.

Dr. Haridy, bazı modern balıklarda odontodlar olduğunu, köpekbalıkları ve bazı yayıngillerinse derilerinin zımpara kağıdı gibi hissedilmesine neden olan dentikül adlı küçük yapılarla kaplı olduğunu söylüyor.

Bilim insanları modern türlerdeki bu yapılar, A. heintzi'deki sensila ve 465 milyon yıl önce yaşayan balıklardaki odontod arasında çarpıcı benzerlikler tespit etti. Dr. Haridy eski balık türlerindeki duyusal organın işlevini şöyle açıklıyor:

Bu hassas dokularla kaplı olduğu için belki bir şeye çarptığında basıncı hissedebiliyordu ya da suyun çok soğuduğunu ve başka bir yerde yüzmesi gerektiğini algılıyordu.

Ekip ayrıca avlanma riskinin yüksek olduğu bir ortamda yaşayan bu balıkların tehlikeden kaçınmak için bu duyusal yapılara ihtiyaç duyduğunu düşünüyor.

Bulgular dış iskeletteki bu duyusal yapıların omurgalı ve omurgasızlarda ayrı ayrı geliştiğine ve insanlarla hayvanlardaki dişlerin buradan evrimleştiğine işaret ediyor.

Dr. Haridy "Omurgalılar ve eklembacaklılardaki sert kısımların ayrı ayrı evrimleştirdiğini biliyorduk ve şaşırtıcı bir şekilde sert iskeletlerine entegre edilmiş benzer duyusal mekanizmaları da bağımsız olarak geliştirmişler" ifadelerini kullanıyor. 

Araştırmacılar zaman içinde balıklarda çene geliştiğini ve ağızlarının yakınında sivri yapılara sahip olmanın avantaj sağladığını söylüyor.

Dr. Haridy "Yavaş yavaş çeneli bazı balıkların ağzının kenarında sivri odontodlar oluştu ve nihayetinde bazıları doğrudan ağzın içinde gelişti" diyerek ekliyor:

Diş ağrısı aslında balık atalarımızın hayatta kalmasını sağlamış olabilecek eski bir duyusal özellik!

Independent Türkçe, Science Alert, CNN, Live Science, Nature