Ödül gecesine ünlü aktörün konuşması damga vurdu

Norveçli sinemacı Kristoffer Borgli imzalı Rüya Senaryo, prömiyerini 2023 Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapmıştı (A24)
Norveçli sinemacı Kristoffer Borgli imzalı Rüya Senaryo, prömiyerini 2023 Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapmıştı (A24)
TT

Ödül gecesine ünlü aktörün konuşması damga vurdu

Norveçli sinemacı Kristoffer Borgli imzalı Rüya Senaryo, prömiyerini 2023 Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapmıştı (A24)
Norveçli sinemacı Kristoffer Borgli imzalı Rüya Senaryo, prömiyerini 2023 Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapmıştı (A24)

Nicolas Cage, A24 yapımı sürrealist kara komedi Rüya Senaryo'daki (Dream Scenario) performansıyla Saturn Ödülü'ne layık görüldü. 

Filmde, rüyaları kitleleri etkileyen üniversite profesörü Paul Matthews'u canlandıran Cage, En İyi Erkek Oyuncu ödülünün sahibi oldu.

61 yaşındaki Cage, sıradan bir adamın, yabancıların kabuslarına girmeye başlamasıyla altüst olan hayatını konu alan filmle takdir topladı.

Oscar ödüllü aktör, teşekkür konuşmasının bir bölümünü yapay zekanın tehlikelerine dikkat çekmek için kullandı.

Amerikalı yıldız, ödülünü almak için sahneye çıktığında, alışıldık minnettarlık ifadelerinin ötesine geçerek yapay zeka kullanımına karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu. 

"Robotlar, insan olmanın ne demek olduğunu yansıtamaz"

Cage konuya, "Beni rahatsız eden başka bir dünya daha var. Hepimizin çevresinde şu anda gerçekleşiyor. Yeni yapay zeka dünyası" diyerek girdi:

Robotların bizim yerimize hayal kurmasına izin vermemekten yanayım. Robotlar, insan olmanın ne demek olduğunu yansıtamaz.

Oscar ödüllü oyuncu, "Bu bir çıkmaz sokak" diye ekledi: 

Bir oyuncu, performansını yapay zekaya biraz bile teslim ederse, o küçük adım zamanla büyük bir mesafeye dönüşür ve sanatın tüm dürüstlüğü, saflığı ve gerçeği yalnızca maddi çıkarlara yenik düşer. Biz sanatçılar bunun olmasına izin veremeyiz.

Cage, "Yapay zekanın, özgün ve dürüst ifadelerinize müdahale etmesine izin vermeyin, kendinizi koruyun" diye uyardı.

Hollywood grevlerinin başlıca nedeni

Yapay zeka, 2023'teki Hollywood grevlerinin başlıca sebeplerinden biriydi. Oyuncular ve yazarlar, yapay zekanın Hollywood'da hızla yaygınlaşmasından ve bunun sektördeki geleceklerine nasıl etki edeceğinden giderek daha fazla endişe duymaya başladı.

Filmlerde yapay zeka kullanımına dair tartışmaların büyük bir kısmı, bu teknolojinin filmlerdeki insani dokunuşu ortadan kaldırmasına odaklanıyor.

Nicolas Cage'in bu yıl Spider-Man: Beyond the Spider-Verse ve Spider-Noir dahil olmak üzere 6 projede yer alması bekleniyor. 

Ayrıca efsanevi NFL baş antrenörü John Madden'ın hayatını ve Amerikan futbolu temalı çok satan video oyununu yaratma sürecini konu alan David O. Russell imzalı Madden'da da başrol oynayacak.

Independent Türkçe, The Wrap, Newsweek



İnsanlar havalimanlarında neden tuhaf davranıyor?

Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
TT

İnsanlar havalimanlarında neden tuhaf davranıyor?

Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)
Havalimanlarının çevresel koşulları, endişeli yolcuları daha fazla geriyor olabilir (Pexels)

Pek çok kişi havalimanlarında tuhaf veya agresif davranan kişilere denk gelmiştir. 

Özellikle öfkeli yolcuların problemli davranışlar sergilediği olaylar son yıllarda artıyor. Bunun karşısında havalimanında alkol servis edilmemesi gerektiği yönünde çağrılar yapılıyor.

Ancak bu davranışların arkasında sadece alkol olmayabilir. Birleşik Krallık'taki Leeds Beckett Üniversitesi'nde psikoloji dersleri veren Steve Taylor, Conversation için kaleme aldığı yazıda bu meseleyi masaya yatırıyor. 

Taylor, bazı kişilerin uçma korkusundan dolayı gerildiğini ve bu nedenle agresif davranışlar sergileyebileceğini söylüyor. Ayrıca bazıları rahatlamak için içki içebiliyor ve bu da daha pervasız davranmalarına yol açıyor olabilir. 

Havalimanlarının gürültülü ve kalabalık ortamının da duruma pek fayda sağladığı söylenemez. 

Psikolog, bunların yanı sıra havalimanlarında zaman ve mekan algısının bulanıklaşmasının da rol oynadığını düşünüyor. 

Taylor, "Havalimanları şimdiki zamanın hoş karşılanmadığı bir yokluk bölgesidir. Herkesin dikkati geleceğe, uçuşlarına ve varış noktalarına ulaştıklarında onları bekleyen maceralara yönelir" diyerek ekliyor: 

Geleceğe bu kadar yoğun bir şekilde odaklanmak, özellikle uçuşlar rötar yaptığında hayal kırıklığı yaratıyor.

Havalimanlarında bulanıklaşan tek şey zaman ve mekan algısı değil. Bu ortamlarda insanların, tanımadıkları kişilerle sohbet etme ihtimali artıyor. 

Taylor'a göre sosyal sınırların esnediği bu ortam, toplumun normal kurallarının ortadan kalkmasına neden olabilir. 

Yazıda ayrıca başka bir ülkeye yapılan yolculuklarda, ulusal sınırların arasında kalmanın da davranışları etkileyebileceğine değiniliyor. Eğer farklı bir zaman dilimindeki bir yere seyahat ediliyorsa hem mekan hem zaman algısı daha fazla bozulabilir.

"Kendimizi zaman ve mekan üzerinden tanımlarız" diyen Taylor ekliyor:

Ayrıca kendimizi ülkemizle de tanımlarız. Bu tür işaretler olmadan kendimizi başıboş hissedebiliriz. 

Yapılan araştırmalar, bu türden oryantasyon bozulmalarının geçici olsa bile ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor.

Diğer yandan Taylor, kimliği belirleyen şeylerden veya zamandan "azade olunan" havalimanlarının özgürleştirici bir etki de yaratabileceğini söylüyor.

Psikolog, "Bir dizide her hafta aynı karakteri canlandırmak zorunda kalan oyuncular gibi, rollerimizin güvenliğinden hoşlanıyoruz ancak kendimizi yeni zorluklarla test etmeyi ve esnetmeyi arzuluyoruz" diye yazıyor: 

Dolayısıyla normal rutinlerimizin ve ortamlarımızın dışına çıkmak canlandırıcı bir his veriyor. İdeal olan, havalimanında başlayan özgürlüğün yurtdışı maceralarımız boyunca devam etmesi.

Independent Türkçe, Conversation, Guardian, Human Studies