Sıradışı kimlik hırsızlığına 12 yıl hapis: Kafkaesk bir komplo

Soldaki William Donald Woods ve kimliğini çalan Matthew David Keirans (AP)
Soldaki William Donald Woods ve kimliğini çalan Matthew David Keirans (AP)
TT

Sıradışı kimlik hırsızlığına 12 yıl hapis: Kafkaesk bir komplo

Soldaki William Donald Woods ve kimliğini çalan Matthew David Keirans (AP)
Soldaki William Donald Woods ve kimliğini çalan Matthew David Keirans (AP)

Cuma günü ABD'nin Iowa eyaletinde görülen davada bilgi teknolojileri uzmanı Matthew David Keirans kimlik hırsızlığı yapmaktan 12 yıl hapis cezası aldı. 

Savcıların "Kafkaesk bir komplo" dediği olayın incelendiği dava, sıradışı detaylarıyla gündem oldu.

Bu suçun kurbanı olan William Donald Woods, yalnızca fail yerine hapse girmekle kalmamış, bir de zorla ilaç tedavisi görmüştü. 

Woods cezanın açıklanması sonrasında "Bunun her bir parçasını hak etti" dedi. 

59 yaşındaki failin çevresiyse Nisan 2024'te suçunu itiraf etmesi üzerine şoke olmuştu. Zira onu nazik, kibar ve güvenilir biri olarak tanıyorlardı.

Zor bir çocukluk geçiren Keirans'ın 16 yaşında evden kaçarak otomobil çaldığı mahkemede ortaya çıktı. 

1988'de Albuquerque'deki bir sosisli sandviç arabasında çalışırlarken Keirans, Woods'un cüzdanını çalmış. 

Mağdur, yumruk atmakla tehdit ettiği Keirans'tan cüzdanını alsa da sosyal güvenlik kartındaki bilgilerle kendi adına bir ehliyet çıkarıldığını fark etmemiş. 

1990 itibarıyla kendi adını bırakıp William Woods ismiyle hayatına devam eden Kerians; evlendi, çocuk sahibi oldu, çeşitli işyerlerinde çalıştı ve 200 bin doları aşkın borç yaptı.

Hiçbir zaman vergi ödeyecek kadar para kazanamayan gerçek Woods'un ise yetkililerle hiçbir işi olmadı. 

2015'te FouseyTube adıyla bilinen Yousef Saleh Erakat'ın yardım ettiği Woods, birlikte videolar çektiği YouTuber'dan aldığı paralar sayesinde evsizlikten kurtulup görece rahat bir hayat sürerken bankalara borcu olduğunu öğrendi. 

2019'da Los Angeles'taki bir banka şubesine gittiğinde Keirans'ın belirlediği güvenlik sorularını bilemedi. 

Keirans hiç kimsenin hesaplarına erişmesine izin vermediğini söyleyince gerçek Woods, kimlik hırsızlığı gerekçesiyle hapse atıldı. 

Gerçek Woods'a bu dava sırasında niye "Matthew Kierans" diye seslenilmeye başlandığı bilinmiyor. 

Akıl hastanesine kaldırılan gerçek Woods, burada zorla ilaç tedavisine alındı. 

428 günü hapiste, 147 günüyse akıl hastanesinde geçiren mağdur, bir dedektifin yardımıyla kendi kimliğini failden geri alabildi. 

Keirans'ın, dedektifin araştırmasının sonuçlarını görünce "Hayatım bitti" dediği bildiriliyor.

Artık Albuquerque'de bahçıvanlık yapan 56 yaşındaki Woods ise "Asıl amacım hayatımı yeniden kurmak" diyor. 

Independent Türkçe, New York Times, AP



Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
TT

Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)

İki yeni çalışmada, zayıflama ilaçlarının bazı kişilerde görme kaybına yol açan ciddi göz hastalıklarına neden olabileceği öne sürüldü.

JAMA'da yayımlanan bir çalışmada, yaklaşık 1,5 milyon kişiden elde edilen veriler değerlendirilerek semaglutid veya tirzepatid gibi ilaçları kullanan diyabet hastalarında optik sinir bozuklukları riskinin arttığı tespit edildi.

Araştırma özellikle nonarteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION) adı verilen nadir ancak ağır bir rahatsızlığa işaret ediyor. Bu hastalıkta optik sinire giden kan akışının aniden azalması veya engellenmesi sonucu "göz felci" yaşanıyor. Araştırmacılar, The Conversation'da yazdıkları makalede, hastaların bunu ancak bir gözlerinde görme kaybı yaşadıktan sonra fark ettiğini belirtiyor.

Hastalığın herhangi bir tedavisi yok.

Daha önce yapılan bir çalışmada bir hastada semaglutidin yan etkisi olarak NAION görülme olasılığının 10 binde bir olduğu belirtilmişti. Ancak son araştırmada, semaglutid veya tirzepatid kullanan 159 bin tip 2 diyabet hastasının 35'inde (yaklaşık 2 bin 500'de 1) NAION geliştiği saptandı. 

Araştırmacılar, "İki yıllık takip süresince semaglutid veya tirzepatid grubundaki 35 hastada NAION görüldü" diyor.

93 hastadaysa başka optik sinir hastalıkları vardı.

Aynı bilimsel dergide yayımlanan ve 185 bin kişiyi içeren bir başka büyük çalışma, GLP-1 RA'lar diye bilinen zayıflama ilaçlarını, retinadaki kan damarlarının hasar görmesi anlamına gelen diyabetik retinopati riskinin artmasıyla ilişkilendiriyor.

Ancak araştırmacılar her iki çalışmada da GLP-1 ilaçları kullanan katılımcılarda, diyabetik retinopati nedeniyle görme yetisini tehdit eden komplikasyonların daha az ortaya çıktığını ve diğer diyabet ilaçlarını kullananlara kıyasla, daha düşük oranda ameliyat gerektiren göz tedavisine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, ilaçları kullanmanın bu tür rahatsızlıklara neden olma riskinin genel anlamda düşük olduğunu söyleseler de daha yakından takip edilme çağrısı yapıyor.

Ayrıca zayıflama ilaçlarının göz komplikasyonlarına nasıl yol açabileceğini anlamak için daha uzun vadeli çalışmalar yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Araştırmacılar "GLP-1 RA'ların maliyeti, bu ilaçların diyabet ve komplikasyonlarının tedavisiyle ilgili maliyetleri düşürme potansiyeliyle kıyaslanmalı" diyor.

Son araştırmalar, önceden diyabetik retinopatisi olsun ya da olmasın, zayıflama ilaçları verilen tüm diyabet hastalarının potansiyel komplikasyonlar için düzenli taranması ve izlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Independent Türkçe