Arkeologlar, Hollanda'da Ortaçağ'dan kalma bir kült bölgesinde diobolgeldæ yani "şeytan parası" olarak sunulan bir yığın altın ve gümüş sikkeyi ortaya çıkararak Avrupa'nın bu bölgesindeki Hıristiyanlık öncesi grupların ritüellerine daha fazla ışık tuttu.
Hollanda, Almanya'nın kuzeyi ve Britanya'da, Hıristiyanlık öncesi ritüelleri çok daha iyi anlaşılan Nordik dünyasına kıyasla daha az kült alanı ortaya çıkıyor.
Nordik bölgesindeki Hıristiyanlık öncesi pagan kült alanlarından elde edilen bulgular, Cermen-Nordik dünyasının geri kalanı için her zaman geçerli olmuyor. Ancak araştırmacılar, Hollanda'nın doğusundaki Hezingen'de bulunan sikke yığınının, bölgedeki kült ritüelleri hakkında değerli bilgiler sağladığını söylüyor.
Hezingen kazı alanı ilk kez yaklaşık 5 yıl önce metal dedektörlerinin çok sayıda altın ve gümüş sikke bulmasıyla gün yüzüne çıkmıştı. Arkeologlar bölgenin, alışılmadık bir şekle sahip bir binayı çevreleyen ahşap direklerden yapılmış büyük dairesel bir alan da dahil üç kısımdan oluştuğunu tespit etti.
Bu kazı alanlarının birinde tek bir altın sikke bulunurken, diğerinde, parçalanmış ve bütün halde yaklaşık iki düzine altın sikkenin yanı sıra bir altın kolye ucu ve bir gümüş küpe bulundu.
Hakemli dergi Medieval Archaeology'de yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, üçüncü alanda altın sikke parçaları ve küçük bir kolye ucu keşfedildi.
Ayrıca alanlardan birinde muhtemelen 6. yüzyılda inşa edilmiş eski bir malikaneye ait izlerin yanı sıra ilkbahar ve sonbahar ekinokslarına göre hizalanmış ahşap direkler için 17 çukur bulundu. Bu durum, bölgenin ekinleri ekme veya hasatla bağlantılı mevsimsel ritüellerde kullanılmış olabileceğine işaret ediyor.
Direk çukurlarını ve eserleri inceleyen arkeologlar, Hezingen'in bölgedeki kültürel geçiş döneminde önemli bir kült alanı görevi gördüğü sonucuna vardı.
Araştırmada, "Direkler ilkbahar ve sonbahar ekinoksları sırasında güneşin doğuş ve batışıyla aynı hizada olduğundan, sunular bereket ayinleriyle bağlantılı olabilir" ifadeleri kullanılıyor.
Altın sikkeler ve mücevherler yaklaşık 100 yıllık bir süre boyunca düzenli aralıklarla buraya bırakılmış. Fosfat analizine göre muhtemelen burada hayvanlar da kurban edildi.
Yerel halkın tam olarak hangi tanrılara dua ettiği gizemini koruyor.
Bölgedeki toplumlar Hıristiyanlaşmak için tanrılarını terk etmeye ve pagan kült alanlarında "şeytan parası" sunma ritüellerini bırakmaya zorlandı.
Arkeologlar, Hezingen mezrasının 7. yüzyıla ait, muhtemelen göçmenlerle bağlantılı bir açık hava kült alanı olabileceğinden şüpheleniyor. Alanın kullanımı, bölgenin resmen Hıristiyanlaşmasından en az 50 yıl önce, MS 700 civarında sona ermiş gibi görünüyor.
Alanla ilişkilendirilebilecek yerel seçkinler muhtemelen daha önce Hıristiyan olmuş ya da paganizmden uzaklaşmıştı. Çalışmada, "Belki de burası misyonerler tarafından terk edilmiş, hatta neredeyse bütün değerli şeyler götürülerek kutsallığına saygısızlık edilmişti" deniyor.
Diğer yandan araştırmacılar, bulguların "alternatif yorumlarının" da göz önüne alınması gerektiğini söylüyor.
Independent Türkçe