Ahtapotların cinsiyetinin nasıl belirlendiği ortaya çıktı

Ahtapotların gizemleri yavaş yavaş açığa çıkıyor (Unsplash)
Ahtapotların gizemleri yavaş yavaş açığa çıkıyor (Unsplash)
TT

Ahtapotların cinsiyetinin nasıl belirlendiği ortaya çıktı

Ahtapotların gizemleri yavaş yavaş açığa çıkıyor (Unsplash)
Ahtapotların gizemleri yavaş yavaş açığa çıkıyor (Unsplash)

Ahtapotların cinsiyetinin nasıl belirlendiği tespit edildi. 480 milyon yıl önceye uzanan cinsiyet kromozomu, en eski örneklerden biri. 

İnsanlar ve çoğu memelide cinsiyet kromozomlarla belirlenirken bu durum bütün canlılar için geçerli değil. Örneğin deniz kaplumbağalarında, yumurtanın kuluçkaya yattığı kumun sıcaklığı, bazı balıklardaysa kromozom yerine bir gen cinsiyeti belirliyor.

Ancak bilim insanları ahtapotlarda yavrunun cinsiyetine neye göre karar verildiğini bilmiyordu.

Oregon Üniversitesi'nden araştırmacılar, dişi bir Kaliforniya iki benekli ahtapotunun DNA'sını dizilerken, genetik materyalin sadece yarısına sahip bir kromozomla karşılaştı. Bu kromozom diğerlerinden farklı görünüyordu ve daha önce DNA'sı dizilenen erkek ahtapotlarda bulunmamıştı.

Hakemli dergi  Current Biology'de 3 Şubat Pazartesi günü yayımlanan makalenin yazarlarından Gabby Coffing, "Bu kromozomun, dizileme verilerinin yarısını taşıması, sadece bir kopya olduğunu gösteriyordu" diye açıklıyor: 

Bunu daha fazla araştırınca, bir cinsiyet kromozomuna rastlamış olmamız gerektiği sonucuna vardık.

Ekip tahminlerini doğrulamak için daha önce inceledikleri ahtapotların genetik verilerini gözden geçirdi. 

Başka bir ahtapot türünde ve ayrıca 248 ila 455 milyon yıl önce ahtapotlardan ayrılan kalamarlarda da benzer şekilde genetik materyalin yarısına sahip bir kromozom buldular. 

En çarpıcı bulgulardan biriyse, yaklaşık 480 milyon yıl önce ahtapotlardan ayrılan notilusta bu kromozomun saptanmasıydı. 

Farklı türlerin bu spesifik kromozomu taşıması, milyonlarca yıldır cinsiyetin bu şekilde belirlendiğine işaret ediyor. Bilim insanları bunun en eski cinsiyet kromozomlarından biri olduğunu söylüyor.

Araştırmacılar, cinsiyet kromozomları üreme yetisini doğrudan etkilediği için genellikle evrimsel süreçle ciddi değişimler geçirdiğini belirtiyor. Ancak ahtapot, notilus ve kalamarları içeren kafadanbacaklılar grubu işin sırrını onlarca milyon yıl önce çözmüş görünüyor.

Coffing "Kafadanbacaklılar zaten çok ilginç canlılar ve özellikle sinirbilim alanında onlar hakkındaki pek çok şeyi öğrenmeye devam ediyoruz" diyor: 

Bu, onlar hakkında ilginç bir şeyi daha gösteriyor: Gerçekten çok eski cinsiyet kromozomlarına sahipler.

Araştırmacılar ahtapotların cinsiyetinin kromozomlarla belirlendiğini bulsa da hâlâ cevap bekleyen sorular var. 

İnsanlarda, kadınlar XX ve erkekler de XY kromozomlarını taşıyor. Fakat araştırmacılar ahtapotların bazı kuş ve kelebeklerdeki sisteme dahil olduğunu düşünüyor. Bu hayvanlarda erkekler aynı ZZ kromozomlarını, dişilerse ZW kromozomlarını taşıyor.

Ancak bilim insanları ahtapotlarda henüz W kromozomuyla karşılaşmadı. Bu hayvanlarda erkekler çift kromozoma sahipken, dişiler sadece tek bir kromozom taşıyor olabilir.

Independent Türkçe, Phys.org, Discover Magazine, Current Biology



Antarktika'da bulunan kafatası, bilinen en eski kuşa ait çıktı

Bu tasvirde, Geç Kretase döneminde yaşayan Vegavis iaai, Antarktika Yarımadası kıyılarında balık avlamak için suya dalıyor. Bilim insanları, bilinen en eski modern kuş olduğunu söyledikleri hayvana ait bir fosil buldu (Mark Witton, 2025.)
Bu tasvirde, Geç Kretase döneminde yaşayan Vegavis iaai, Antarktika Yarımadası kıyılarında balık avlamak için suya dalıyor. Bilim insanları, bilinen en eski modern kuş olduğunu söyledikleri hayvana ait bir fosil buldu (Mark Witton, 2025.)
TT

Antarktika'da bulunan kafatası, bilinen en eski kuşa ait çıktı

Bu tasvirde, Geç Kretase döneminde yaşayan Vegavis iaai, Antarktika Yarımadası kıyılarında balık avlamak için suya dalıyor. Bilim insanları, bilinen en eski modern kuş olduğunu söyledikleri hayvana ait bir fosil buldu (Mark Witton, 2025.)
Bu tasvirde, Geç Kretase döneminde yaşayan Vegavis iaai, Antarktika Yarımadası kıyılarında balık avlamak için suya dalıyor. Bilim insanları, bilinen en eski modern kuş olduğunu söyledikleri hayvana ait bir fosil buldu (Mark Witton, 2025.)

Bilim insanları Antarktika'da bulunan 69 milyon yıllık bir kafatasının, bilinen en eski modern kuşa ait olduğunu söylüyor.

Kıtadaki ördek ve kazların eski bir akrabası olan bu kuş, Kretase Dönemi'nde, meşhur Tyrannosaurus rex'le yaklaşık aynı zamanlarda, Antarktika kıyılarında yaşıyordu.

Ohio Üniversitesi öğretim üyesi ve Denver Doğa ve Bilim Müzesi'nde Yer ve Uzay Bilimleri Direktörü Dr. Patrick O'Connor bulguyu duyurduğu açıklamada, "Bu fosil, modern kuş evriminin ilk aşamaları hakkında Antarktika'nın bize söyleyecek çok şeyi olduğunun altını çiziyor" dedi.

O'Connor, hakemli dergi Nature'da çarşamba günü yayımlanan ilgili çalışmanın ortak yazarı.

Fosil, Antarktika Yarımadası Paleontoloji Projesi kapsamında 2011'de yapılan bir keşif gezisi sırasında bulunmuştu. Bölgenin, modern ekosistemlerin şekillenmesine nasıl katkı sağladığını anlamak adına halihazırda bir araştırma yürütülüyor.

Pittsburgh Carnegie Doğa Tarihi Müzesi'nden Dr. Matthew Lamanna, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında "Antarktika, insanlığın Dinozorlar Çağı'ndaki yaşamı anlamasında birçok yönden son sınır" diyor.

Sivri gagasıyla bu uzun kafatası, Kretase Dönemi'ni de içeren Mezozoyik Çağ'da daha önce keşfedilen ve bilinen tüm kuşlar arasında benzersiz bir beyin şekline sahip. Araştırmacılar, bu özelliklerin Vegavis iaai adlı soyu tükenmiş bir kuşa ait olduğunu ve onu tüm modern kuşları içeren gruba yerleştirdiğini söylüyor.

scdfergthy
Vegavis iaai'nin 69 milyon yıllık dijital rekonstrüksiyonu uzun gagasını gösteriyor. Kuşun özellikleri onu günümüz su kuşlarından ayırıyor (Joseph Groenke [Ohio Üniversitesi] ve Christopher Torres [Pasifik Üniversitesi], 2025)

Vegavis ilk kez 20 yıl önce, Austin Teksas Üniversitesi'nden yeni çalışmanın ortak yazarı Dr. Julia Clarke tarafından bildirilmişti. Ördek ve kaz gibi modern kazsıların erken bir üyesi olduğu öne sürülmüştü. Ancak bu tür kuşlar Kretase sonundaki yok oluş olayından önce son derece nadir ve bu çalışma neredeyse tam bir kafatasına sahip ilk örneği sunuyor.

Kafatası, bugünkü kazsıların aksine güçlü çene kaslarını korumuş ve özellikleri, Vegavis'in su altında ayaklarını kullanarak kendini ittiğine işaret eden ipuçlarıyla tutarlı.

Ohio Üniversitesi Heritage College Osteopatik Tıp Fakülsesi'ndeki Ulusal Bilim Vakfı'nda doktora sonrası araştırmacı olan başyazar Dr. Christopher Torres, "Paleontologlar arasında Vegavis kadar tartışma yaratabilecek çok az kuş var" diyor.

Bu yeni fosil, bu tartışmaların çoğunun çözülmesine katkı sağlayacak. Bunların başında Vegavis'in kuşların evrimsel hayat ağacında nereye tünediği geliyor.

Independent Türkçe