Elon Musk'ın 76 yaşındaki annesi podyuma çıktı

"Pek çok Çinliye ilham verdi"

Defilenin sonunda anne Musk, markanın baş tasarımcısına sarıldı (AFP)
Defilenin sonunda anne Musk, markanın baş tasarımcısına sarıldı (AFP)
TT

Elon Musk'ın 76 yaşındaki annesi podyuma çıktı

Defilenin sonunda anne Musk, markanın baş tasarımcısına sarıldı (AFP)
Defilenin sonunda anne Musk, markanın baş tasarımcısına sarıldı (AFP)

Dünyanın en zengin kişisi Elon Musk siyasete soyunarak gündemden düşmezken 76 yaşındaki annesi de podyuma çıkarak magazin basınına konu oldu.

Maye Musk, Çin markası Juzui'nin New York Moda Haftası kapsamında salı günü The Glasshouse adlı mekanda düzenlenen defilesinde yer aldı. 

Şovun kapanışını yapan tecrübeli manken kömür rengi elbisenin üstüne beyaz kürk ceket giyerek ilgiyi üstüne topladı. 

Anne Musk'ın uzun süredir birlikte çalıştığı markanın baş tasarımcısı Taoray Wang defileden sonra USA Today'e "Maye'ye bir insan ve bir kadın olarak gerçekten hayranım ve saygı duyuyorum. Bana ilham verdi. Yalnızca bana değil, Çin'deki pek çok müşterime de büyük ilham verdiğine inanıyorum" dedi. 

Maye Musk son yıllarda Dolce & Gabbana, Christian Siriano ve Philipp Plein gibi pek çok marka için modellik yaptı. 

Sports Illustrated dergisine mayolu poz veren en yaşlı kadın unvanını 74 yaşındayken alarak tarihe geçse de sonrasında Martha Stewart, 81 yaşındayken onun rekorunu kırdı.

Oğlu pek çok tartışmanın fitilini ateşlerken Maye Musk genelde siyasete girmemeyi tercih ediyor. 

Kanada'da doğup Güney Afrika'da büyüyen anne, Ekim 2024'te X'te yaptığı paylaşımda Elon Musk'ın kaçak göçmenlerin birden fazla kez oy kullanarak seçimleri lekelemesi ihtimaline dair endişesine hak vermişti. 

Üç çocuğunun babası Errol Musk'la 1970'te evlenen meşhur diyetisyen, 9 yıl sonra boşandı.

Evliliği sırasında istismara uğradığını ve ailesiyle görüşmesine izin verilmediğini öne sürdü.

Maye Musk'ın 53 yaşındaki Elon'dan başka Kimbal (52) adlı bir oğlu ve Tosca (50) ismini taşıyan bir kızı da var. 

2019'da yayımlanan "Bir Kadın Plan Yaparsa" (A Woman Makes a Plan) adlı otobiyografik kitabı Türkçe'ye de çevrildi. 

Independent Türkçe, USA Today, Page Six, AFP



James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
TT

James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)

5 Ağustos'ta, Hiroşima'ya atılan atom bombasının 80. yıldönümünde yayımlanacak Ghosts of Hiroshima (Hiroşima'nın Hayaletleri) adlı kitabın yazarı Charles R. Pellegrino olsa da bu hikayenin sinema uyarlamasını James Cameron üstlenecek. Kitabın kapağında da belirtildiği üzere bu proje, ünlü yönetmenin sıradaki yapımlarından biri.

Cameron, konuyu 2023'te Oppenheimer'la sinemaya taşıyan Christopher Nolan'ın yaklaşımına eleştirel yaklaşıyor. 70 yaşındaki Kanadalı yönetmen, Deadline'a verdiği röportajda Nolan'ın "hikayede uzak durduğu noktalar nedeniyle ahlaki bir kaçış" sergilediğini düşünüyor.

"Filmde yalnızca kısa bir sahnede yanmış cesetler görüyoruz. Başka bir yönetmenin işini eleştirmek istemem ama bu sahne dışında olayın ağırlığını yansıtan çok az şey var" diyen Cameron, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bence konunun esasını es geçti. Stüdyo mu uzak durdu bu konudan yoksa Chris mi bu noktaya dokunmak istemedi bilmiyorum ama ben doğrudan o tartışmalı konuya dokunmak istiyorum. Aptallığım tutuyor işte.

Nolan, Oppenheimer döneminde bu anlatının kendi filmine uygun olmadığını söylemişti. Ancak Titanik (Titanic) ve Avatar gibi dev yapımların yönetmeni Cameron, bu boşluğu doldurmaya hazır olduğunu belirtiyor:

Tamam, ben el kaldırıyorum. Bu işi ben yapacağım Chris, sorun değil. Sen de galama gelirsin, birkaç güzel söz söylersin...

Henüz senaryoyu yazmaya başlamadığını belirten Cameron, bu süreci şöyle anlatıyor:

15 yıldır notlar alıyorum ama henüz tek bir kelime bile yazmadım. Çünkü bir noktada her şey zihninde oluşur ve sonra yazmaya başlarsın. Ben hep böyle çalışırım. Etrafı keşfederim, beni etkileyen unsurları hatırlarım, sonra bunları bir anlatıya dönüştürürüm. Ve o yazma anı geldiğinde oturup yazarım. Ama şu an o zihinsel noktada değilim.

Cameron'ın örnek aldığı yönetmen ise Steven Spielberg. Özellikle Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) gibi 1990'lardaki II. Dünya Savaşı filmleriyle sinema tarihine damga vuran Spielberg hakkında Cameron şöyle diyor:

O, yaşananları olduğu gibi gösterdi.

Independent Türkçe, IndieWire, Entertainment Weekly, Deadline