Martin Scorsese'den "muhteşem" korku filminin yönetmenine övgü

Nosferatu'da başrolleri paylaşan Lily-Rose Depp (solda) ve Nicholas Hoult'a (sağda) ikonik vampiri canlandıran Bill Skarsgård eşlik ediyor (Universal Pictures)
Nosferatu'da başrolleri paylaşan Lily-Rose Depp (solda) ve Nicholas Hoult'a (sağda) ikonik vampiri canlandıran Bill Skarsgård eşlik ediyor (Universal Pictures)
TT

Martin Scorsese'den "muhteşem" korku filminin yönetmenine övgü

Nosferatu'da başrolleri paylaşan Lily-Rose Depp (solda) ve Nicholas Hoult'a (sağda) ikonik vampiri canlandıran Bill Skarsgård eşlik ediyor (Universal Pictures)
Nosferatu'da başrolleri paylaşan Lily-Rose Depp (solda) ve Nicholas Hoult'a (sağda) ikonik vampiri canlandıran Bill Skarsgård eşlik ediyor (Universal Pictures)

Efsanevi yönetmen Martin Scorsese, Robert Eggers'in son filmi Nosferatu'ya övgüler yağdırdı. 

TCM'den Dave Karger'la kariyeri ve geçmişten günümüze kendisini etkileyen filmler hakkında konuşan Scorsese, korku sinemasına olan sevgisini dile getirdi. 

Karger, Sıkı Dostlar'ın (Goodfellas) usta yönetmenine, 41 yaşındaki Eggers'ın son vampir filmini izleyip izlemediğini sordu. 

"Harika bir şey yapmış"

82 yaşındaki Scorsese, hem eleştirmenler hem de sinemaseverlerin dile getirdiği yorumları yineleyerek şu yanıtı verdi:

Muhteşem. Bu adamın yaptığı her şey harika. Ve bu film öyle ki izledikten sonra fazla bir şey yapamıyorsun. Hâlâ o dünyanın içindesin. Transilvanya'daymışsın gibi hissediyorsun. Vay be! Adam harika bir şey yapmış.

Scorsese son yıllarda, kendisinin pek fazla yer almadığı bir tür olan korku sinemasını desteklemekte son derece istekli görünüyor. 

Korku Burnu (Cape Fear) ve Zindan Adası (Shutter Island) gibi filmleri korku öğeleri barındırsa da Scorsese, türe fazla dahil olmamayı tercih etti.

Son 10 yılda Scorsese'nin ilgisini çeken korku filmlerinden biri de Ari Aster'in ilk yönetmenlik denemesi olan 2018 yapımı Ayin (Hereditary). 

2019'da bir soru-cevap etkinliğinde film hakkında konuşan Scorsese, "Rahatsız edici, kesinlikle öyle" diyerek eklemişti:  

Korku filmi olduğu su götürmez. Ama bundan da fazlası. Bana en iyi korku filmlerini hatırlatıyor.

Scorsese, Ti West imzasını taşıyan 2022 yapımı Pearl'e de övgüler yağdırmıştı. 

"Büyülendim, rahatsız oldum. Sonra o kadar huzursuz oldum ki uykuya dalmakta zorlandım. Ama izlemeyi bırakamadım" diyen 82 yaşındaki yönetmen, filmi "vahşi, büyüleyici, derinden rahatsız edici" diye nitelemişti.

Independent Türkçe, GamesRadar, Indiwire, TCM



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS