Nörologdan hafızayı güçlü tutmak için 4 öneri

Zihnin düzenli çalıştırılması hafızanın güçlü kalmasını sağlıyor (Unsplash)
Zihnin düzenli çalıştırılması hafızanın güçlü kalmasını sağlıyor (Unsplash)
TT

Nörologdan hafızayı güçlü tutmak için 4 öneri

Zihnin düzenli çalıştırılması hafızanın güçlü kalmasını sağlıyor (Unsplash)
Zihnin düzenli çalıştırılması hafızanın güçlü kalmasını sağlıyor (Unsplash)

Birçok kişi yaşlandıkça hatırlama güçlükleri ve hafıza sorunlarıyla karşılaşıyor. ABD’li nörobilimci Dr. Richard Restak, hafızayı diri tutmak için çeşitli yöntemler öneriyor.

George Washington Üniversitesi’nden nörolog Restak, New York Times’a yaptığı açıklamalarda, yaşlanmaya görülen hafıza güçlüklerinin kaçınılmaz olmadığını vurgulayarak tavsiyelerini paylaşıyor. 

Dikkatinizi artırın

Nörolog, bazı hatırlayamama durumlarının aslında hafıza değil dikkat problemi olduğuna işaret ediyor.

Restak, yeni bir bilgi öğrenildiğinde dikkati yoğunlaştırmanın bir yolunun da sözcüğü görselleştirmek olduğunu belirtiyor: 

Dikkatsizlik, hafıza sorunlarının en büyük nedenidir. Bu, hafızanızı düzgün şekilde kodlamadığınız anlamına gelir.

Hafıza egzersizleri yapın

Gündelik rutin içinde hafıza egzersizlerini ihmal etmemek de önemli. Restak, alışveriş listelerini telefona kaydetmek yerine ezberlemeyi önererek, "Listedeki öğeleri zihninizde görmeye çalışın" diyor.

Aynı şey yön duygusu için de geçerli. Nörobilimci, GPS kullanmadan gezinmenin uzamsal belleği güçlendireceğini vurguluyor.

Daha fazla roman okuyun

Hafıza sorunlarının erken göstergelerinden birinin kurmaca eserlere ilginin azalması olduğuna dikkat çeken Restak, şöyle devam ediyor: 

İnsanlar hafıza güçlükleri yaşamaya başladığında kurgusal olmayan eserleri okumaya yöneliyor.

Nörolog, “Sayfa 11'e gelene kadar karakterin Sayfa 3'te ne yaptığını hatırlamak zorundasınız” diyerek, kurmaca metinlerin belleği aktif şekilde çalıştırdığına işaret ediyor.

Aşırı teknoloji kullanımına dikkat edin

Uzman, özellikle cep telefonlarının “teknolojik bozulma” adını verdiği bir etki yaratarak belleği zayıflattığını belirtiyor. Akıllı telefonların odaklanma, konsantrasyon ve görselleştirme gibi kritik zihinsel işlevleri güçsüzleştirdiğini ifade ediyor. 

Teknolojik cihaz ve uygulamaların aşırı kullanımı dikkat dağınıklığına da sebep oluyor. Restak, günümüzde birçok kişinin dizi izlerken ya da arkadaşlarıyla konuşurken bir yandan da e-postalarını kontrol ettiğini, bunların da zihnin şimdiki ana odaklanmasının önüne geçtiğini belirtiyor. 

Geçen yıl ağustosta hakemli dergi Science'ta yayımlanan bir araştırmada da beynin anıları kaydetme süreci ve zaman içindeki değişimi detaylı bir şekilde masaya yatırılmıştı. İsviçre'deki Basel Üniversitesi'nden araştırmacılar fareleri inceleyerek bir anının, beynin hafızadan sorumlu bölümü hipokampustaki üç ayrı nöron grubu tarafından kaydedildiğini ortaya çıkarmıştı. Hatıraların zaman içindeki değişiminin de bu kopyalara bağlı olduğu saptanmıştı.

Independent Türkçe, New York Times, New Atlas



Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Çin'de Alzheimer hastalığıyla diğer demans türlerinin orantısız bir sağlık yükü oluşturduğu ve vaka oranlarının küresel ortalamadan daha hızlı arttığı uyarısını yaptı.

Çarşamba günü PLOS One adlı akademik dergide yayımlanan yeni araştırma, ülkede demansı mümkün olduğunca erken önlemek için acil ve etkili müdahalelerin uygulanması çağrısında bulunuyor.

Alzheimer ve diğer demans türleri, (ADD; Alzheimer Dissease and Demantia / Alzheimer Hastalığı ve Demans), dünya çapında artan oranlarla giderek daha ciddi bir nörolojik sağlık sorunu haline geliyor.

Ancak bilim insanları, özellikle Çin'deki bunamaların gerçek hastalık yükü ve risk faktörlerinin yeterince anlaşılmadığını söylüyor.

Mevcut çalışmada araştırmacılar, Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlar tarafından başlatılan halka açık veri tabanı Küresel Hastalık Yükü'nden (GBD) alınan, 30 yıldan uzun süreye yayılan küresel sağlık verilerini analiz etti.

Veri tabanı, 204 ülke ve bölgede 370’in üzerinde hastalık ve sağlık sorunuyla bunlara karşılık gelen 88 risk faktörü hakkında veri içeriyor.

1990'la 2021 arasındaki son analizlere dayanarak bilim insanları, Çin'de demans vakalarının üç katına, küresel vakalarınsa iki katına çıktığını tespit etti.

"ADD, küresel hastalık yükü en ağır hastalıklardan biri. Çin'de ve küresel olarak ADD'nin hastalık yükü 1990'dan 2021'e kadar yıldan yıla arttı" diye yazdılar.

Çalışmada, "2021'e gelindiğinde, Çin'in hastalık yükü üç kat artarken, küresel hastalık yükü iki katına çıktı" dendi.

y6u78ı9
ADD'nin 1990-2021 küresel hastalık yükü haritası. İki cinsiyet ve tüm yaşlar için 100 bin kişi başına düşen ölümlerdeki yıllık değişim (Liu, Geng., 2025, PLOS One)

Kısmen daha uzun yaşam süreleri nedeniyle kadınların erkeklere kıyasla demansın genel yükünü daha fazla taşıdığı tespit edildi.

Ancak araştırmacılar, erkeklerin bu hastalıktan ölüm oranlarının biraz daha yüksek olduğunu söylüyor.

Gelecek 15 yıl için eğilimleri tahmin eden bilim insanları, daha etkili müdahaleler yapılmadığı takdirde demans oranlarının özellikle Çin'de artmaya devam edeceği uyarısını yapıyor.

Araştırmacılar, diyabet gibi hastalıklardan kaynaklanan yüksek kan şekerinin Çin de dahil dünya genelinde demans için önde gelen risk faktörü olduğunu, bunu sigara ve yüksek vücut ağırlığının izlediğini söylüyor.

"Sigara, yüksek açlık kan şekeri düzeyleri ve yüksek vücut kitle indeksi, aralarında yüksek açlık plazma glukozunun baskın konuma sahip olduğu üç ana risk faktörü" diye yazdılar.

Bilim insanları Çin'de demans vakalarındaki artışın büyük ölçüde nüfus artışı ve değişen yaş demografisine bağlı olabileceğinden şüpheleniyor.

"Gelişen bir ülke olarak Çin, ekonomik dönüşüm ve yaşam tarzındaki büyük değişiklikler nedeniyle diyabet hastalarının sayısında önemli bir artış yaşadı" diye yazdılar.

Araştırmacılar, demans vakalarındaki artışı yavaşlatmak adına özellikle yaşlı yetişkinler arasında yüksek kan şekeri ve sigara kullanımının azaltılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyor.

Erken müdahalenin klinik hedeflerine ulaşmak için cinsiyete özgü risk faktörlerini hedef alan müdahalelere ihtiyaç duyulacağını belirtiyorlar.

Independent Türkçe