BAFTA'da sürpriz yapan yıldız, Robert De Niro'dan aldığı tavsiyeden pişman

Geçen yıl prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapan Anora, 2011'de Hayat Ağacı'ndan (The Tree Of Life) sonra Altın Palmiye'yi kazanmayı başaran ilk Amerikan filmi olmuştu (Neon)
Geçen yıl prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapan Anora, 2011'de Hayat Ağacı'ndan (The Tree Of Life) sonra Altın Palmiye'yi kazanmayı başaran ilk Amerikan filmi olmuştu (Neon)
TT

BAFTA'da sürpriz yapan yıldız, Robert De Niro'dan aldığı tavsiyeden pişman

Geçen yıl prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapan Anora, 2011'de Hayat Ağacı'ndan (The Tree Of Life) sonra Altın Palmiye'yi kazanmayı başaran ilk Amerikan filmi olmuştu (Neon)
Geçen yıl prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapan Anora, 2011'de Hayat Ağacı'ndan (The Tree Of Life) sonra Altın Palmiye'yi kazanmayı başaran ilk Amerikan filmi olmuştu (Neon)

Britanya Film ve Televizyon Sanatları Akademisi tarafından dağıtılan BAFTA Ödülleri, Londra'daki Royal Festival Hall'da gerçekleşen törenle dün sahiplerini buldu.

Sunuculuğunu David Tennant'ın üstlendiği törende Konsey (Conclave), En İyi Film ödülüne uzandı. En İyi Erkek Oyuncu dalında kazanan ise The Brutalist'le Adrien Brody oldu.

Favori gösterilen Demi Moore'u geride bıraktı

Mikey Madison, BAFTA'da En İyi Kadın Oyuncu ödülü için favori gösterilen Demi Moore'u geride bırakarak büyük bir sürprize imza attı. 

Anora'daki performansıyla ödüle layık görülen 25 yaşındaki Madison, teşekkür konuşmasını önceden yazmama kararını usta aktör Robert De Niro'nun tavsiyesine dayandırdı.

Ancak ödül töreni sonrası basın toplantısında yaptığı açıklamada, 81 yaşındaki ödüllü aktörün önerisinin pek de faydalı olmadığını itiraf etti.

Madison ve uzun kariyeri boyunca sayısız ödül kazanan De Niro, geçen hafta meşhur sohbet programı The Graham Norton Show'a birlikte konuk olmuştu. 

Basın toplantısında Madison, "Bir sohbet programında Robert De Niro bana konuşmamı önceden yazmamamı söyledi ama sanırım onu dinlememem gerekirdi" diyerek ünlü oyuncunun tavsiyesinin pek işe yaramadığını dile getirdi.

"Bu anın büyüklüğünü kavrayamıyorum"

Ödül töreninde yaşadığı duyguları tarif etmekte zorlandığını belirten Madison, sözlerine şu şekilde devam etti:

Sürekli 'gerçeküstü' kelimesini kullanıyorum ama sanırım bu anın büyüklüğünü asla tam anlamıyla kavrayamayacağım. O salonda benim idollerim, inanılmaz yaratıcı insanlar ve bana oyunculuğu, sinemayı sevdiren kişiler vardı.

Madison, başrolündeki performansıyla ödüle koştuğu Anora hakkında da şunları ekledi:

Uzun zamandır oyunculuk yapıyorum ya da yapmaya çalışıyorum diyelim. Sean Baker bana bu fırsatı verdi; karmaşık bir karakteri canlandırma şansı tanıdı. Kendimden çok farklı birini oynamak, sanatsal açıdan beni zorladı ve geliştirdi.

Madison, sahnede yaptığı konuşmada, hazırlıklı olmamanın zorluklarını dile getirdi. Konuşmasını doğaçlama yaparak duygularını içten bir şekilde ifade etti:

Vay canına, bunu hiç beklemiyordum. Sanırım menajerimi dinleyip önceden bir konuşma yazmalıydım. Çok teşekkür ederim Sean Baker, sana hayranım. Övgü almaktan nefret ettiğini biliyorum ama bunu söylemem gerek: Hayallerimi gerçekleştirdin...

"Seni seviyorum anne"

Annesine de teşekkür eden Madison, birlikte yüzlerce seçmeye gittiklerini ve repliklerine birlikte çalıştıklarını anlattı: 

O benim en sevdiğim sahne partnerim. Seni seviyorum anne.

Madison, güçlü rakipleri Cynthia Erivo, Demi Moore, Karla Sofía Gascón, Marianne Jean-Baptiste ve Saoirse Ronan'ı geride bırakarak ödüle uzandı. 

2016-2022'de ekranlara gelen FX dizisi Better Things'le tanınan Madison, Anora'nın başrolünde yer alıyor. Filme adını veren karakteri oynayan aktris, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolünde.

7 dalda aday gösterilen Anora, En İyi Kurgu ödülünü de kazanarak BAFTA'dan iki ödülle döndü.

Independent Türkçe, Far Out Magazine, Daily Mail



Superman'de en çok parayı kimin kazandığı belli oldu

Nicholas Hoult, Rachel Brosnahan ve David Corenswet, Superman'in Los Angeles'taki galasında (Reuters)
Nicholas Hoult, Rachel Brosnahan ve David Corenswet, Superman'in Los Angeles'taki galasında (Reuters)
TT

Superman'de en çok parayı kimin kazandığı belli oldu

Nicholas Hoult, Rachel Brosnahan ve David Corenswet, Superman'in Los Angeles'taki galasında (Reuters)
Nicholas Hoult, Rachel Brosnahan ve David Corenswet, Superman'in Los Angeles'taki galasında (Reuters)

Superman kadrosunun en çok kazanan üyesi belli oldu ve bu kişi Çelik Adam değil.

DC Sinematik Evreni'ni yeniden başlatan ve merakla beklenen çizgi roman uyarlaması film, geçen hafta vizyona girdiğinden bu yana gişede etkileyici bir performans sergiliyor. ABD'de 155 milyon, dünya çapındaysa buna ek olarak 250 milyon dolar kazandı.

Variety'nin hazırladığı yeni analizde filmin mali boyutu incelendi. Analize göre filmin yapımı 225 milyon dolara, dünya çapında pazarlanmasıysa 125 milyon dolara mal oldu.

Kaynaklar ayrıca üst düzey oyunculara ve ekibe ödenen maaşları da açıkladı. Gişe canavarı bir film için alışılmadık bir şekilde, en çok kazanan kişinin filmin yazar-yönetmeni James Gunn olduğu ve kendisine 15 milyon dolar ödendiği bildirildi. Bu rakam, Gunn'ın DC Studios'un eş CEO'luk görevinden aldığı 7 haneli maaşın üzerine ekleniyor.

Oyuncuların maaşlarının bu ölçekte bir film için nispeten mütevazı olduğu bildirildi. Superman'i canlandıran David Corenswet ve Lois Lane'i canlandıran Rachel Brosnahan'a 750 bin dolar ödendi.

En yüksek ücreti alan oyuncuysa kötü adam Lex Luthor'u canlandıran ve 2 milyon dolar kazanan Nicholas Hoult oldu.

The Independent'tan Clarisse Loughrey'nin 4 yıldız verdiği film, eleştirmenler tarafından büyük övgüyle karşılandı.

Loughrey, "Superman bir serinin manifestosu" diye yazdı.

Öyle olmaktan başka çaresi yoktu. Bu noktada beklentinin ağırlığı o kadar büyük ki, seyirciler bile yerlerine otururken omuzlarında biraz gerginlik hissedebilir.

Superman'in çizgi roman türünü kendisinden kurtarması gerekiyor; gişe fiyaskosunun ardına gelen başka bir gişe fiyaskosundan. Superman'in popüler kültürün en büyük kahramanlarından birinin hakkını vermesi gerekiyor. Superman'in, James Gunn'ın (Galaksinin Koruyucuları [Guardians of the Galaxy] üçlemesi ve 2021 yapımı The Suicide Squad: İntihar Timi'nin [The Suicide Squad] yönetmeni) eş başkanlığını yaptığı yeni bir evrende DC'ye taze bir başlangıç sunması gerekiyor. Superman'in, karakterin önceki koruyucusu Zack Snyder'ın kötü niyetli komplocular tarafından ihanete uğradığına ve bunun sadece sektörün gelgitlerinden kaynaklanmadığına inanan internet güruhunu yatıştırması gerekiyor. Tanrım, bunu düşünmek bile çok yorucu. Ama burada dönen her tabak (ki bu ağır ve yoğun bir film) Amerika'nın en sevdiği pelerinli izci çocuğun parmakları üzerinde dikkatle dengeleniyor, matine yıldızlarını andıran bir gülümseme ve mavi bir balina kadar büyük kalbiyle. Her şeyden önce, Gunn'ın Superman'i bu karakterin ve bu dünyanın bize nasıl hissettirmesi gerektiğini, empatiyi sürekli öldüren bir gezegende ne kadar safça olursa olsun, umudun her zaman gurur verici olduğunu çok iyi anlıyor.

Independent Türkçe