Mikroplastik krizi abartılıyor mu? Rus uzman: Bilinen bir zararı yok

Mikroplastiklerin kana, akciğerlere ve beyne girmesinin ciddi sağlık riskleri yarattığını düşünenler de var (Reuters)
Mikroplastiklerin kana, akciğerlere ve beyne girmesinin ciddi sağlık riskleri yarattığını düşünenler de var (Reuters)
TT

Mikroplastik krizi abartılıyor mu? Rus uzman: Bilinen bir zararı yok

Mikroplastiklerin kana, akciğerlere ve beyne girmesinin ciddi sağlık riskleri yarattığını düşünenler de var (Reuters)
Mikroplastiklerin kana, akciğerlere ve beyne girmesinin ciddi sağlık riskleri yarattığını düşünenler de var (Reuters)

Plastiklerin çevreye yol açtığı zararlar incelenirken mikroplastiklerin beyin ve kalp gibi organlarda dahi biriktiğini ortaya koyan pek çok bilim insanı, bunun önemli sorunlara yol açabileceğini söylüyor. 

Ancak Rusya Bilimler Akademisi'nden Aleksey Koklov onlardan biri değil. 

Moskova Devlet Üniversitesi Polimer ve Kristal Fiziği Bölümü'nün başkanı olan bilim insanı, polimer mikroparçacıkların canlılara zarar verdiğine dair bilimsel bir kanıt bulunmadığını öne sürüyor. 

Koklov, mikroplastiklerin doğada çok daha fazla bulunan tahta ve beton parçacıklarından daha zararlı olmadığını Rus devletine ait RT'ye verdiği röportajda iddia etti:

Tüm maddeler doğal süreçlerin sonucunda daha küçük parçalara dönüşür. Yalnızca mikroplastikler değil, tüm nanomaddeler insan kanına karışabilir. Duvarlar zamanla toz ve kuma dönüşüyor ve bunlar da insan vücuduna giriyor. Mikroplastik parçacıklarının özellikle zararlı olduğuna dair bir kanıt yok.

Sözlerini "Bir parçacık insan vücuduna girdiğinde bakteri ve protein gibi parçalardan oluşan biyolojik sıvılar onları çevreler" diye sürdüren bilim insanı, milyonlarca yıldır tozla bu şekilde başa çıkan insanların, mikroplastiklere karşı da aynı şekilde kendilerini savunabileceğini ifade etti. 

Koklov medyanın sansasyonel hikayelere ihtiyaç duyduğu için mikroplastiği önemli bir endişe kaynağı haline getirdiğini savundu. 

Plastik şişeler hakkında çok konuşulduğunu ancak yapılan araştırmaların, tekstilde kullanılan poliamidlerin birincil mikroplastik kaynak olduğunu gösterdiğini belirtti. 

Koklov; otomobil lastikleri, şehir tozu ve yol işaretlerinin de mikroplastik üretiminde önemli paya sahip olduğunu sözlerine ekledi.

Diğer yandan mikroplastiklerin memelilerin beyninde iltihaplanmaya neden olduğunu gösteren bilim insanları da var.

Örneğin ABD'deki Rhode Island Üniversitesi'nden Prof. Jaime Ross liderliğindeki araştırma ekibi, üç haftalık süre boyunca farklı yaşlardaki farelere farklı yoğunluklarda mikroplastikle kirlenmiş su içirmişti. 

Ekip, farelerin beyinlerinde ve karaciğerlerinde iltihaplanma belirtileri, hayvanların davranışlarında da değişiklikler görmüştü.

Gözle görülemeyecek kadar küçük olan mikroplastikler artık her yere yayılmış durumda. Ortalama bir insanın her yıl sadece içme suyundan yaklaşık 4 bin plastik parçacık yuttuğu tahmin ediliyor. 

Independent Türkçe, RT, IFL Science



Jeff Bezos'un 100 milyon dolar yatırım yaptığı uydu kayboldu

MethaneSAT dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biriydi (MethaneSAT/EDF)
MethaneSAT dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biriydi (MethaneSAT/EDF)
TT

Jeff Bezos'un 100 milyon dolar yatırım yaptığı uydu kayboldu

MethaneSAT dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biriydi (MethaneSAT/EDF)
MethaneSAT dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biriydi (MethaneSAT/EDF)

Milyarder Jeff Bezos'un desteklediği bir metan izleme uydusunun operatörleri, aracın uzayda kaybolduğunu söyledi.

Mart 2024'te fırlatılan 88 milyon dolarlık MethaneSAT, 20 Haziran'da sinyali kaybolduğunda petrol ve doğalgaz üreten bölgelerdeki metan salımlarını ölçüyordu.

ABD merkezli kâr amacı gütmeyen kuruluş Çevre Savunma Fonu (Environmental Defense Fund / EDF), operatörlüğünü yaptığı uydunun güç kaynağının kesildiğini ve "muhtemelen kurtarılamayacağını" ifade etti. Uydunun bilinen son konumu Norveç üzerindeydi.

Örgüt, Amazon'un kurucusunun oluşturduğu hayırsever bir girişim olan Bezos Dünya Fonu'nun (Bezos Earth Fund) verdiği 100 milyon dolarlık hibeyle MethaneSAT'i geliştirip fırlatmıştı.

EDF yaptığı açıklamada kayba rağmen bu görevin, metan salımları hakkında bir dizi kritik bulgu edindiğini belirtti.

Açıklamada, "Görev, bilimsel ve teknolojik başarısının yanı sıra hem endüstri hem de dünya çapındaki düzenleyiciler üzerindeki kalıcı etkisi açısından olağanüstü bir başarı sergiledi" ifadelerine yer verildi.

MethaneSAT sayesinde petrol ve doğalgaz üretim alanlarından salınan metanın dağılımı ve hacmi hakkında kritik bilgiler edindik. Ayrıca uzaydan gelen ölçümleri yorumlayıp bunları salınan metan hacimlerine dönüştürmek konusunda eşi benzeri görülmemiş bir beceri geliştirdik. Bu beceri diğer görevlerde de değerli olacak.

Metan salımlarının küresel çaptaki insan kaynaklı sıcaklık artışlarının yaklaşık üçte birine yol açtığı tahmin ediliyor.

Gelişmiş spektrometrelerle donatılan MethaneSAT, geniş bir alandaki metan seviyelerini düşük seviyelerde bile tespit etmeyi başararak dünyanın en gelişmiş metan izleme uydularından biri haline geldi.

Uydu, bazı bölgelerde bildirilenden 10 kat daha yüksek seviyeleri gözlemleyerek dünya çapında metan salımlarının kayda değer derecede daha iyi anlaşılmasını sağlayan çeşitli bulgular elde etti.

Proje lideri Steven Hamburg mayısta LinkedIn'de paylaştığı bir gönderide "MethaneSAT olağanüstü veriler üretti" demişti.

MethaneSAT yeni bir şeffaflık ve sorun çözme çağını başlatıyor... Bu iddialı bir görev ve uzay görevleri zorludur. Ancak iklim de biz de bekleyemeyiz.

EDF, MethaneSAT'in çalışmalarını sürdürmek için başka bir uydu fırlatma ihtimalini henüz elemedi.
Independent Türkçe