Ödül rekortmeni dizi, yeni sezonuyla izleyiciyi şoke etti

The White Lotus'un üçüncü sezonunda, Netflix'in sevilen dizilerinden Sex Education'la çıkış yapan 29 yaşındaki Aimee Lou Wood da rol alıyor (HBO)
The White Lotus'un üçüncü sezonunda, Netflix'in sevilen dizilerinden Sex Education'la çıkış yapan 29 yaşındaki Aimee Lou Wood da rol alıyor (HBO)
TT

Ödül rekortmeni dizi, yeni sezonuyla izleyiciyi şoke etti

The White Lotus'un üçüncü sezonunda, Netflix'in sevilen dizilerinden Sex Education'la çıkış yapan 29 yaşındaki Aimee Lou Wood da rol alıyor (HBO)
The White Lotus'un üçüncü sezonunda, Netflix'in sevilen dizilerinden Sex Education'la çıkış yapan 29 yaşındaki Aimee Lou Wood da rol alıyor (HBO)

HBO'nun ödül rekortmeni dizisi The White Lotus, Hawaii ve İtalya'da geçen ilk iki sezonun ardından yeni bölümüyle geri döndü. 

Bu sezon diziye adını veren White Lotus adlı oteller zincirine dönen tek tanıdık yüz, Belinda Rothwell'in canlandırdığı Natasha değildi. Merakla beklenen üçüncü sezonun ilk bölümünde izleyiciler, beklenmedik bir karakterin diziye dönüşüyle adeta şoke oldu.

The White Lotus'un her sezonu, kurgusal lüks otel zincirinde ama farklı bir lokasyonda geçiyor. Her sezonda önceki yıllardan en az bir karakter yer alıyor ama olaylar büyük ölçüde yeni oyuncular etrafında dönüyor. 

Uyarı: Haberin geri kalanı The White Lotus hakkındaki sürprizlerin tadını kaçırabilir.

Pazar günü yayımlanan sezon prömiyerinin sonunda, Jon Gries tarafından canlandırılan Greg'in, White Lotus'un Tayland'daki tesisinde aniden ortaya çıkması büyük bir sürpriz oldu. 

Bölümde, otel misafirlerinden Chelsea, erkek arkadaşı Rick'le tartıştıktan sonra barda yalnız başına oturan genç Chloe'yle tanıştı. Chloe de erkek arkadaşıyla tartıştığını söyleyerek ortak dertlerinden ötürü Chelsea'yle yakınlaştı.

İkilinin sohbeti ilerledikçe, Chloe ve sevgilisinin aslında otelin tepesindeki bir evde yaşadığı, yalnızca restoranda yemek yemek için tesise geldikleri ortaya çıktı. Ardından Chloe, erkek arkadaşını işaret etti ve kameralar masada tek başına oturan, somurtkan Greg'i gösterdi.

Tabii Chelsea, Greg'in kim olduğundan habersizdi ama The White Lotus izleyicileri onu çok iyi hatırlıyor. 

Greg, ilk olarak dizinin Maui'de geçen birinci sezonunda, zengin ama saf Tanya'yla tanışıp onu baştan çıkaran bir tatilciydi. İkili daha sonra evlenmiş ve ikinci sezonda Sicilya'daki White Lotus tesisine birlikte tatile gitmişti. Ancak bu romantik kaçamak, Tanya için ölümcül bir kabusa dönüşmüştü çünkü Greg, onun tüm servetini miras almak için tetikçiler tutmuştu.

Dolayısıyla, Greg'in geri dönüşü izleyicileri tamamen hazırlıksız yakaladı.

"Bunu tahmin eden var mıydı?"

Reddit'te bir kullanıcı, "Greg beni gerçekten çok şaşırttı! Masada o kel kafayı görünce sesli şekilde irkildim" diye yazdı.

Bir diğeri, "Greg ve adamları ekranda belirdiği anda işler korkutucu bir hal aldı. Aimee Lou Wood'un oynadığı karakterin ondan uzak durması için dua ediyorum" yorumunu yaptı.

Başka bir izleyici ekledi: 

Belinda ve Greg arasında bir bağlantı olmalı, kesinlikle bir hikaye çıkacak.

Bir başka hayran ise esprili bir şekilde, "Greg, White Lotus otellerinde elit davetli statüsünde olmalı" dedi.

Başka bir The White Lotus hayranı da şaşkınlığını şu sözlerle dile getirdi: 

GREG'İN ORADA OLDUĞUNA İNANAMIYORUM! Bunu hiç tahmin eden var mıydı? Resmen çığlık attım!

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Daily Mail



Psikologdan kıskançlıkla başa çıkmak için 5 öneri

İlişki uzmanı, kıskançlık duygusunu etraflıca anlamanın ilişkileri güçlendirebileceğini söylüyor (Pexels)
İlişki uzmanı, kıskançlık duygusunu etraflıca anlamanın ilişkileri güçlendirebileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Psikologdan kıskançlıkla başa çıkmak için 5 öneri

İlişki uzmanı, kıskançlık duygusunu etraflıca anlamanın ilişkileri güçlendirebileceğini söylüyor (Pexels)
İlişki uzmanı, kıskançlık duygusunu etraflıca anlamanın ilişkileri güçlendirebileceğini söylüyor (Pexels)

ABD'li psikolog Joli Hamilton, ilişkilerde kıskançlık hissiyle baş etmek için farklı ipuçları paylaşıyor. 

CNN’in sağlık muhabiri Sanjay Gupta’nın podcast’ine katılan ilişki uzmanı, kıskançlığı anlamaya yönelik çabanın parnetimizle bağlarımızı güçlendirebileceğini belirtiyor.

Hemen sonuca varmayın, paniklemeyin

Hamilton, kişinin kıskançlık hissine kapıldığı anda fevri hareket etmek yerine olayı tüm boyutlarıyla düşünmesi gerektiğini söylüyor. 

“Hemen sonuca varmayın, önce hislerinizi fark edin” diyen psikolog, gerçekte neler olup bittiğini anlamanın önemini vurguluyor:

En ufak bir kıskançlıkta çıldırmayın. Sakin olun.

Zarar verme eğilimine girmeyin

Kıskançlığın öfke yaratabileceğini belirten Hamilton, bu durumlarda yakınlarımıza zarar vermekten kaçınmanın önemini hatırlatıyor. 

Psikolog, duygusal ve bedensel tepkileri düzenlemenin önemine dikkat çekerek, derin nefes almayı ve kontrolü kaybetmemeyi öneriyor: 

Evet bunu söylemek basit ama yapmak zor. Bazı öz düzenleme becerilerini öğrenin, sinir sisteminizi nasıl düzenleyeceğinizi öğrenin.

Utanç hissetmeyin

Kıskançlığın ilişkilerde doğal bir duygu olduğunu anımsatan Hamilton, bunun için insanların kendilerini suçlamaması ve utanç hissetmemesi gerektiğini vurguluyor.

Bu duygunun normal olduğunu anlamanın önemine işaret ederek, “Kıskançlık bir duygudur, belirli bir amaca hizmet eder. Bu ortaya çıktığında ona kulak vermelisiniz” diyor. 

İlişki uzmanı, kıskançlığı “şeytanlaştırmaktan kaçınmak gerektiğini” belirterek, “Bunun yerine kendinize ‘Kıskançlıkla mücadele ediyorsun’ deyin” ifadelerini kullanıyor.

Kıskançlığı romantikleştirmeyin

Hamilton, bazı film, şarkı ve edebiyat eserlerinde kıskançlığın romantikleştirildiğine işarete ediyor. Bunun kıskançlık duygusuna dair şöyle bir algı yarattığını söylüyor:

Partnerimizin biraz kıskanç olduğunu bilmek istiyoruz ve eğer kıskanmıyorsa, sanki bizi umursamıyormuş gibi ona karşı savunmaya bile geçiyoruz.

Kıskançlığı bu şekilde yüceltmenin sakıncalı olduğunu anlatan psikolog, şu tavsiyeyi paylaşıyor: 

Bunun yerine beklentilerinizi açıkça paylaşmayı romantikleştirin. Kulağa seksi gelmiyor ama düzenli yaptığınızda gerçekten seksi olacağına söz veriyorum.

Partnerinizi kıskandırmaya çalışmayın

Psikolog, kıskançlığın “sevginin kanıtı olmadığını” belirtiyor ve bu bakış açısının takıntılara yol açabileceğine dikkat çekiyor.

“Bir şeyi kanıtlamak için partnerinizi kıskandırmaya çalışmak geri teper” diyen Hamilton, bunun bir oyuna ya da güç gösterisine dönüşmemesi gerektiğini söylüyor.

Amerikalı yazar Mel Robbin de 2021’de yayımlanan The High 5 Habit kitabında, başkalarının başarılarını kıskanmanın olumsuz etkilerine işaret ederek, “Onların yapabildiği, sizin de başarabileceğiniz anlamına gelir” demişti.

Independent Türkçe, CNN, Kindred Spirit