Tatil köyüne kar atmosferi tepkisi: Zekama hakaret edildi

Sosyal medyada viral olan paylaşımların ardından tesisin faaliyetleri askıya alındı (Baidu)
Sosyal medyada viral olan paylaşımların ardından tesisin faaliyetleri askıya alındı (Baidu)
TT

Tatil köyüne kar atmosferi tepkisi: Zekama hakaret edildi

Sosyal medyada viral olan paylaşımların ardından tesisin faaliyetleri askıya alındı (Baidu)
Sosyal medyada viral olan paylaşımların ardından tesisin faaliyetleri askıya alındı (Baidu)

Çin’de sahte kar kullandığı ortaya çıkan bir tatil köyü, ziyaretçilerden özür diledi.

Ülkenin güneybatısındaki Siçuan eyaletinde yer alan Çengdu şehrindeki tatil köyü, köpüklü su ve pamuk karışımından ürettiği sahte karı kullanınca sosyal medyada tepki çekti.

Çengdu Kar Köyü adlı tatil merkezine giden bazı ziyaretçiler, ülkede WhatsApp’ın muadili olarak kullanılan WeChat’teki paylaşımlarında, tesisteki karların sahte olduğunu yazdı. 

Kullanıcılardan biri tatil merkezine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı: 

İnternet çağında tatil tesisleri doğru bilgi paylaşmalı ve yanlış reklamdan kaçınmalı, aksi takdirde sadece kendi imajlarını zedelemiş olurlar.

Başka bir turistse paylaşımında şöyle yazdı: 

Kandırılmış hissediyorum, zekama hakaret edildi!

Diğer bir ziyaretçi de hayal kırıklığına uğradığını belirterek, “Kar görmek için geldim bana pamuk gösterdiniz. Ne diyeceğimi bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

Tesis, Çin'de geleneksel bir bayram olan ve Çin Yeni Yılı adıyla da bilinen Yeni Ay Yılı etkinlikleri için ziyaretçilere kapılarını açmıştı. 

Ancak ocak ayında faaliyete geçen yeni tesis, internetteki sahte kar yorumlarının ardından zor duruma düştü. Tatil köyünün WeChat hesabından 8 Şubat’ta yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

Karlı bir atmosfer yaratmak amacıyla pamuk satın aldık. Fakat beklenen etkiyi oluşturmadı ve ziyarete gelen turistler üzerinde çok kötü bir izlenim bıraktı.

Tesis, durumdan ötürü ziyaretçilerden özür dilerken, misafirlerin ücretlerinin geri ödeneceğini bildirdi. 

Hong Kong merkezli South China Morning Post gazetesinin aktardığına göre tesis, şikayetlerin ardından geçici olarak kapatıldı. 

Independent Türkçe, Reuters, SCMP



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature