Birleşik Krallık'ta karbon salımının önüne geçmek için kurt planı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Birleşik Krallık'ta karbon salımının önüne geçmek için kurt planı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Birleşik Krallık'ın (BK) iklim hedeflerine ulaşması amacıyla İskoçya'nın dağlık bölgelerine düzinelerce kurdun geri getirilmesini önerdi.

Leeds Üniversitesi'nden araştırmacılar, Cairngorms'un yanı sıra İskoçya'nın kuzeyinin güneybatı, kuzeybatı ve ortasına gri kurtların geri getirilmesinin, doğal ormanlık alanların yenilenmesini durduran kızıl geyiklerin ağaç fidanlarını yeme sorununu azaltabileceğini öne sürdü.

Bilim insanları, vahşi doğaya yeniden kazandırılacak 167 kurtluk bir popülasyonun başarılı bir şekilde büyüyeceğini ve kızıl geyik popülasyonunu, ağaçların doğal olarak yeniden büyümesine imkan tanıyacak seviyeye indirmeye yeteceğini öngördü.

Araştırmacılar, bunun doğal ormanlık alanı genişletebileceğini ve her yıl 1 milyon ton karbondioksit alıp depolayabileceğini, bunun da BK ormanlık alanları için karbon giderme hedefinin yaklaşık yüzde 5'ine denk geldiğini söyledi.

Araştırmacılar, her bir kurdun yıllık 6 bin 80 ton CO2 karbon alım kapasitesine yol açacağını ve kabul edilen mevcut karbon değerlerine göre her birinin 154 bin sterlin (yaklaşık 7 milyon TL) "değerinde" olacağını tahmin ediyor.

BK'de ormanlık alanların genişletilmesi ve karbon depolanması için kurtların geri getirilmesinin etkisi ilk kez değerlendirildi.

Kurtlar yaklaşık 250 yıl önce İskoçya'da yok edilmiş ve geyiklerin doğal avcıları kalmamıştı. Batı Avrupa'daki kurt nüfusu yaklaşık 12 bin. Öte yandan Britanya geyiklerinin sayısı yaklaşık 450 binden 2 milyona ulaşmış durumda.

Ecological Solutions and Evidence adlı hakemli akademik dergide yayımlanan araştırma, bu fikrin özellikle de çiftlik hayvanları adına endişelenen çiftçiler için tartışmalı olduğunu kabul etti.

Araştırmacılar, çiftçilerin hayvanları sözkonusu olduğunda bu fikrin olası tartışmalara yol açabileceğini kabul etti. Avrupa'da sayıları giderek artan kurtların koruma statüleri 2024'te düşürülmüş, bu da çiftçileri yatıştırmış ancak çevrecileri endişelendirmişti.

Çalışmanın ortak yazarı Lee Schofield, "herhangi bir kurdun yeniden yerleştirilmesi düşünülmeden önce önemli ve geniş kapsamlı paydaş ve kamu katılımının gerekli olacağını" kabul ettiklerini söyledi.

Schofield, amaçlarının "hem BK'de hem de başka yerlerde kurtların yeniden üretilmesi olasılığı hakkında süregelen ve gelecekteki tartışmaları şekillendirmek için yeni bilgiler sağlamak" olduğunu belirtti.

Çalışmanın baş yazarı Prof. Dominick Spracklen şunları söyledi:

İklim ve biyoçeşitlilik krizlerinin tek başına yönetilemeyeceğine dair kabul giderek yaygınlaşıyor. Bozulan ekosistemlerimizi düzeltmek için türlerin yeniden üretimi gibi doğal süreçlerin olası rolüne bakmamız gerek ve bunlar da iklim ve doğanın iyileştirilmesinde ortak faydalar sağlayabilir.

Independent Türkçe



Narsisistlerin dışlanma hissini daha fazla yaşadığı bulundu

Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
TT

Narsisistlerin dışlanma hissini daha fazla yaşadığı bulundu

Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)

Journal of Personality and Social Psychology adlı bilimsel dergide yeni yayımlanan bir makale, narsisistik kişilik özelliklerine sahip kişilerin kolay kolay kaçamadığı ve gittikçe daha fazla dibe battığı döngüyü detaylandırdı. 

Kendi benliğine daha fazla bağlanan kişilerin, sosyal ortamlardaki işaretleri daha negatif görme ihtimalinin daha fazla olduğu belirtildi. 

Narsisistlerin gösterdiği baskın kişilik özelliklerinin de dışlanma ihtimallerini artırdığına işaret edildi. 

Bu iki durumun birleşmesiyle birlikte narsisistik özelliklerin zamanla daha da şiddetlendiği ve kendi kendini yenileyen bir döngünün devreye girdiği vurgulandı. 

İsviçre'deki Basel Üniversitesi'nden Christiane Büttner, başyazarı olduğu makale hakkında konuşurken araştırmalarının kişilik özelliklerinin günlük yaşamı nasıl etkilediğine ışık tuttuğunu söylüyor:

Pek çok kişi, narsisizmi kibir ve kendini bazı şeylere layık görme üzerinden değerlendiriyor ama bizim araştırmamız sosyalleşmeden kaynaklanan acıları narsisistlerin de sıklıkla yaşadığını gösteriyor.

ABD, Almanya, Britanya, İsviçre ve Yeni Zelanda'da yaşayan onbinlerce kişinin dahil edildiği büyük ölçekli anketler ve deneylere dayandırılan çalışmada, sosyal dışlamadan en çok kimin, niye muzdarip olduğu ele alındı. 

Sosyal ortamların dominasyonu için etraftaki işaretlere daha çok dikkat eden büyüklenmeci narsisistlerin daha fazla dışlanma hissini yaşadığı bulundu.

Doğrulanmayan diğer ihtimalse kendilerini üstün gören bu kişilerin kötü davranışları hissetmeyeceğiydi. 

Ancak daha da ilginci, narsisistlerin gerçekten dışlanmaları oldu.

Büttner, bulgularına göre "dışlanma ve narsisistik özelliklerin zamanla birbirini beslediğini" aktarıyor.

Birleşik Krallık'taki Surrey Üniversitesi'nde sosyal psikoloji dersleri veren Erica Hepper, dahil olmadığı araştırmanın önceki bulguları desteklediğini söylüyor:

Narsisistlerin daha bencil ve empati yoksunu olduğunu ve zamanla daha az sevildiğini, ilişkilerinde sorun yarattığını halihazırda biliyoruz. Narsisistler kanıt olmasa da diğerlerinin kendilerine zarar vereceğini düşünebilir. Bizim araştırmalarımız, bunun narsisistlerin büyüklenmeci ama aynı zamanda kırılgan benliklerini durmadan savunma ihtiyacı duymasından kaynaklandığını öne sürüyor. Her zaman egolarına yönelik tehditleri ararlar ki bunları kolaylıkla savuşturabilsinler.

Büttner, son araştırmanın kısıtlamalarını da saydı. Katılımcıların kendi dışlanma anlatılarına dayanan ve patolojik ölçüde narsisist olanları dahil etmeyen çalışmanın ıskaladığı şeyler bulunabileceğini belirtti. 

Konuyla ilgili bundan sonra yapılacak araştırmaların iş yerleri ve sosyal medya gibi geniş gruplardaki çatışmaların yönetimi ve dışlanmanın kötü sonuçlarını azaltma konusunda etkili olabileceğini sözlerine ekledi. 

Independent Türkçe, Washington Post, CNN