Elon Musk, Amerikalılara 5'er bin dolar dağıtmayı düşünüyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Elon Musk, Amerikalılara 5'er bin dolar dağıtmayı düşünüyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Teknoloji milyarderi Elon Musk, henüz varlığını kanıtlamadığı DOGE tasarruflarını kullanarak Amerikan hanelerine vergi iadesi şeklinde 5 bin dolar "temettü" ödemeyi düşünüyor.

Musk'ın salı günü X'teki bir paylaşıma cevaben yazdığı plan, sosyal medyada eleştirmenler tarafından çok "erken" diye nitelendirilerek kısa sürede alay konusu oldu.

Eleştirmenlerden biri bu şüpheli teklifi, halkı "kendi hükümetimizi ve ülkemizi yok etmenin suç ortağı" haline getirme girişimi diye niteledi.

Musk'ın Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın herhangi bir "kâr payı" elde edip etmeyeceği ya da 36 trilyon dolarlık borç ve Cumhuriyetçilerin şu anda düşündüğü 4,5 trilyon dolarlık devasa vergi indirimi göz önüne alındığında, federal hükümetin maliyetlerinde gerçek bir azalma sağlayıp sağlamayacağı belli değil.

Musk'ın DOGE aracılığıyla kapattığı Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) yıllık bütçesinin tamamı, gelecekteki olası yıllık vergi kesintisinin sadece küçük bir parçasına denk geliyor.

The Daily Beast, Musk'ın pazartesi günü DOGE'nin halihazırda 55 milyar dolar tasarruf sağladığını öne sürdüğünü ancak bu tasarrufların yalnızca üçte birini gösterebildiğini ve bunların Biden yönetimi sırasında kapatılan kurumları da içerdiğini belirtti.

Halka DOGE temettüsü dağıtma fikri, yatırım firması Azoria'nın CEO'su ve DOGE'ye dışarıdan danışmanlık verdiği bildirilen James Fishback tarafından X'teki bir gönderide ortaya atıldı.

Musk'la paylaştığı bir mesajda, Temmuz 2026'da DOGE'nin sona ermesinden sonra Amerika'nın "vergi ödeyen" hanelerine yaklaşık 5 bin dolar değerinde bir "vergi iadesi çeki" gönderilebileceğini öne sürdü. Bu miktar, Musk'ın 2 trilyon dolar diyerek övündüğü, DOGE tarafından sağlanan toplam tasarrufun bir kısmıyla karşılanacak. (Musk daha sonra bu rakama ulaşmanın zor olacağını kabul etmişti).

Musk, Fishback'in planına salı günü X'te yaptığı paylaşımda "bu konuyu Başkan'a danışacağını" söyleyerek yanıt verdi.

Independent Türkçe



Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
TT

Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)

Oscar ödüllü unutulmaz film Cennet Sineması'yla (Nuovo Cinema Paradiso) sinema tarihine geçen Giuseppe Tornatore, Şanghay Uluslararası Film Festivali'nde verdiği ustalık sınıfında, başyapıtının ardındaki uzun ve sabırlı yaratım sürecini anlattı.

"İlk filmim Il Camorrista'yı, yani mafya üzerine yaptığım yapımı çekerken bile Cennet Sineması'nın senaryosu zihnimde demleniyordu" diyen Tornatore, senaryoyu kaleme almadan önce tam 11 yıl boyunca "sadece düşündüğünü" açıkladı.

2,5 ayda bitirmiş

69 yaşındaki İtalyan yönetmen, yıllar süren bu içsel hazırlığın ardından kaleme aldığı senaryonun ise yalnızca 2,5 ayda tamamlandığını söyledi:

Bu hikayeyi 11 yıl boyunca düşündüm. Yazmaya başladığımda zaten kafamda bitmiş gibiydi.

Festivalde 1988 yapımı Cennet Sineması gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide Tornatore, kendi çocukluk anılarından yola çıkarak sinema ve hikaye anlatımına dair düşüncelerini paylaştı. Sicilya'da geçen çocukluğuna dair şu sözleri söyledi:

6-7 yaşlarındaydım, devasa yakın planları ilk kez perdede gördüğümde hep 'Bu insanlar nereden geliyor?' diye düşünürdüm. Ara olup da ışıklar açıldığında hepsi bir anda kaybolurdu. 'Nereden geliyorlar, nereye gidiyorlar?' diye kendime sorup dururdum.

"Kurgu çok önemli bir iş"

Bu merak onu yerel sinema salonundaki makinistle arkadaş olmaya götürmüş. O makinistten hem teknik bilgileri hem de fotoğrafçılığı öğrenmiş.

14 yaşına geldiğinde ise hem okula devam etmiş hem de sinema salonunda projeksiyon görevlisi olarak çalışmaya başlamış.

"Film şeritlerine bakarak kurgu yapmayı öğrendim. Kurgu çok önemli bir iştir" diyen Tornatore, genç sinemacılara da şu tavsiyede bulundu:

Sadece bir alanda uzmanlaşmayın. Özellikle kurguyu öğrenin. Çünkü sinemada kurgu çok ama çok önemlidir.

Halen çoğu filminin kurgusunu kendisi yapmaya devam eden Tornatore, bu süreci yaratıcılığının vazgeçilmez bir parçası olarak görüyor.

27. Şanghay Uluslararası Film Festivali'nin Altın Kadeh Ödülleri'nde jüri başkanlığı görevini üstlenen Tornatore, Çinli genç yönetmenleri ve onların anlatı biçimlerini keşfetmek için sabırsızlandığını söylemişti.

Xinhua'ya verdiği röportajda, 1900 Efsanesi'nin (La Leggenda del Pianista Sull'Oceano) Çince afişini göstererek, filmin Çin'de iki kez vizyona girdiğini ve büyük ilgi gördüğünü hatırlatmıştı:

Çinli izleyicilerin filmlerimi sevmesinden büyük mutluluk duyuyorum.

Tornatore, Şüpheli (Una pura formalità), En İyi Teklif (La migliore offerta) ve Malena gibi filmlerle de tanınıyor.

Independent Türkçe, Variety, Xinhua