Kakadu kuşları, makarnayı yaban mersinli yoğurtla yemeyi seviyor

Papağanların, yiyeceğin üstündeki yoğurt azalınca tekar batırdığı görüldü (Messerli Araştırma Enstitüsü / Viyana Veterinerlik Üniversitesi)
Papağanların, yiyeceğin üstündeki yoğurt azalınca tekar batırdığı görüldü (Messerli Araştırma Enstitüsü / Viyana Veterinerlik Üniversitesi)
TT

Kakadu kuşları, makarnayı yaban mersinli yoğurtla yemeyi seviyor

Papağanların, yiyeceğin üstündeki yoğurt azalınca tekar batırdığı görüldü (Messerli Araştırma Enstitüsü / Viyana Veterinerlik Üniversitesi)
Papağanların, yiyeceğin üstündeki yoğurt azalınca tekar batırdığı görüldü (Messerli Araştırma Enstitüsü / Viyana Veterinerlik Üniversitesi)

Bilim insanları bazı kakadu kuşlarının, yemeklerini sosla tatlandırmayı sevdiğini buldu. 

Daha önceki çalışmalarda Cacatua goffiniana türündeki kakadu papağanlarının, tıpkı insanların bisküviyi çaya batırması gibi, kuru yiyeceklerini suya batırarak yumuşattığı gözlemlenmişti.

Ancak araştırmacılar, hayvanların yiyeceklerine çeşni kattığını gösteren tek çalışmanın 1960'larda yapıldığını söylüyor. Bu çalışmada Macaca fuscata türünün patatesleri tuzlu suya batırdığı tespit edilmişti.

Viyana Veterinerlik Üniversitesi'nden araştırmacılar, laboratuvardaki Cacatua goffiniana papağanlarından ikisinin bir sabah pişmiş patateslerini yaban mersini aromalı soya yoğurduna batırdığını görünce bu davranışı incelemeye karar verdi.

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de 10 Şubat Pazartesi günü yayımlanan çalışmada, papağanlarla her biri 30 dakika süren 14 deney yürütüldü. 

Testlerde 18 kuşa makarna ve karnabahar ya da patates ve havuçtan oluşan kaselerin yanı sıra üç sos sunuldu: yaban mersinli soya yoğurdu, sade soya yoğurdu ve içme suyu.

Kuşlar havuç ve karnabaharları herhangi bir şeye batırmadı. Ancak 9 kakadu papağanı, makarna ve/veya patatesleri yoğurda batırarak yedi. 
 

csdvfgrthy
Papağanların, bu davranışı birbirinden öğrenip öğrenmediği bilinmiyor (Messerli Araştırma Enstitüsü / Viyana Veterinerlik Üniversitesi)

Araştırmacılar yaban mersinli yoğurdun daha çok tercih edildiğini gözlemledi. Bu durum, kuşların davranışının yoğurdun kıvamından ziyade tadıyla ilgili olduğuna işaret ediyor. Bilim insanları daha sonra yaptıkları deneylere göre, yaban mersinli soya yoğurdunun renginden dolayı tercih edilmediğini de söylüyor.

Ayrıca suya yanaşmamaları, yiyeceği ıslatmak gibi bir amaçları olmadığına işaret ediyor. 

Ekip makalede, "Yiyecek ve yoğurdu birlikte yediler ve yiyeceği yemeden önce yoğurdu asla yalamadılar. Bu da iki gıdayı birlikte tercih ettiklerini gösteriyor" diye yazıyor.

Çalışmanın yazarlarından Jeroen Zewald da şöyle diyor: 

Kuşların yiyeceklerinin yeterince lezzetli olmaması gibi bir sorunları vardı ve bu yüzden yoğurda yöneldiler. Bizim patates kızartması ve ketçapla yaptığımız gibi gerçekten içine daldırdılar ve sonra birlikte yediler.

Bilim insanları kuşların, muhtemelen iyice yoğurda bulanması için yiyeceği yoğurdun içinde gezdirdiğini ve sürüklediğini de gözlemledi. 

Ekip, bu davranışın doğada görülmemesinden dolayı muhtemelen yeni gelişmiş bir özellik olduğunu söylüyor. Ancak laboratuvardaki kakadu kuşlarında ortaya çıkması pek şaşırtıcı sayılmaz.

Makalenin diğer yazarı Alice Auersperg, "Bu kakadular yaban hayatında aletleri yenilikçi şekillerde kullanmalarıyla biliniyor. Örneğin, sert kabuklu meyveleri açmak için ağaç dallarından keskin ahşap nesneler yapıyorlar" diye açıklıyor: 

Alet kullanımı ve yiyecek hazırlama konusundaki bu tür keşifler bize bu hayvanların ne kadar esnek, yenilikçi ve meraklı olduğunu gösteriyor.

Zewald, kuşların özellikle makarnayı yaban mersinli soya yoğurduna batırmayı sevdiğini söyleyerek ekliyor:

Açıkçası ben de denedim. Gerçekten neyini sevdiklerini bilmiyorum. Bu bir tavsiye değildir.

Independent Türkçe, Guardian, IFLScience, Current Biology



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe